Dün gazetelerin manşetleri, çevre katliamı olarak bilinen, ağaç katliamı olarak gösterilen Yaşar Kemal kent ormanı ile ilgili, ağaç kesimi ile süslenmişti.
Aslında buna çevre katliamı veya ağaç katliamı demek biraz abesle iştigal olur, belediyenin oluşturduğu Kent ormanında belediye bir çalışma başlatmış ve yeni düzenlemeye gitmiş olabilir…
Bence bu haberlerde biraz siyasi ve birazda çekememezlik kokusu vardı, bazıları bunu çevre katliamı olarak göstermek istediler ve bizim muhabirlerde, balıklama atladılar…
Oysa gerçekten çevreci olmak istiyorsak, yalnız ağaç sevgisi ile yapılan çevrecilik biraz değil çok eksik olur, bunun için tam bir eğitim şart.
Bakın çevreye verilen zararın aslında, İnsan, Hayvan ve Bitkileri etkileme oranına göre belirlenmelidir.
Bizler çevreci olarak birer çevre dostu olarak, kendimizi tanımlamak istiyorsak, her alanda bu üç unsura gelen zararlara karşı durmalıyız.
Hayvan severlik yalnız kedi, köpek sevme ile bitmez, yer altındaki solucanı, denizlerdeki kaplumbağayı, dağ başındaki kurt u ve tarladaki fareyi de gözden kaçırmamak lazım.
Örneğin fazla gürültü çıkaran bir araç egzoz sesinin İnsana verdiği zarar, aşırı zamların, bozduğu psikolojiler ve iklim değişikliğinin verdiği tahribat.
Çevreci kişi, çevresinde sigara içen kişi ile mücadele etmesi gerektiği gibi, çevresini balgamı ile batıran kişiye ve dili ile küfür ederek, dedikodu yapan kişiye karşı olmalıdır.
Çevreci yanı başındaki ağaç ve bitki, hayvan ve İnsan katliamına karşı olduğu gibi, Kaz dağlarındaki, altın madenine ve Bergama daki madene kadar karşı olmalıdır.
Çevreci kişi organize olmasını bilmeli, her türlü siyasi ve askeri güce karşı durmalıdır, eylem ve protestosunu yaparken, hiç kimseden korkmamalı, hiç kimseden utanmamalıdır.
Çevreci kişi İnsan onuruna yakışmayan hiçbir fikir ve düşünceye katılmaz ve kabul etmez, hatta yanında yer almaz…
Çevreci kişi, eğitim ve kültür açısından da insanları tamamlamak için, insanların her alanda en yararlı bir şekilde yetişmesi için çaba sarf eder.
Bu yüzden çevreci insan sistemle ve onun oluşturduğu zararlı yönetim şekli ve yıkıcı faaliyetlerine karşı durarak, sistemle barışık olmaz…
Çevreci insanın etrafında dostu çoktur ama akrabası ve aşireti yoktur, çevreci insan yalnız olabilir ama tüm evrenle dosttur, herkesi kucaklar…
Çevreci insan mal mülk peşinde olmadığı için, çevre için yaptığı ve çevreye kazandırdıklarının tamamını, doğayı, evreni, zenginlik kaynaklarını kendisinin bilir.
Bu yüzden çevreci insan zengin ve varlıklıdır, doğanın tüm zenginliklerini, bu günü ve yarını hesaplayarak, hem bu günün, hem yarının zenginidir.
Çevreci insan istikbalini düşünen, çocuklarını ve torunlarını düşünen, onların geleceği için bir şeyler yapan insandır…
Çevreci kişi yastığa başını rahat koyar, uykusunu tam alır ve sabah erken uyanarak, doğadan ve zengin sahibinden rızkını en geniş şekilde ister…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
