Tüm ekonomik paketlerde olduğu gibi, geçen hafta sonunda açıklanan 100 günlük eylem planını başkan Erdoğan bizzat açıkladı.
Bu plan açıklanır açıklanmaz, iş dünyası ve yatırımcı çevreler görüşlerini açıkladılar, ama bu görüşler arasında elle tutulur, reel açıklamalar maalesef yok.
İktidara yakın iş adamları dernekleri ve bunlara bağlı bazı yatırımcı çevreler, iyi dilek ve temennilerde bulunmaları gerçekçi görülmedi maalesef…
Özellikle konut alanındaki durgunluğun giderileceği, bu çevreler verilecek krediler açıklamalarından memnun kalan çevreler, alacakları kredinin hayalini kurmaktalar…
Dev ve hatta çılgın projelerin konuşulması kulağa hoş geliyor ancak, bunların finansmanı konusunda pek açıklayıcı bir bilgiye rastlanmıyor…
‘NE ALDANAN OLACAĞIZ, NE ALDATAN OLACAĞIZ’
Bu cümlesi sayın Başkanın çok manidar bulmaktayım ve bunun üzerine yorum yapmak istiyorum, bu eylem planının tamamında aldanan olduğunu ve iyi niyetine rağmen 100 günün sonunda, aldatıldık diyeceğine inanıyorum…
Çünkü, bu planın tamamında kaynak konusunda açıklayıcı bilgi yok ve tahmini bir gelir hesaplanıyor, öncelikle konut, finansmanında göz dikilen Emlak barışında maalesef beklenen olmayacak, ikincisi dev projelerin hayata geçirilmesi ile ilgili, dış kaynağın karşılanacağı Çin finans çevreleri…
Bu piyasaya yeni giren Türkiye daha ne olacağını ve ne tür risklerle karşılaşacağını bilmeden, bu finansmana güvenerek adım atmaya kalkışıyor…
En tutarlı ve en güven veren plan ise savunma sanayi araç gereç ve kaynak olarak gösterilen bedelli askerlik kaynağı olduğuna inanıyorum…
Çünkü bu kaynağın merkezi işi gücü ve imkanı olan yüzbinlerce kişi bu bedeli ödemeye dünden hazırdır, bu savunma sanayi geliştirme teknolojisi ise aile fertleri ve çevre akrabaların sanayi şirketlerinden karşılanacağı için, en mantıklı plan olduğuna inanıyorum!
Bu eylemlerin içinde, vatandaşı ilgilendiren ve onun temel ihtiyaçlarını gözeten hiçbir eylem olmadığı gibi, vatandaşı fedakarlığa çağıran çok önemli bir başlık var!
Vatandaşın Milli duygularına hitap ederek onların Milliyetçi davranışlarını harekete geçirerek, onlardan bir bedel daha ödemelerini bekliyor…
Ekonomide milli mücadele dönemine vurgu yapılarak, onların ellerindeki döviz ve altınları yastık altından çıkarmalarını, Türk lirasına çevirmelerini bekliyor!
Bence bu tam bir saflık ve kendini aldatılmışlık olur, bu beklenti içine girmemek lazım, bu halk canını verir bu vatan için ama malını asla, hele dövizini, hiçbir zaman!
Çünki bu vatan uğrunda ölünce şehit ve cennet ile ödüllendirildiğine inanıyor ama bu vatanda açlıktan ölürse, her iki dünyada her şeyden mahrum kalacağını iyi biliyor!...
“100 günlük icraat programımızı bütçe disiplininden taviz vermeden hazırladık. Kamu kurumlarının mali kaynaklarını tek hesapta izleyerek, kamu nakit verimliliğini planlıyoruz. Yaklaşık 40 milyar liralık kamu kaynağını tek hesaptan yöneterek ilave gelir elde etmeyi planlıyoruz. Milletime diyorum ki, yastık altından gelin dövizlerini çıkartın. Dolarlarınızı avrolarınızı çıkartın, altınlarınızı çıkartın. Gelin bunları TL’ye nakde dönüştürün. Yerli ve milli direnişinizi tüm dünyaya karşı ortaya koyun.”
Yerli ve milli direniş maalesef aç karın ve boş ceple olmayacağına inanan ve devletin bütçe disiplini kadar ailenin de bütçe disiplinine ihtiyacı olan vatandaş, bu eylem planından çıkardığı sonuç,
Bekle ve gör, temkinli ol, tedbiri elinden bırakma, daha önce açıklanan eylem planlarının sonuçlarını değerlendir…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
