USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

GENÇLİK, YUVADAN SOKAĞA…

20-05-2019

Gençlik bir ferdin çocukluğunu bitirerek, ergenliğe geçişin ilk adımı olarak değerlendirilebilir, bu dönem 12 ile 24 yaş arası dönem sayılmaktadır.
Bu dönem bir bakıma, aile terbiyesinin sokağa çıkarak, sokak ile kaynaşması dönemi olarak değerlendirilebilir…
Bu dönemde aile içinde verilen terbiye ile çocuk gençliğinde daha az hata yapma ve daha fazla kendini topluma kabul ettirme dönemidir.
Dış dünya da olup bitenleri, sosyal ve siyasal, eğitim ve kültürel dönemin belirlendiği bir dönem, kötü ve iyi alışkanlıkların kazanıldığı dönem…
Kas gücü ve beyin gücünün devreye girdiği, hayat yollarının tercih edildiği, sosyal olmanın çizildiği bir dönem gençlik dönemi.
Bu dönemde genç, kendini bulduğu gibi, toplumu da keşfetmekte ve iyi ile kötü arasında bir yol bulmaktadır.
Gençlik çocukluğunu iyi bir şekilde geçirmiş, aile bağları sağlam ve güçlü ise sokaktaki olumsuzluklardan fazla etkilenmez, ancak ev ortamı ve aile içinde olumsuz bir yaşam ve eğitimsiz bir ortamda ise…
Sokağı özgürlüğü ve kaçışı için bir araç olarak bulmakta ve anne ile babasından görmediği ilgi ve alakayı, gördüğü ilk şahıslara bağlanır.
Bu dönemde yani gençlikte özenti çok önemlidir, özgürlüğünü bazı kötü alışkanlıkları edinmede bulan gençlik, bu sıralarda, her türlü olumsuzluğa düşmektedir.
Gençlik, gençlik öncesi ve sonrası olarak üç bölüme ayrılmaktadır. Şayet çocukluğunda yani gençlik öncesinde iyi bir eğitim alan biri…
Gençliğini daha güzel ve olgun bir şekilde geçirirken, ergenliğinde hayat boyu daha isabetli ve sağlam kararlar almaktadır.
Biz gençliğimizin temiz saygılı, inançlı, vicdanlı ve sevgi dolu yaşamasını istiyorsak, çocukluklarını iyi geçirmelerini sağlamalıyız…
Aile eğitimi gençlik için çok önemlidir, aile sevgisi, Ana, Baba sevgisi, akraba bağları, vatan ve millet sevgisi, kısacası İnsan sevgisi aşılamak…
Çocuklarımızın gençliğini iyi yaşamaları için, aile içinde köklü bir eğitim verilmesi şarttır. Gençlerimizi aileye olan güven ile toplumda güven sağlamakta ve onları ayakları üzerinde dik durmaya alıştırmalıyız…
Ailede alınmayan eğitim, sokak ve okul eğitiminin de yetersizliği ile gençlerimiz son zamanlarda, çok tehlikeli bir hale gelmişlerdir.
Kötü alışkanlıklar, saldırganlık ve tahammülsüzlük, aşırı tüketime yönelme, tembellik ve uyuşukluk, sevgiden ve saygıdan uzaklaşma…
Hiçbir şey üretmeden, hiçbir emek harcamadan, hiç kimseye katlanmadan, hiçbir değeri saymadan, sadece kendilerine yönelmek ve kendilerini düşünmek…
Aşırı tüketim ihtiyacından dolayı toplumla sürekli çatışma içine girmek ve bu ihtiyacını kolay yollardan karşılama arzusu…  
Gençlik kümelendiği arkadaş çevresinde, kendi dünyasından başka dünyalara kapalı ve hiçbir gerçeği kabullenmeye hazır değildir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?