Kime sorarsanız, demokrat olduğunu ve demokratik bir sistemde yaşamak istediğini ifade edecektir, kimsenin bu sistemin aksini düşün edeceğini tahmin etmiyorum.
Demokrasi halkın doğrudan veya temsilcileri tarafından yönetime hakim olması anlamına gelen bir idare şekli, işler o kadar karışık duruyor ki, demokrasi için yorumlar çok farklı.
Demokrat olan herkes demokrasiyi komşusu, arkadaşı veya çevresi için, istediği anlamına gelmez, örneğin muhalefette iken veya iktidarda iken uğradığı hak ihlallerini, sadece kendisine uygulanan bir ihlal olarak gören, ama kendisi hakları eline aldığında, aynı uygulamada bulunan…
Yani dış dünya ya demokrasiyi fazla gören hakim güçler yüzünden, maalesef dört, dörtlük bir demokrasiden söz etmemiz mümkün olmuyor.
“Vatandaşların rol aldığı hükümet şeklidir. Vatandaşlar doğrudan ya da temsilciler vasıtasıyla hükumette yer alabilirler. Demokrasi toplumdaki siyasi, ekonomik, dini, kültürel, etnik, yasal eşitlik konularında öne çıkan bir anlayıştır. Yasal eşitlik, özgürlük ve hukukun üstünlüğü demokrasinin en önemli unsurlarıdır. Yunanca δημοκρατία (dēmokratía) sözcüğünden gelir, halk idaresi anlamındadır. (dêmos:halk+ kratos:güç) ἀριστοκρατία(aristokratia) -aristokrasiye-yani elitlerin idaresine zıt bir anlayıştır. Monarşi(tek kişinin idaresi), oligarşi(zümre idaresi) gibi otoriter- hükumet biçimleri de demokratik anlayışa aykırıdır. Türkçe sözlükte: Halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi, el erki, demokratlık olarak geçer. Demokratik: Demokrasi anlayışına uygun. Demokrat: Demokrasi düşüncesini savunan demektir.”
Şimdi bu tanım çerçevesinde, dünya da yer alan ve adına demokratik sistem denilen idarelerin, uygulamalarına bakalım…
Bizler şu anda nasıl bir demokrasi içinde yaşadığımızı hayal edelim, sorgulayalım ve gerçekten demokrat olanların demokrasiyi özümseyip özümsemediğini değerlendirelim…
Muhaliflerine söz hakkı tanımayan, hukuku kendi kontrolüne alarak, istediği sonucu istediği gibi çıkarabilen, tek kişinin ve hatta bir ailenin aile içi kararları ile yönetilen…
Kimsenin farklı haber yayınlamasına müsaade etmeyen, haberleri tek kanal ve tek kaynak haline çeviren, bir sistem!
Sadece kendi çevresine, iktidarın nimetlerini faydalandıran, halkın çok büyük kesimini bu nimetlerden mahrum bırakan…
Eğitim ve inanç yapısını kendi düşüncesine göre yorumlayan ve onun dışında kimsenin farklı düşünmesine müsaade etmeyen…
İktidarı kendi çıkarlarına ve sistemi kendi menfaatine göre yönlendiren, dün dediğinin bu gün tam tersini yapan, yaptıkları için ve sonuçlarından dolayı kimseye hesap vermeyen…
Demokrasinin en büyük silahı olan, seçim ve sandıkları halkın elinden alarak, çeşitli manipülasyonlar sonucu, istediği sonuca doğru sonuçlandırmak…
Muhaliflerini şu örgüt veya bu örgüt üyesi olmakla tehdit ederek, her an onların özgürlüğünü kısıtlayacak, sözde hukuk kurgusu ile muhalefeti sindirmek ve susturmak…
İşte tüm bu sistemsel bozuklukları içinde barındıran çağımız demokratik sistemlerine baktığımızda, bu sistemlerin içinde ise maalesef, demokrat insanların sayısının fazla olması ise dikkat çekicidir.
Çağımızda, demokrasi iktidara gelmek için sadece bir oyuncak olarak kullanılan bir alet olduğunu gözlemliyoruz…
Muhalefette iken tam bir demokrasi savunucu olan demokrat kişiler, maalesef iktidara geldiklerinde, iktidarlarının devamı için, demokrasiye ve hukuk üstünlüğüne en büyük zararı vermektedirler…
Hukukun üstünlüğü ve güçlerin ayrılığının olmadığı bir sisteme demokrasi dememiz mümkün değildir, tüm iktidar gücünü elinde bulunduran kişiye ise demokrat dememiz mümkün değildir.
Şimdi biz monarşi ile yönetiliyoruz, yoksa oligarşi ile mi yönetiliyoruz, tanıma bakarak siz cevap verin, ama demokrasi ile yönetilmediğimiz bir gerçek!
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
