Enflasyon, durgunluk, faiz ve piyasalar, bunların yükselmesi ile birlikte, tüm toplumun, tüm kesimleri bunu his etmeye başlayacak.
Öncelikle arka sokaklardan başlayalım, bundan sonra sokak satıcılarının sesi daha gür çıkacak, onların sattığı üçüncü kalite sebze ve meyve daha çok rağbet görecek.
Seyyar satıcıların sesinin gür çıkması sayılarının da artması anlamına geliyor, nedeni ise çarşı Pazar, market, manav, AVM’lerden alışveriş yapmak mümkün olmayacak!
Birçok market, manav ve iş yerlerinin kapanması sonucu, bu esnaflarımız da sokak satıcılarına katılacaklar, eskisi gibi sokaktan, markete, marketten büyük AVM’lere sıçratacak sermaye oluşamayacaktır!
Sokaklardan çıkalım ve ana caddelere inelim, burada da farklı bir rüzgar esmeye başladı bile, tolu taşıma ve nakliye araçlarına çalışan büyük yollar rahatlamış, özel araçların sayısında çok büyük düşüş başladı bile daha yakıt fiyatları 50 TL’ye çıkmadan, yola çıkma hayal oldu.
Bu bir bakıma trafik kazaları ve fazla israfı önleme açısından yararlı oldu diyebiliriz, ama bundan sonrası, araç fiyatlarının düşmesi ve yeni araçların alınmasının hayal olacağı anlamına geliyor.
Sıfır ve birinci sınıf araç almak zorlaşacak, bunun yanında, ikinci araç ve elden çıkarılmaya çalışılan araçların fiyatında büyük düşüş sağlanacak!
Neyse biz sokakları ve yolları bırakalım, bu stagflasyon ortamında inşaat sektörünün durumuna bir göz atalım, bu sektörde durgunluk çoktan başladı, yapsat piyasası tam bir kriz içine girmiş oldu, kendi öz sermayesi ile iş yapamayanların bir çoğu piyasayı çoktan terk etti bile.
Ellerinde daire kalan bazı müteahhitler ise kara kara düşünmeye başladı, ya fiyat indirecekler veya bu yüksek fiyat ile ellerindeki malı nakde çeviremeyecek ve bu sektörden ayrılmak zorunda kalacak!
Bu sektörün krizi birçok sektörü vuracak ve büyük bir işsizlik ordusu ortaya çıkacaktır, şimdiden birçok meslek, boyacı, demirci, duvarcı, sıvacı.
Batman ı terk ederek özellikle deprem bölgelerindeki TOKİ konutlarında çalışmaya başladı.
Buda geçişi bir çözüm yarın o bölgelerdeki iş biterse, o zaman geri dönüş ve zorlu bir yaşam onları bekliyor.
İşsizlik her sektörün içinde baş göstermeye başladı bile, özellikle hizmet sektörü cafeler, oteller, kıraathaneler pastaneler, işçi çıkarmaya ve küçülmeye gitti.
Personel çıkarmaları bundan sonraki aylarda da hızlanacaktır, bu yüksek asgari ücret karşısında yüksek enflasyon ile ne ücretli, nede işveren memnun!
Bu durgunluklar sonucu, birçok iflaslar, birçok intiharlar ve bir çok göç sorunu yaşayacağımızın bilinmesini isterim.
Kısacası bu ekonomik durum, yaratacak birçok sorun, geriletecek bir çok iş ve mesleği, daha öğrenci ve onların okul sorunları başlamadı.
Eylül ayı ile birlikte, yoksulluk nedeni ile okula gidemeyen genç kitlenin psikolojik sorunları ve intihar vakaları…
