Suriye savaşında üçüncü perdeye girilmek üzere, her türlü senaryonun yeni oyuncuları ve figüranları hazırlıklarını yaptı, baş rol oyuncusu ortada görünmese de!
Meclisteki konuşmasında, Suriye ye İdlib harekatı için “ An meselesi” diyen cumhurbaşkanına cevap gecikmedi, hemen ardından Rusya, İdlib de Suriye ordusuna saldırı “en kötü senaryo” açıklaması ile üstü kapalı bir tehdit gönderdi.
Biliyoruz ki günler öncesi Türkiye ve Rusya da heyetler arası görüşmeler olumsuzlukla sonuçlanmıştı, bir taraftan NATO diğer taraftan ABD ve AB ülkeleri, saflarını belirlemiş durumda…
Trump, cumhurbaşkanı ile görüşerek, onu övücü birkaç söz sarf etmesi ve bu konuda saldırının hakkı olduğunu açılaması ile bir nevi uluslararası meşruiyet kazandırmış oldu, olası harekata…
Tüm bölge dikken üstünde ve özellikle bizler yani Türkiye de yaşayan insanlar, bu sıkıntılı, bu yokluk ve bu kriz ortamında çıkacak bir savaşın bizlere nelere mal olacağını tahmin ediyoruz…
En kötü diplomasi ve en kötü barış ortamı bile savaş ortamından çok daha iyi olduğu bir gerçek, savaş ile birlikte kaybedilen canların yanı sıra, kalanların canını yakacak olan, ekonomik şartlar ve yaşam şekli hepimizi ürkütüyor…
Yıllardır yaşamak zorunda kaldığımız Suriye li savaş mağdurlarının dramını çok iyi biliyoruz, onları kabul eden bir komşuları vardı, bizler? Bizleri kim kabul edecek ve kucağını açacak?
Bizim İdlib e saldırmamız halinde, Suriye ordusu nun yanı sıra, İran, Irak, Rusya gibi komşu ülkelerle savaşa girdiğimizin bilinmesi gerekir.
O zaman kimsenin bizi kabul etmesini bekleyemeyiz ve kimseden bu konuda yardım bekleyemeyiz, haliyle ateş çemberinin ortasında kalacağımızın bilinmesi gerekir.
İstesek te istemesek te, bir savaşın içine bu ekonomik kriz ve bu yoklukta giriyoruz, bu savaşın kaç ay ve kaç yıl süreceği hiç kestirilemez…
Daha önce iç savaş patlak verdiği sırada, bir hafta içinde Şam da Cuma namazı kılacağını söyleyenler bu savaşın bu kadar uzun yıllar süreceğini tahmin edemediği gibi…
Bu savaşta tek galip olacağını çok iyi biliyoruz, oda Amerika, o halde neden bunu barış yolu ile yapması için ısrarcı olmuyoruz?
Amerika, emellerine kavuşmak için, hem karşı gücü bitiriyor hem de desteklediği gücü zayıflatıyor, şimdiden bu çatışma ortamında harcanacak silah ve mühimmatın hesabını yapan Amerika ve Rusya, iki taraf satacağı silahlardan elde edeceği gelirin ve işgal edecekleri bölgenin hesabını yapmaktalar…
Şimdiden ekonomik kriz nedeniyle, intihar edenler, yuvalarından kaçanlar ve yuva dağıtanların, oluşturduğu bir toplum kesiminin başına patlayacak bir savaş nelere mal olur!
Bunun hesabını iyi yapmak lazım ve iktidar uğruna böyle bir maceraya girmemek lazım, İdlib bizim ulusal birliğimiz ve bütünlüğümüz açısından bir tehlike teşkil etmemektedir…
İdlib sınır güvenliğimiz ve devlet garantimizi bozacak bir bölge değildir, bunun hesabını iyi yapmak lazım, her yere koşturduğumuz askerlerimizin neden ve neyin uğruna şehit olduklarının hesabını yapmalarına fırsat verilmelidir!
Bunu siyasilerden ziyade, askerilerin ve cephede can vereceklerin inisiyatifine bırakmak lazım, bu cephe ateşi hepimizi derinden etkileyecektir, en son ana kadar diplomasi yi kullanmak lazım
