CORONA’DA GÜVEN SORUNU!
Bir Pandemi ile nasıl başa çıkılacağını ve halk ile nasıl dayanışma içine girerek güven sağlanacağını bir türlü öğrenemedik!
Devlet ile halk barışık olmayınca, karşılıklı şüpheci bir yaklaşımla yaklaşılınca tüm olaylar işte böyle rayından çıkıyor ve ortam belirsizliğe bürünüyor…
Önceleri herkes devletin ve bu gücü elinde bulunduran iktidarın, halkın sağlığı ve hayatı için endişeli olduğuna inanarak, her gelen talimata uymaya ve evinde oturmaya başladı!
İş, ekmek, ihtiyaçlar için herkes devletine ve onu elinde bulunduran iktidarına güvenmek istedi, hemen peşe peş e yardım ve destek programları yayınlandı…
İnsanlar evlere tıkıldıkça, baş gösteren ihtiyaçlar arttı, ama yardımlar ve destekler istendiği gibi yetişmedi, bu sefer kıvranmalar ve şikayetler baş gösterdi…
Temel gıda ihtiyaçlarına ulaşmakta, sağlık malzemeleri özellikle “Maske” ye ulaşmakta vatandaş şaşkın ve çaresiz kaldı…
Sağlık çalışanlarına göstermelik birkaç destek programı dışında onlara bile yeterince maske ve önlük, eldiven verilemedi…
Bunların hepsini sineye çeken vatandaşlar, sosyal medya ve haberlerde gördüklerine önce inanmak istemediler, kargo ocakları ile gözlerinin önünde tonlarca malzeme diğer ülke vatandaşlarına gönderiliyor!
Bunu da İslam yardımlaşması ve kardeşlik dayanışmasına bağladılar, en son iki kargo uçağı ile ipler kopmaya başladı!
Bu iktidarın ve ona bağlı inançlı kesimin “şeytan Amerika, terörist Amerika” dedikleri, bizden daha güçlü, daha zengin ve daha donanımlı bir ülkeye, hem de dünyanın hakim gücü olan tabiri caiz ise dünya nın ağası olan bir ülkeye…
Bu ülkenin hem sanayisi, hem teknolojisi, hem de sağlık altyapısı tüm dünya ya örnek olacak kadar ileri iken, bu ülke isterse tüm vatandaşlarını üç aylığına uzayda izole etme gücüne hakim iken!
Kendi ülke vatandaşından 10 TL bağış toplayarak, yani bizim boğazımızdan keserek aldığı tıbbi ve koruyucu malzemeleri, gönderdiği ülke ise…
Tüm dünya onun emrinde, adına Global dünya dedikleri gezegenimizin her yönü ile tek ve en güçlü ağası iken, bu kadar hakim ve güçlü bir ülke!
Birde bu ülkeye giden yardımların belki de aynı kargo uçağı ile yoksul ve yardıma muhtaç komşu ülkemiz olan Suriyeli Kürt kardeşlerimize gönderilmesi!
Bu yardımları bizim ülkemiz yapacağına, dolaylı olarak Amerika üzerinden yapılması! Bu yardımları bazı medya kuruluşları ise “Terör örgütlerine Amerika’dan, tıbbi yardım” olarak lanse edilmesi…
Oysa iktidarın inancına göre “komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” diyerek komşu yardımlaşmasının anlam ve önemini bilen bir siyasi düşünce!
Terörist dahi olsa! Bu insanlar aç muhtaç ve ilaç bekliyorlarsa öncelikle İslami ve İnsani görevimiz olması gereken onlara da yardım etmek olmalıydı…
İşte bu son haber üzerine toplum ile iktidar arasındaki olan zayıf bağlarında kopmasına neden oldu ve güven bunalımı, şüphecilik, inançsızlık başladı, vatandaş söylenmeye başladı!
Bu gezegenimizi bir köye çeviren Global dünya hakim güçleri, tıpkı bir köy ağası ve şeyhi gibi davranır ve beklenti içine girerler…
Bizim gibi yoksul ve halkının aldatma ile politika yaptıklarını sanan zavallı köylü kurnazı siyasetçiler, ağaya şirin görünmek için çoluk çocuğunun rızkını alıp ona hediye diye verir, Şeyhi onu cennete götürsün diye aile ferdinin nafakasını ( İnek, tavuk, yumurta…) alıp Şeyhe sunarak, imanını kurtarmaya çalışır!
Bizim siyasiler ise ne yaptıklarını çok iyi bilirler ama biz onları anlayamıyoruz, onlar iktidarlarını kurtarmak ve çaldıklarını korumak için zaman zaman dünya ağasına adaklar ve sunaklarda bulunurlar!
Bu yenidünya düzeni değil, çok eski dünya düzeninin modernleşmiş yönetim hali!
