Yarın yeni bir ay a başlarken, çevre haftasına girmiş oluyoruz, çevre haftasında çevreye duyarlı farkındalık oluşturacak bazı etkinliklerin yapılacağı bir hafta.
Çevreci demek, çevresine duyarlı demektir, olup bitenlerden, dönüp dolaşanlardan, uçup konanlardan, gündüz ile gece den, her tür doğa hareketlerinden duyarlı demektir.
Çevresine duyarlı olmak, önce aile içinde duyarlı olarak aile içindeki sorumluluklarına duyarlı olmak, ondan sonra dışarda doğa ve toplumsal gelişmelere duyarlı olmaktan geçer…
Sosyal ve siyasal duyarlılık insan olmanın gereğidir, dışarı çıkarken solunan havadan tutun yolda giderken, bastığımız kaldırıma kadar her şeyden duyarlı olmak gerekir.
Aile içinde duyarlı fert olmak için sırası ile sorumluluk derecesine göre, baba, anne, çocuk, bebek ve genç olmak üzere her birey kendi aile içindeki sorumluluklarına duyarlı olması gerekir.
Baba üzerine düşeni yapması, Anne aile içindeki duyarlılığını bilmesi ve çocuklarda üzerine düşeni yapması halinde, mükemmel bir aile örneği ortaya çıkacaktır.
Baba babalık rolünü yerine getirmezse ve ailenin diğer bireylerine karşı duyarlı olmazsa, Anne yine üzerine düşen rolünü yerine getirmezse, sonuçta diğer bireylerde kontrol dışı kalır ve aile dağılma ile yüz yüze bırakılır.
Daha sonra çevresine duyarlı aile bireyleri dışarda toplumsal olaylar ve sosyal gelişmelere de duyarlı olurlar.
Örneğin duyarlı bir aile bireyi soluduğu havanın temiz ve sağlıklı olmasını, çevresindeki zararlı unsurların ortadan kaldırılması için mücadele eder, yine aile bireyleri ile birlikte, bir ferdi olduğu toplumsal ailesine karşı duyarlı olur.
Sera etkisi oluşturan katı yakıtların çevreye karşı olumsuz etkilerini dillendirerek çevresini ve havasını temiz tutmaya çalışır.
Yolların temiz ve düzenli olması için sosyal baskısını arttırır, sosyal sorumluluklarını dile getirir, bu konuda çeşitli girişimlerde bulunur.
Sosyal sorumluluk ve çevre duyarlılığı nedeniyle, doğa ve tabiata karşı üzerine düşen görevleri yerine getirir, bu doğrultuda eyleme geçer.
Yeşil bir çevre için çevresini yeşillendirdiği gibi, doğanın dengesini sağlayan ormanları korur ve onlara zarar gelmesine engel olur.
Hayvanların toplumda ve doğada korunması için, her türlü önlemi alır ve aldırır, havanların doğadaki önemini anlatır ve bu önemi her tarafa kabul ettirir.
Doğanın dengesini bozan katliamlara karşı durur, örneğin avcılık ile talan edilen uçan ve yürüyen canlılar ile deniz ve göllerdeki, nehirlerdeki canlıların vahşice avlanmasına karşı çıkar.
Sokaklarda ve kırlarda dolaşan ve yaşayan tüm canlılarımıza yine aynı duyarlılıkla sahip çıkmak çevre duyarlılığının gereğidir.
Yolda yürürken birinin tükürmesi veya balgam atması, bir çöpü yere atması, bunlara karşı durarak engellemekte çevre duyarlılığına girer.
Ülkemizi yöneten siyasi ve bürokratların zararlı yönetim ve davranışlarına karşı durmak ve engellemekte çevre duyarlılığı içinde sayılmaktadır.
Kısacası çevre duyarlılığı, aile içinden başlayarak, tüm toplumun her katmanına hitap etmekte ve her katmanı sorumluluk alanı içine çekmektedir.
