Toplumda yoksul ve zengin kesimler arasındaki denge toplumun huzurlu olmasını sağlar. Bu sebepten sistemler vardır.
Sistemlerin amacı toplumda dinsel, etnik yapı ve gelir dağılımında ayrım yapılmaması kuralına dayanır.
Maddi olduğu kadar hukuksal ve bireysel haklar bakımdan eşitliği esas alır. Bunlardan birinin eksik veya yanlış uygulanması toplumda dengeleri bozar.
Bu durumda insanlar sorunlarını dile getirmeye çalışırlar. Vatandaşlar bunu demokratik ülkelerde seçtikleri vekilleri ile meclise göndererek dile getirmelerini isterler. Güçlü iktidarlar bu durumu kabullenmeye bilir. Uygulayacağı yöntemleri sistemin etkinliğini azaltarak veya etkisiz hale getirtmek için plan yaparlar. Yasaların etkisi azatlılar.
Yasalar ve kanunlar vardır ancak uygulanmaz hale getirilir. Toplumun içinde belirli kesimlerin oluşturdukları toplum örgütleri ise iktidarın bu uygulamalarının önlenmesi için muhalefette bulunan partiler ile birlikte hareket etmeleri demokratik sistemlerin olmazsa olmazlarıdır.
İktidarlar güçlüdür ellerindeki güçleri artırmak için daha fazla yetki ve güç isteyebilirler.
İktidarlar muhalefet partileri veya STK'ların birlikte hareket ederek yasal yoldan İktidarın uygulamaların engellemelerini bertaraf etmemeleri için daha fazla güç ve yetkiye sahip olmak isterler.
Bu sebepten tavırlarını değiştirmezler.
Muhalefet ve STK'ların birleşip birlikte hareket etmelerinin amacı sistemin dengelerinin bozulmamasına yönelik demokratik ve yasal engellemelerdir. Dünyada benzeri birçok uygulama yaşandı. Bunlardan en barizi örneği Hitler'in Almanya'da iktidar olması ve güçleri eline aldıktan sonra ülkesine ve dünyaya yaşattıklarıdır.
Yasama, Yargı ve Yürütmeyi kendi kontrollerine alırlar.
Beşinci güç ve medyayı da kendi iktidarlarının uygulamalarının doğru olduğunu deklere etmeleri için yanların çekerler. Bunları bir anda gerçekleştirmezler. Güçler zaten ellerindedir. Onları kullanarak güçlerini artırırlar.
Muhalif partiler bunu görür ancak birlikte hareket etme kuralını uygulamazlar.
İktidar amacına ulaştıktan sonra muhalefet partilerinin hiçbir önerisi veya uyarısını dikkate almaz. Bildiğini uygular.
Uygulanan yöntemler aynı anında olumlu veya olumsuz sonuç vermez.
İktidarlar başarısız oldukları zaman yoksulluk ve açlık başlar. İnsanlar değişir. Birlikte yaşama ilkesi yaşanan sorunlardan etkilenir.
Toplum olmaktan çıkılır.
Bireyselci düşünce dayatılmaya başlanır.
Durumu iyi olan kendini gizleme ihtiyacı duyar. Yaygara koparıp yoksulluk yok derler.
Onların amacı yaşam şartlarının değişmemesidir. Yoksulluğu görür, yaşamayı asla kabullenmezler.
Onların lügatin da biz yoktur.
Ben, benden başkasını tanımam mantığı vardır.
