Ekonomimiz hakkında herkes bir şeyler söylüyor ve tahminlerde bulunuyor, ama ben hiçbir zaman iyi düşünenler tarafından olmadım.
Bir ekonominin iyi gitmesi için, öncelikle çağdaş olması yani çağın ekonomik enstrümanlarına sahip olması, ikincisi yerli olması, üçüncüsü ise üretken ve verimli olması gerekir.
Biz ülke olarak ve bölge ülkeleri olarak, lüks tüketim ve israf içinde yüzerken, geri teknoloji üretmeye ve tembelliğe dayalı bir ekonomik yapı içindeyiz.
Dışa bağımlı bir ekonomide, borç ile çalışan bir devlet maliyesinde, hesapların tutturulması ve sürdürülebilir bir ekonominin tutturulması imkansız gibi…
Bakın son günlerde ekonomik veriler peş peşe açıklanmaya başlandı, sanayi üretiminde tahmin edilenin yüzde elli oranında düşüş yaşandığı…
Perakende satışlarda yüzde altmış oranında bir düşüşün olduğu, yani halk çarşı pazarda eskisi gibi bolca para harcamadığı…
Milyonlarca dolar harcadığımız bilgisayar ve yazılım firmalarına, tüm ürettiğimiz ve sattığımız tarımsal ve sanayi mallarının birkaç karı fazlası…
Bakın Vietnam bile yerli üretim FASDIL otomobilini banttan indirirken, hatta birkaç Asay ülkesi yerli otomobil üretirken bizler hala yerli otomobil hayali ile yaşıyoruz…
İleride yaygınlaşacak olan elektrikli kara ve hava otomobilleri piyasaya çıkmış iken bizler geri bir teknoloji ile üreteceğimiz, otomobilleri ülkemizde bile satamayacağız…
Bu ekonomik gidişat ile yakında ülkemizde bankacılık sektörünün duracağı ve dövize erişim yani döviz bulma nın sınırlanması ile tamamen karanlığa gömüleceğimiz sinyalleri veriliyor.
Yani bizler her sene katıldığımız DAVOS ve G 20 zirvelerine artık sadece tv ekranlarında ulaşabileceğiz.
Son günlerde S 400 füzeleri ile çıkartılan suni krizin, ambargolara dönüştürülmesi ve yurt içi ekonomik krizi yine ABD ve Trump a ihale edilmesinin sinyallerini alıyorum.
İktidar İstanbul seçim sonuçlarını sabırsızlıkla bekliyor ve ardından ekonomik çözümler için İMF ile masaya oturmaya, döviz ve faiz üzerinden yapılacak bir enflasyonla…
Evet tüm bu planlar yapılırken, kerhen veya dayatma ile oluşturuldu imajı verilerek, dış güçler ve dış düşmanlar yaratılarak, bu işi bu şekilde manipüle etmeye çalışacak…
İktidar ve hükümet kanadı, bunun için ödeyeceği bedel ne olur, bunun için bizim vereceğimiz daha neyimiz olur bunu bilemem…
Ama en önemlisi bu halkın kuzu kuzu bu olup bitenleri, iman gücü ve vatanseverlik içinde manevi duygular ile sineye çekeceği, en azından aç ve çıplak olsak ta bir vatanımız ve okunan bir ezanımız var!
Daha ne istiyoruz, veya ne isteyebiliriz ki, bu topraklarda savaş yok, sürgün ve göç yok, bir ulus olma hakkımız tanınıyor, birde bir lokma aşımız kaynıyor!
İşte tüm bu olumsuz olarak görünen tabloyu bize tatlandırarak ballandırarak kabul ettiren, siyasi ve politik, iktidarın, yarını nasıl olur bilemem!
Tüm dünya ülkeleri toparlanarak, kendi özüne dönmeye ve öz kaynakları ile öz inançlarını birleştirerek, çağı yakalamaya çalışırlarken, bizler daha sınır ötesi hareketler, sınır ötesi tehlikeler ile milyonlarca doları silah ve silah sanayisine veriyoruz!
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
