Birleşemeyen Milletler, topluluğu…

Bu gün birleşmiş milletler örgütünün kuruluş yıldönümü, bu yüzden bu örgütün kuruluş amacı ve faaliyetlerini sizlerle paylaşmak istedim…
Her ne kadar bizden uzakta bir örgüt ve kuruluş gibi görünse de, aldığı kararlar ve çalışmaları bizleri yakından etkilemekte ve ilgilendirmektedir.
Çünkü bölge olarak çatışmaların, savaşların, göçlerin ve huzursuzluğun olduğu bir bölgede yer almaktayız…
En fazla barışın ve dayanışmanın, en fazla huzurun ve yardımlaşmanın ihtiyaç duyduğu bir coğrafya da yaşamaktayız…
Bu kuruluşun faaliyetleri olan barış ve yardımlaşma, sosyal güvenlik ve ilerlemeye gelişmeye ihtiyacı olan bir ülke ve bölgeyiz…
Birleşmiş milletlerin açılımı şöyle açıklanmaktadır: BM; dünya barışını, güvenliğini, sosyal ilerlemeyi, yaşam standartlarını yükseltmeyi, insan haklarını desteklemeyi ve dostane ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan bir kuruluştur.
Bu tanımı ile bu gün gerçekleştirdiği faaliyetler arasında bir uyum ve denge var mı? Buna var demek çok zor ve pek inandırıcı gelmez.
Öncelikle beş daimi üyesi olan dünya ya hakim ve ikinci dünya savaşı galip devletlerin vetosu ile yönetilen bu kuruluş, bu beş daimi temsilcinin kontrolünde hareket etmektedir.
Bu tamamen emperyalist güçler, silah üreticisi devletler ve finans kaynaklarını ellerinde tutan beş üe bu teşkilatı tamamen kendi kontrollerine almışlar…
Çünkü bu teşkilatın tüm harcama ve finans ihtiyacını bu beş ülke karşılamaktadır, bu yüzden söz sahibi ve karar sahibi olanlar onlar…
Cumhurbaşkanımız boşuna “dünya beşten büyüktür” lafını diline dolamamış, her yerde dile getirmemiştir.
Güç, kuvvet ve para kimde ise Birleşmiş milletlerde o hakim ve onun borusu ötüyor, aynı zaman da bu beşli dünya yı savaşa, açlığa ve yoksulluğa sürükleyen en önemli faktörlerdir.  
Dünyanın tüm devletleri bir taraf, bu beşli bir taraf, dünya onların ekseni etrafında dönmeye devam etmektedir, devam ettikçe de, açlık yoksulluk, savaşlar ve doğa felaketleri olan iklim değişiklikleri devam edecektir. 
“Birleşmiş Milletler Antlaşması (BM Şartı), kurucu antlaşma niteliğindedir. San Francisco Konferansı’nda bir araya gelen 50 ülkenin temsilcisi, 111 maddeden oluşan antlaşmaya 25 Nisan 1945 tarihinde son şeklini verdi. Bu antlaşma, 25 Haziran 1945’te oybirliği ile kabul edildi, 26 Haziran 1945 tarihinde aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 50 ülke temsilcisi tarafından San Francisco’da imzalandı. Daha sonra Polonya’nın da antlaşmayı imzalaması ile kurucu üye sayısı 51’e yükseldi. 24 Ekim 1945 tarihinde de, Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin yanı sıra imza sahibi ülkelerin de onayı ile BM Antlaşması yürürlüğe girdi ve Birleşmiş Milletler kuruldu.”
“Birleşmiş Milletler’in Amacı
BM; dünya barışını, güvenliğini, sosyal ilerlemeyi, yaşam standartlarını yükseltmeyi, insan haklarını desteklemeyi ve dostane ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan bir kuruluştur. Savaşları ve barışa dönük tehditleri önlemek, ülkeler arasında dostane ilişkiler kurmak ve uluslararası ekonomik ve sosyal işbirliğini sağlamak temel amaçlarıdır. “Adalet, güvenlik, ekonomik kalkınma, sosyal eşitlik” haklarını tüm ülkelere eşit oranda sağlamak, temel amacıdır.”
Dünya bu birleşmeden hiçbir hayır ve fayda görmedi, yeni bir birleşme için en kısa sürede harekete geçmesi şart.