Milli eğitimin sorunları her bakan değiştiğinde masaya yatırılır, incelenir ve sonuç olarak, eskisini aratacak bir reçete ile daha kötü bir duruma dönüştürülür…
Her bakan büyük iddialar ve büyük çözüm önerileri ile gelir, ama masanın arkasına geçince sanki kör ve sağır olur, akıl ve izan gider, saçma bir sistemle sorunlar yumağını büyütür…
Son olarak, saray sistemi ile göreve gelen ve çok iddialı olduğunu söyleyen Milli eğitim bakanımız, iki yıldan beri başında bulunduğu bakanlığın sorunlarını çözmeye çalışıyor…
Geçen gün yayınladığı bir anket ile öğrenim alanında öğrenciler içler acısı durumunu bizzat bakanlığı ortaya koymuştu.
Dün ise farklı bir açıdan olayları değerlendiren bakan, biz eğitimin MR sini çekiyoruz henüz çözüm üretme aşamasında değiliz, sanki bu bakan uzun yıllar bu ülkeden farklı bir ülkede yaşamış ve bu sorunlardan bu güne kadar haberi yokmuş gibi…
Eğitim ve öğretimin sorunları ortada, tamamen siyasi iradenin yanlış ve yanlı uygulamaları yüzünden bu ülkenin eğitim sorunlarına çözüm getirilemiyor…
Bunu bilmek için, bakan, milletvekili veya müdür olmak gerekmiyor, sıradan bir köylüye bile sorsanız, hiç MR veya ankete gerek duymadan bir çırpıda eğitimin sorunlarını dile getirebilir…
Bu sorunların çözümü ise yine çok basit, siyasetten ve çıkar ilişkilerinden uzaklaştıkça bu sorunların çözüme kavuşacağı açık.
Bu ülkeyi ve bu devleti kuranlar bundan 100 yıl önce bu sorunları çok detaylı olarak tespit etmiş ve çözümleri için, Köy enstitülerini kurarak, çok etkili ve çok basiretli bir nesil yetiştirmeyi başarabilmişler…
Milli Eğitim bakanı ise bu modern çağ ve bu çok büyük imkanlara rağmen hala hastanın MR sini çekmeye çalışıyorlar…
Oysa bunun çözümü bu hastalığın en büyük virüsü olan bu ülkeyi sözde idare eden siyasilerin basiretsizliğinden kaynaklanıyor.
İki yıl içinde bu sorunları tespit etmekle uğraşan bu iradenin asıl amacı maalesef, sorunu anlamaya çalışmak değil, sorunların üzerini örtmektir.
Bu kafa ve irade ile bu ülkenin hiçbir sorunun çözüleceğine inanmıyorum. Bakın Milli Eğitim bakanı olaylara nasıl yaklaşıyor.
“Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 4'üncü sınıf öğrencileri arasında yapılan Başarı İzleme Araştırması'nın eğitimde MR çekebilmek için yapılan araştırmalardan biri olduğunu söyledi. Selçuk, "Evet, 'çocuklarımız okuduğunu anlamakta ve matematikte zorlanabiliyor' gibi pek çok veriye ulaştık. Bu sonuçlar yapacaklarımıza önemli bir ışık tutuyor. Bir sonraki aşama buna göre çözümler üretmek" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, sosyal medya hesabından 4'üncü sınıf öğrencileri arasında yapılan 'Türkçe-Matematik-Fen Bilimleri Öğrenci Başarı İzleme Araştırması' (TMF-ÖBA) sonuçları ile ilgili açıklamada bulundu. Bakanlığın çocukların eğitimi konusunda politikalar geliştirmek amacıyla geniş çaplı izleme değerlendirme çalışmaları yürüttüğüne dikkat çeken Selçuk, "Doktorumuz çocuklarımıza gerekli durumlarda tahlil ve görüntüleme yapmadan, teşhis koymadan reçete yazmıyor, müdahalede bulunmuyor. Peki ya bizler; Beden ölçülerini, ayak numaralarını almadan kıyafet, ayakkabı almıyoruz. Yiyeceklerini bile yaşına, kilosuna göre ölçülü veriyoruz. Çocuklarımızın yaşamına dair her şey bu kadar ölçüm gerektirirken, çocuğun eğitiminde ezbere politikalar geliştiremeyiz. Bir yıldır okullarımızda geniş çaplı izleme değerlendirme çalışmaları yürütüyoruz" dedi.
