Salgın bahanesi ile otoriter rejimler daha da etkilerini göstermeye başladılar, halkın sağlığını ve yaşamını önemsediklerini ön plana çıkararak, istedikleri anti demokratik uygulamayı ortaya koymaktadırlar…
Özellikle Polis devleti olan ve hukuk ile demokrasiden uzak olan rejimler bu güçlerini daha orantısız kullanmaktadırlar…
Geçen hafta içinde sosyal medya ya düşen Batman Polis i ile bir vatandaş arasında yaşananlar, otoriter rejimin, insan hak ve özgürlüklerini hiçe sayarak gücünü ortaya koyma hevesidir…
Otoriter yönetim sadece emir eder ve onun uygulanmasını ister oysa bu emirlerin neye ve kime yarayacağını hiç tartışmaz…
Bunun için işin başından beri alınan tedbirler ve konulan yasakların iyice araştırılması ve bilimsel verilere göre uygulanmasını talep etmekteydik…
Zaten işin başında otoriteler “ bu pandemiyi fırsata çevireceğiz” demeleri bunun açık bir göstergesiydi.
Neydi bu anlam? Otoritelerini daha fazla his ettirmek insanları daha fazla sindirmek ve istedikleri gibi At koşturmak!
Bakın otorite heveslileri son günlerde bu heveslerini tatmin etmek için, ilgisi yasaklar ve bu yasaklara karşı cezalar uygulamaya başladılar…
Bu tavırları kamuoyu tarafından çok iyi izlenmekte ve sessiz çoğunluk bu hareketi “Savaş bitmiş, kurullar silah aramaya çıkmış!” olarak değerlendirmektedirler…
Bu saatten sonra ne bilim kurulunun bilimselliği, ne Hıfzıssıhha kurulunun mantığı hiç dikkate alınmamaktadır!
Bilim kurulu, otoritenin müsaadesi olmadan bilimsel bir karar vermezken ( AVM açılışı ve Liglerin başlaması…) il kurulları da, ağırlığını otoriter güçlerden müteşekkil kararlarını keyfi olarak almaktadır…
Bakın il Hıfzıssıhha kurulunun aldığı yanlış kararların sonuncusu, il genelinde maskesiz dışarı çıkma yasağı!
Bunu fırsat bilen Polis teşkilatı, önüne gelen her maskesizi kimliklerini alarak, yüksek cezalar kesmektedir!
Peki bu karar alınınca, bilim kurulu ve Dünya sağlık kurulunun görüş ve önerileri dikkate alındı mı?
Hayır alınmadı, hatta hiç sorgulanmadı bile…
Benim bu kararda beklentim, Halk ile iç içe olan ve sosyal kişiliği ile öne çıkan Vali bey ve emniyet müdürü, öncelikle polis teşkilatını eğitimden geçirerek, bu alışkanlığın(Maske takma) oturtulması için hemen cezaya sarılma yerine önce uyarı ve telkin yoluna sonra cezaya yönelmeleri konusunda, tembih etmeleriydi.
Bizler toplum olarak, kendimizi bu salgından korumanın önemini kavramamız gerekiyor, daha sonra nerede nasıl tedbir alınacağını bilmemiz gerekir…
Bakın Dünya sağlık örgütü maske ile ilgili nasıl bir uygulamanın yapılacağını nasıl açıklamış buna kulak vermeli otoriter ve baskıcı uygulama yerine bunu yapmalıyız…
“Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan açıklamada ava yoluyla taşınamayacağı belirtilerek, virüsün hasta kişilerin öksürme, hapşırma veya konuşmaları esnasında bulaşabileceği ifade edildi.”
İşte Batman İl Hıfzıssıhha kurulu il geneli maske uygulamasını karar bağlamadan önce bu bilimsel açıklamayı değerlendirseydi
“Virüslere karşı kullanılan iki türlü maske olduğunu söyleyen Uzm.Dr. Sevgican, "Bunlardan bir tanesi sağlık çalışanlarının kullandığı filtreli maskeler ki bunlar sağlık çalışanlarının riskli hasta grupları ile ilgilendiği ve temas etmesi durumlarında kullanılan maskelerdir. Diğeri ise cerrahi maske olarak bilinir ve korunma oranı çok yüksek olmayan maskelerdir. Haliyle ikinci tür dediğimiz cerrahi maskeleri daha çok hastalık şüphesi taşıyan hatta virüsü kapmış olan hastalarda, hastalığı etrafa yaymaması için, çevresindeki insanları koruma amaçlı olarak kullanmalarını öneriyoruz” dedi.”
Bu doğrultuda, yalnız başına ve herkesten uzak, ama hasta olmayan ve hasta ile teması olmayan vatandaşa da ceza kesmek için otoriteyi devreye sokmaz, vatandaş ile devleti karşı karşıya getirmez, polis ile vatandaşı kavga ettirmezdi…
