Sabah kalkıyorsunuz, gazeteler ve mali, ekonomik verilere bakayım diyorsunuz, moraliniz bozuluyor, neşeniz kaçıyor, umudunuz kırılıyor…
Bakın dün sabah oturduğumda bilgisayarıma düşen haberlere ve bu haberlerin ekonomik yansımalarına…
Öncelikle büyük bir baş belası olarak ülkenin başına sarılan S-400 hikayesi, bu hikayenin yansımaları, ABD den gelecek olan yaptırım kararları…
““Açıklama için 15 Temmuz’un yıldönümü sonrası bekleniyor”
Bloomberg’e konuşan kaynaklardan biri yaptırımların bu hafta bitimine doğru açıklanmasının planlandığını söyledi. Haberde Trump yönetiminin, Erdoğan destekçilerinin iddia ettiği gibi darbe girişiminden ABD’nin sorumlu olduğuna ilişkin spekülasyonları körüklemekten kaçınmak amacıyla yaptırımları duyurmak için Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünün geçmesinin beklemek istediği belirtildi.”
Bakın bizim başımıza geleceklerin bile kullanılmaması ve iç siyasete alet edilmemesi için nasıl temkinli davranılıyor…
15 Temmuz kutlamalarında cumhurbaşkanı, ekonomik krizi bağlayacağı bir dış güç bulamadığı için, terörle mücadelede kullanılan silah ve muhimatı gerekçe göstererek, ya terör, ya ekonomik kriz…
İki seçenek arasından terörü seçerek, halkın açlık ve ekonomik sıkıntılara katlanmasını manipüle etmeye ve halkı sıtma ile ölüm arasında tercih yapmaya zorladığı açıkça ortada…
Biz diğer haberlere geçelim; “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılı Nisan ayı ‘İşgücü İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı Nisan döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 116 bin kişi artarak 4 milyon 202 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 3,4 puanlık artış ile yüzde 13,0 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 3,6 puanlık artış ile yüzde 15,0 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 6,3 puanlık artış ile yüzde 23,2 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 3,5 puanlık artış ile yüzde 13,3 olarak gerçekleşti.”
Bu tablo ise bize geleceğimizin teminatı olan genç neslimizin işsizlik ile baş başa kalacaklarını ve bu sonuca göre gençler toplumun sırtında yük olmaya bu yük her gün biraz daha ağırlaşarak, dayanılamaz hale geleceği.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı'ndaki 15 Temmuz konuşmasında CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yüklenince, Kocaeli’de demokrasi nöbetine katılan CHP’li İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, CHP’liler ve İYİ Partililer alanı terk etti..”
Bu haber ise işin tuzu biberi, toplumu ayrıştırmak ve milli birlik gününde kirli birliği öne çıkararak, benden olan kalsın, benden olmayanın yaşama hakkı alınsın zihniyeti.
“TBMM Genel Kurulu’nun özel oturumunda CHP’li Özkoç’un AKP ile FETÖ arasındaki ilişkileri anımsatması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ne istediler de vermedik” ifadesini anımsatması gerilime neden oldu.”
İşte bir türlü iktidarın hesap veremediği bir konu ve bu sırların ne zaman açıklanacağı, esas toplumu geren konuların başında bu olay gelmektedir.
İşte beklenen sonla ilgili birkaç tablo:
“ZAF Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Necati Yağcı: Trenin hangi kompartımanında olduğumuz hiç önemli değil, her sabah uyandığımızda hepimizi olumsuz etkileyebilecek gelişme var mıdır yok mudur, faizler, döviz, işsizlik ne olacak diye bu kaygıyı hep beraber yaşıyoruz.”
“ Mali yapısı bozulduğu gerekçesiyle 3 aylık geçici konkordato ilan eden yapı market zinciri Praktiker'e, bir yıllık daha konkordato süresi verildi.”
“570 bin esnaf battı
Türkiye’de kriz nedeniyle 5.5 yılda yarım milyonun üstünde esnaf iflas bayrağını çekti. Bu yılın ilk 6 ayında toplam işyeri sayısı 1 milyon 910 bine gerilerken, KOBİ’ler de borca battı. Takipteki KOBİ kredileri son bir yılda yüzde 91’lik artışla 51 milyar TL’yi aştı.”
İşte bu haberleri okuyan sıradan bir vatandaşın mutlu, huzurlu ve güvenli his etmesi mümkün mü? Bende hise etmiyor ve güvenmiyorum
