Batman corona salgını nedeniyle Türkiye’nin gündemine oturduğu bu günlerde, hemen, hemen her evde bir vakanın olduğuna inanıyorum.
Bu süreçte, yetkililerin hiçbir çabalarının görülmediği, herkesin başının çaresine bakacağı bir süreç, olarak değerlendirildiği bir dönem.
Vatandaşlar evlerinde tabiri caiz ise koca karı ilaçları ve bildikleri çeşitli direnç arttırıcı tedbirlerle bu virüs ile başa çıkmaya çalışıyor…
Hastaneler tamamen birer virüs merkezine dönüşmüş, sağ giren ölü çıkıyor, hastaneler vatandaşlar tarafından tavsiye edilmiyor!
Hatta bazı hastane çalışanları test için bile hastanelere gelinmemesini öneriyorlar, şayet belirtileri mevcutsa evde hemen önleyici tedbirlere başvurulmasını öneriyorlar…
Ben de geçen hafta bir yakınımdan kaptığıma inandığım ve belirtileri tamamen Corona olan bir rahatsızlıkla mücadele etmek için direnmeye ve yaşamaya çalıştım.
Aslında işin başında bu bilinçte olmamam rağmen, halsizlik, yüksek ateş ve iştahsızlık his ettiğim an, hemen direnmeye geçtim…
Zaten ben yapısal olarak biraz arsız bir yapıya sahibim, kolay, kolay yatağa düşürmem, kendimi yatalak yapmam…
Öncelikle izole olmak içim iş yerimdeki ofisi ziyaretçilere ve personele kapattım, zorunlu hallerde maske ile giriş çıkışları düzenledim.
Yakın mesafe ve temas konusunda çok hassas davrandım, amacım benden kimseye bulaşmasın, kimse benim yüzümden rahatsız olmasın!
Ondan sonra, birincisi hiç yatağa düşmedim ve yorgun olmama rağmen ofisin içinde saatlerce yürüdüm, akşama doğru ise her gün sporumu ve jimnastik hareketlerimi aksatmadan yaptım.
Yemeklerime ise azami derece de dikkat ettim, sabahları yoğurt ve bal, akşamları ise bir sütlaç ile birlikte normal yemeklerime devam ettim, ama en önemlisi her gün iki taze limonu emerek suyunu içtim, limonsuz kalmadım.
Terlemelerin aşırı derece olduğu halde klima ve elektrikli havaya çıkmadım, cereyanda kalmadım, direndim, ama her iki saatte bir duş alarak serinlemeye çalıştım.
Şimdilik Corona’yı yendiğime inanıyorum, tabi şifayı veren Allah, hastalığı verende Allah, bunu hiç aklımızdan çıkarmayalım ve tedbirlerden sonra Allah tan şifa dilemeliyiz.
İşte benim Corona ile olan maceram bu şekilde yaşandı inşallah geçmiştir, siz, siz olun bu tür belirtileri fark ettiğiniz an sakın test için hastanelere gitmeyin, öncelikle vücudunuzun direncini sağlayın ve direnin her istediğini yapmayın bu Allah’ın belası Corona’nın.
Benim Corona hikayem bu şekilde devam etti ve sonuçlandı, sizin de buna benzer hikayeleriniz varsa bize yazın okurlarımız ile paylaşalım…
Bu hastalıkta direneceksiniz ve direne direne kazanacaksınız, biraz devrimci bir jargon oldu ama gerçekten vücut direnci için, bilinç sel ve inanç olarak ta direnmesini bilmeliyiz…
Dışarda maske gezmenin, yoğun bakım servislerinde rezil olmanın, hastanelerde enfeksiyon kapmanın tek çaresi, öz iradeniz ve kişisel kaynaklarınızı devreye koyarak, onlarla yaşamayı öğrenmektir.
