Dünya kurulduğundan bu yana güçlüler ve zayıflar, yönetenler ve yönetilenler, ezenler ve ezilenler, kovalayanlar ve kaçanlar…
Bu dünya Adem ile Hava dan sonra hiçbir zaman savaşsız ve mücadelesiz geçmemiştir, doğanın belli imkanlarını elinde bulunduranlar, bu imkanlardan mahrum olanlara hakimiyet sağlamışlardır.
Örneğin Taş devri insanı, elindeki taşı silaha çevirebilen insanlar güçlü ve hakim olmuşlardır, örneğin Feodal derebeylikler çağı, en fazla insanı besleyip silahlandıranlar hakim olmuşlardır.
Silah devrinde ise, Barut ve topu elinde bulunduranlar, tüm dünya yı sömürgeleri altına alabilmiş ve tüm zenginlik kaynaklarını ülkelerine taşımışlar…
Bu zenginlik ve bu imkânları teknoloji ve sermaye ye dönüştüren bu ülkeler, bu gün en kıymetli gücün sahibi yani beyin gücü sahibi olarak, dünyayı parsellemektedirler…
Bunlara dur demek, bunlara kafa tutmak, bunların üzerinden bir güç olduğunu konuşmaya çalışmak abes ile iştigal olur…
Bu konuya benzer bir örnek dinler tarihinde mevcuttur, Allah a kafa tutup tanrılık iddiasında bulunan zamanın Firavunu…
Mısır halkına Allah olduğunu ispatlamak için, elinden geleni yapmış, kuleler, Piramitler, sihirler, büyüler, hatta yaratıcı olmak için bazı organizmalardan canlı bile…
Allah onun her şeye rağmen çok güçsüz olduğunu ispatlamak için onun tüm önlemlerine rağmen, onu çok basit bir yaratığı ile denemek için onun başına bir sinek musallat etmiş.
Çok basit ve çok küçük bir yaratığı onun burnundan geçirerek, beynine gitmesini emretmiş, sinek beyinde tepreş tikçe, Firavun un kafasında kıyametler kopuyormuş ancak başına bir tokmak vuruşunda sinek durabiliyormuş…
Sırf bu rahatsızlığım için saraya başına vurmak için bir tokmakçı tutmuş, o her acı çektiğinde tokmakçı bir tokmak vurarak onu sakinleştiriyormuş…
Günün birinde artık acılar ve sıkıntılar o kadar ilerlemiş ki, tokmakçı Firavun a tokmak vurmaktan ve onun çığlıklarını duymaktan psikolojisi bozulmuş, aniden sert bir tokmak vurarak beynini parçalamış…
Bir de bakmış ki bir sinek, fızıldayarak uçmuş ve uzaklaşmış, bunun üzerine tokmakçı Allah a iman ederek onun yüceliğini kabul etmiş ve…
Dönmüş Firavunun ölü bedenine bakarak, Allah’ın yarattığı bir sinekle başa çıkamayan, Tanrılık iddiasında bulunan, gafil ve aciz kul…
İşte bu gün ki dünya sisteminde emperyalist güçler o kadar, ince ve bu kadar detaylı ağlar örmüşler ki, bizim gibi güçsüz, zayıf ve yoksul ülkelerin, onlara kafa tutması imkansız bir hale gelmiş…
Çünkü onlar bu dünya’nın sahipleri olmak için zamanında gerekli çalışmayı yapmış ve gerekli emeği harcamışlar, beyin yormuş, kafa çatlatmışlar…
Bu gün o harcadıkları emeklerinin karşılığını yemektedirler, onlar istedikleri ulusu, halkı ve devleti, istedikleri şekilde yönetme gücüne ve kabiliyetine sahipler…
Evet bu dünya sistemi adil olmayabilir, bozuk olabilir ama gerçek bu onların kurduğu sistemin dışına çıkmaya çalışanlar ise çok basit bir yöntemle onları yok edebiliyorlar…
Bu gün tank, top, siyaset ve yönetimde Türkiye yi belki yönetemeyecek kadar meşgul olabilirler, ama sadece bir Döviz kuru ile…
Evet sadece bir döviz kurundaki ayarlama ve planlama ile bile koskoca Reisin ülkesini dize getirmeyi başarabiliyorlar!
Kafa tutmanın onlara karşı dayılanmanın ve onlara karşı gelmenin anlamsız olduğunu herkes biliyor ve inanıyor…
Bakın hemen bir diplomasi heyeti yola çıkmaya hazırlandı ve Amerika da, tabiri caiz ise dize gidiyorlar, dizilmeye ve emirleri yerine getirmeye…
Çünki bu ekonomik sistemde bu kadar dövizin yükselmesi, bu sistemin ekonomik olarak çökmesi anlamına gelir, bir hafta içinde yüzde 30 dövizin yükselmesi, enflasyon ve zamların bu oranda yükselmesi anlamına geliyor…
Bu enstrüman yalnız başına diz eğitmeye yeter artar bile!
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
