Son günlerde artık kimse yatırım ve istihdamdan söz etmiyor, herkes yarın ne olacak endişesi içinde, dış basını ve FOX tv gibi bazı muhalif kanalları izliyor…
İçerdeki sessizlik, fırtına öncesi sessizliği andırıyor, henüz bıçak kemiğe dayanmadığı için, herkes önündeki tabağı görüyor…
Memur yıl sonu maaşını, işçi yükselecek olan asgari ücretin getirisini, emekli ise bu ay yapılacak maaş zamlarını bekliyor.
Oysa çarşıda pazarda, markette, manavda fiyatlar almış başını yürüyor, kim onlara dur diyebilecek ki, kimse görülmüyor ortalıkta…
Maliye bakanı Albayrak bizzat açıklama yaptı, marketlerde fiyatlar yüksek diye, beyaz eşya satıcıları da, alıcıları da fiyatların yüksekliğinden söz ediyorlar ÖTV indirimine rağmen…
Otomobil satıcıları artık kotaları doldurmayı değil, hiçbir sipariş vermemeyi düşünüyorlar, ev inşaatları, yani konutlara kimse alıcı olmuyor…
Bu yüzden tek harcama kalemi dediğimiz mutfağımızın giderlerine gelince, gerçekten mutfakta yangın var diyebiliriz, bunun için veriler çok kötü.
Bakın biber markette 12 liraya, domates 10 lira, patlıcan 12 lira, kuru bakliyat ise tavan yapmış ve yağ gibi temel ihtiyaçlar, artık şüpheli gıdalar arasında, çünkü yağın fiyatını düşürmek için kalitesi ile oynanıyor…
Birçok bakliyat ürünlerinin ithalatında gümrük vergisi sıfıra düşürüldü, ama buna rağmen fiyatlarda düşüş yaşanmadı!
Benzin ve mazotta, bir geri iki ileri formülü ile indirim yapıldıktan bir hafta sonra iki kat zam yapılarak, fiyatlara ekleme yapılıyor…
Bu içerde yaşadığımız gerçekler, bundan böyle ne inşaat sektöründe iş arayın, ne sanayi kesiminde, ne de tarım kesiminde ülke olarak üretmeyip dışa bağımlılığı kabul etmişiz bir sefer…
Devlet politikası ise üretime ve yerli malına değil, tüketime ve ithalata dayalı çözüm politikaları üretilmektedir.
Bu yüzden işte size makro düzeyde acı gerçekler, güven endeksi düşmekte, dışarıya sıcak para kaçmakta ve büyüme oranı düşmektedir…
“Sermaye çıkışı hızlandı... Milyarlarca dolar yurtdışına kaçırıldı
Güven kaybı sermaye çıkışında etkili oldu. Türkiye krizden çıkış için umudunu yurtdışından gelecek kaynağa bağlarken ülkeden sermaye çıkışı hız kazandı. Bir yılda 3.6 milyar dolar yurtdışına çıktı.
Türkiye artan işsizlik ve yavaşlayan ekonomiye çare olarak gördüğü yurtdışından gelecek sermayeye umudunu bağlarken, son bir yılda Türkiye'ye gelen sermaye hızla azaldı, ülkeden ayrılan yerli sermaye 3.6 milyar dolara ulaştı.
Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre; ülkeden sermaye çıkışı hızlanırken yabancı sermaye girişinin yavaşlamasında hukuk sisteminin bozulması ile ülke kredi notunun düşmesinin etkili olduğu uyarısı yapıldı.
Rapora göre, Türkiye'den yurtdışına giden (ODI) ve yurtiçine gelen (FDI) doğrudan yatırımların seyrini gösteren ODI/FDI oranı Kasım 2018 tarihi itibarıyla, 2017'nin sonuna göre 7.7 puan birden yükselerek yüzde 24.7'den yüzde 32.4'e çıktı. ODI/FDI oranındaki bu tehlikeli tırmanış, yerli sermayenin yurtdışına kaçışının, yabancı yatırımcıların yurtiçine gelişinden daha hızlı arttığını ifade ediyor.
TEPAV'ın raporuna göre, 2017 yılı sonunda yurtdışından 10 milyar 922 milyon dolarlık yabancı sermaye Türkiye'ye yatırım için gelmiş, buna karşılık Türkiye'den 2.7 milyar dolar yerli sermaye çıkışı olmuştu. Geçen yılın kasım ayı sonuna gelindiğinde ise yıllık bazda ülkeye gelen yabancı sermaye tutarı sadece 167 milyon dolar artışla 11 milyar 89 milyon dolara çıkarken, ülkeden kaçan yerli sermaye 897 milyon dolar birden artarak 3 milyar 598 milyon dolara fırladı.”
Bu verilerin etkisi ise 2019 yılının ilk çeyreğinde kriz ve yoksullaşma olarak iç piyasaya etki edecektir.
