USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Her tedbire rağmen döviz…

29-05-2018

Faiz artırımı, verilen vaatler, sarf edilen sözler ve alınan tüm önlemlere rağmen, döviz istediği kadar düşmüyor…
Dış güçlerin ve düşmanların bir oyunu olarak lanse edilse de, maalesef vatandaş yastık altındaki dövizini satmıyor ve Türk lirasına yönelmiyor.
Bu tamamen hükümete ve devlete, ekonominin dümeninde olan yetkililere güvenmemekten kaynaklandığına inanıyorum…
Benim fikrimde ve düşüncemde olan akademisyenler ve ekonomistler ise olayı bilimsel olarak şöyle yorumlamaktalar.
“Dövizdeki tırmanmanın nedenleri nelerdir?
2009 krizi sonrası dönemde global şartlar bizim gibi ekonomisinin çarklarını dış kaynaklarla döndüren ülkeler lehineydi. Bu dönemde Türk lirası aşırı derecede değerlenmişti. 2013 yılından itibaren ise rüzgar tersine dönmeye başladı. Bugünlerde olanları daha da erken yaşayabilirdik ama ABD ve AB ekonomilerindeki sorunların aşılamaması bize ek süre verdi. Aslında bu bizim için olumlu bir gelişme olmadı, çünkü borç yükümüz, yani bugün ve gelecekte ödememiz gereken bedel artmış oldu.
 Finansal piyasalar genel seçimlerin erken alınmasını önce olumlu karşılamıştı. Muhtemelen “2019 yılının sonuna kadar populist ekonomik politikalar uygulanmayacak, belirsizlikler ortadan daha erken kalkacak” diye düşünülmüştü.
 Ancak ilerleyen günlerde, erken seçim kararının, patlamak üzere olan bir ekonomik krizi seçimden önce yaşamamak için alınmış olduğu algısı ağır basmaya başladı.
 İktidar ve muhalefetin seçim vaatlerinin bütçe açıklarını iyice büyüteceğinin ve ekonomik sorunları derinleştireceğinin görülmesi de olumsuz etki yaptı. Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı için güçlü adaylar göstermesi ve kurduğu Millet İttifakı’yla Meclis çoğunluğunu (HDP’nin de desteğiyle) elde etme ihtimalinin ortaya çıkmış olması da yabancı yatırımcıların kafasını karıştırmış olabilir.
 Daha önce dile çokça getirildiği üzere, Merkez Bankası’nın bazı kararları gecikmeli olarak alabilmesi ve seçim sonrasında Türkiye ekonomisinin hangi prensip ve teoriler çerçevesinde yönetileceğine dair belirsizlikler de piyasalardaki paniği artırdı.
 Bu belirsizliklere bir örnek vermek gerekirse, mevcut ekonomi yönetimindeki bakanların milletvekili adayı olarak gösterilmemiş olmasının, bu kişilerin tekrar bakan yapılacakları anlamına mı, yoksa emekli edilecekleri anlamına mı geldiğini bilemiyoruz.
 Tüm bunlara ek olarak, Türkiye’deki mevcut iktidarın seçim öncesi başarısız görünmesini isteyen kimi küresel güç odaklarının çeşitli hamleler yapıyor olmaları da gerçekten söz konusu olabilir.
 `Paranoyak olmanız, takip edilmediğiniz anlamına gelmez` sözünün içinde bulunduğumuz süreç için geçerli olması da ihtimal dahilinde.”
İşte bu bilimsel bakış açısından da görüldüğü gibi, alınan geç ve yanlış kararlar, yapılan yanlış tahminler ve gelecek endişesi, kaybedilen güven ortamı sonucu, düşürülemeyen döviz.
Düşmanı dışarıda değil, içerde aramakta yarar var.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?