Merkez bankası ile TUİK arasında uyumlu manipüle olmayınca bu sefer enflasyon oranlarını Merkez bankası başkanı kendi başına belirlemeye çalışacak.
Amaç ne ekonomik istikrar, ne enflasyon ayarlaması, ne de faizinin düşmesi, doların düşmesi, tek gaye Reis istedi diye faizleri bir puan olsa dahi düşürme inadı ve ısrarı!
Bu son günlerde AKP ne yapıp etse biran önce yamalı bohça haline gelen ekonomide bir şeyler tutturup, bir yerlere gelerek, baskın bir erken seçime gitmek…
Tüm dünyada özellikle Arap baharı coğrafyasında, teker teker oy kaybına uğrayarak, oyun dışı bırakılan Adalet ve kalkınma partileri Tunus ta, Fas ta, Mısır da ve Libya da iktidardan uzaklaştırılırken, bizdeki siyasiler ise tek ve güçlü kaleyi ellerinde tutmak için var güçleri ile çalışıyorlar.
Halkı yeniden sandık başına getirmek için karnı tok ve sırtı pek olması gerekir, bunun için piyasaya hareket ve pazara bereket gelmesi şart var.
Daha önceki yazılarımda tahminlerimi yazmıştım, önce enflasyonu düşürme oyunu, ardından faizi düşürme ve piyasayı bir nebze hareketlendirme ile ardından baskın bir seçim.
Bu şimdilik sahneye konulan oyun ama ne kadar tutar ve ne kadar başarılı olunur bilemem, kadere boyun eğilmez, Büyük Ortadoğu projesi sona erdi. Arap baharı geçti ve herkes şu anda yeni sistem ve rejim arayışında…
Ortadoğu Afrika ve Asya yı kana boğan bu proje sona ererken, bu proje dahilinde yapılandırılan tüm sistemler birer birer sona erdirilecektir.
Emperyalizme sırtını dayayan sistemlerin sonu hep böyle olmuştur, tıpkı iş birlikçilerin devlete yaptıkları hizmetleri sonucu kafalarına bir kurşun yemeleri gibi!
Biz hiçbir zaman yaptıklarımızın hesabının sorulmayacağını düşünmeyelim, kul adaleti yerine gelmezse ve uluslararası adalet mekanizması çalışmasa bile İlahi adaleti unutmamak lazım.
Bu günlerde ekonomiyi biraz düzeltelim derken, tamamen ekonomik krize doğru yapılan bu bilim ve ilimden uzak tamamen manipüleye dayalı veriler ve rakamlarla oynayarak, ekonominin düzeltilmesi mümkün değil.
Enflasyon kalemleri, halkın mutfağına girip boğazından geçtiği ürünler üzerinden olmazsa, piyasada hiçbir değişiklik ve iyileşme olmaz.
Arz talep dengesi ile fiyatları istediğiniz kadar baskılayın ve polisiye tedbirler alın, yine sonuç alamazsınız.
Gerçekçi olmak var olanı kabul etmek, durumu kabullenmek lazım, bırakın dolar nereye gidiyorsa gitsin, bırakın fiyatlar doyum noktasına ulaşsın, bırakın faiz piyasa ortamında kendi oranını bulsun…
Ancak bu şekilde gerçekçi bir ekonomik yapıya ulaşabiliriz, aksi halde rakamlarla oynamak, istatistikleri zorlamak ile karın doymaz ve cebimizdeki para erimekten kurtulmaz.
Ya ekonomik mucize, ya askeri intihar, veya çılgın proje ama sonunda hepsinin dayandığı nokta ekonomik kriz ve faiz borcu, ile döviz şişmesi…
