Ramazan ayı gelince İslam ibadetlerinden biri olan Oruç ibadeti başlar ve bir ay boyunca sürer, dikkat edin bir ay diyorum, 30 gün veya 28 gün demiyorum…
İslam ibadetlerinde, Kameri takvim işlediği için, yani ay döngüsüne göre ibadetler yerine getirildiği için, ay görülünce oruca başlanır, ay görülünce bırakılır.
Bu girişten sonra, oruç ibadetine kimler tabidir, kimler tabi değildir bunu irdelemek isterim, her Müslümana farz olan bu ibadetin bazı istisna ve muafiyetlerinin olduğunu bilmemiz gerekir.
Bazı inançlı ama cahil, akıllı ama korkak Müslümanlar, bu ibadeti hiç olmadığı kadar abartmakta ve maalesef yerinde kullanmamaktalar.
İslam ın beş şartından biri olan Oruç, Namaz gibi değildir, beş şarttan en istisnasız ve en muafiyetsiz olan Namaz, her şart ve her ortamda yerine getirilmesi gerekir.
Oysa Oruç her beden ve her ortamda yerine getirilmesi farz olan bir ibadet değildir, insan bünyesini ve insanın sağlığını ön planda tutan dinimiz, beden ve ruh sağlığını tehlikeye düşürecek, ibadetleri farz kılmamıştır.
Oruç sağlıklı bedenler ve şartlar müsait olunca yerine getirilmelidir, tıpkı Hac ibadeti gibi, malı olan ve sağlığı yerinde olana farz kılındığı gibi…
Çağımızın İslam bilgisinden uzak olan yobaz ve riyakar, İslam gibi görünen cahil topluluğu bu tür ibadetleri ön plana çıkararak, bu ibadetlerle halkı aldatma ve olmayan misyonu yükleyerek, dini zorlaştırma ve alay konusu yapma, çabaları sonucu bu ibadet yozlaştırılmıştır.
Oysa bu dinin emredicisi olan Allah C.C bu konuda İnsanlara hiçbir zorluk ve hiçbir sıkıntı yaratmayacak şekilde farz kılmıştır bu ibadeti.
“Sual: Oruç tutmamayı mubah kılan özürler nelerdir?
CEVAP
Orucu tutmayıp kazaya bırakmayı mubah kılan özürler şunlardır:
1- Hastalık: Hasta olan veya oruç tutunca hastalığı artan kimse, oruç tutmaz veya tutuyorsa bozabilir. Hastaya bakan da, oruç tutunca hastaya bakmakta zorlanırsa, o da oruç tutmayabilir. Orucu kazaya bırakabilmek için, orucun kendisine zarar verdiğini, kendi tecrübesi veya salih doktorun sözüyle anlaması gerekir. Her hastayım diyenin kazaya bırakması caiz olmaz.
2- Sefer: 104 km uzağa giden kimse, 15 günden az kaldığı yerde seferi olur. Yolculukta sıkıntı olur, iş aksar veya kazaya sebep olacak bir durum olursa, orucu kazaya bırakmak caiz olur. Hadis-i şerifte, (Seferde sıkıntı içinde oruç tutmak, takva sayılmaz) buyuruldu. (Buhârî)
3- Gebe ve emzikli olmak: Kendine veya çocuğuna bir zarar gelecekse, gebe ve emzikli kadın oruç tutmaz. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, gebeyle emzikli kadına, oruç tutmaması için ruhsat verdi, orucunu tehir etti) buyuruluyor. (Ebu Davud, Tirmizî, Nesaî î)
Emzikli kadın, kendi çocuğunu veya başkasının çocuğunu emzirse de hüküm aynıdır.
4- Açlık ve susuzluk: Kendisinde şiddetli açlık ve susuzluk meydana gelen kimse, ölüm tehlikesi varsa veya aklı gidecekse yahut hastalanacaksa orucunu bozabilir. Hastalığın artıp artmayacağı kesin değilse, kefaret gerekmemesi için, küçük bir kâğıt parçasını veya çiğ pirinç tanesini susuz yutarak orucunu bozmalı. Sonra yiyip içebilir.
5- İhtiyarlık: Oruç tutamayan ve iyileşme ihtimali de olmayan yaşlı hasta, tutamadığı günler için fidye verir. 30 günün fidyesi 53 kg undur. 53 kg un alacak kadar altın da verilebilir.
6- İkrah: Oruçlu, (Orucunu bozmazsan seni öldürür veya bir uzvunu keseriz) diye tehdit edilmişse, dediklerini yapmaya güçleri yetiyor ve blöf yapmıyorlarsa, orucu bozmak mubah olur.
Ramazan-ı şerifte, özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte, (Özürsüz olarak Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz) buyuruldu. (Tirmizî)”
Ayet ve hadisler ışığında, bu ibadetin nasıl ve ne kadar, nerede ve ne zaman tutulacağını örneklerle göstermek istedim.
İsteyen Müslüman bu ibadetin tüm gerçeklerini, sosyal medya da tüm gerçekliği ile araştırarak öğrenebilir.
Hayırlı Ramazanlar diler ve sağlıklı güçlü olanların ibadetlerini yerine getirirken Allah ın rızasını kazanmalarını dilerim.
Yarın bu konuya devam edeceğiz…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
