Nasıl bir toplum olmuşuz, nasıl varlıklara dönüşmüşüz, kimlere benzemişiz, bir türlü anlayamıyorum, bu kadar basitleşme İnsanoğlunun fıtratına aykırı…
Biz toplum olarak, bir tufanı, bir doğal felaketi hak etmiş, biz ıslah olmaz, uslanmaz ve arlanmaz bir toplum olmuşuz…
Bir kaşık suda fırtınaları koparırız, hiç olmadık yerde kükreriz, gereksiz yere saldırırız, hak etmeyene övgüler, hak edene ise sövgüler yağdırırız…
Son günlerde çevremizde ve genel olarak ülkede olan olaylar ve yaşanan hadiseler bize bir kez daha dibe vurduğumuz, İnsanlığımızı kaybettiğimizi göstermiştir…
Siirt te yaşanan cinsel taciz olayına gerekli tepkiyi göstermeyen toplumun sözde aydın ve ileri gelenleri, bir yazarın tespitlerine ve bir hadiseye yönelik duyumlarını alıp memleketin en büyük gündem maddesi haline getiren, bazı sözde çakma Batmanlılar…
Aynı zamanda Sakarya’nın bir köyünde Fındık toplayan insanlara karşı Irkçı olduğu iddia edilen olay karşısında ise suskun kalmıştır.
Çok ilginç değil mi? Bu kadar hadisenin içinde, birde basit bir foto ile ilin vali si ve emniyet müdürü halay çekti dite ulusal basına haber yapılıyor!
Bu olayı fırsat bilen birçok Trol ve yalaka takımı ise öyle bir fırsatı yakalama sevinci ile onların bile hayret edeceği bir sahiplenme ile sosyal medya da ve gazetelerde gündem olması!
Bizim bu tavır ve davranışımız ile bu olaylara karşı tavrımız maalesef ilke ve etik davranışlara uymayan, insani ve doğal tepkilerden uzak, bir davranış…
Bizler yalakacılıktan ve başkalarına yaranmaktan sınır tanımayan, namus ve milliyetçilik duygularından tamamen yoksun ve uzaklaşan bir topluma doğru gidişimizin farkında mıyız?
Her evde yaşanan olayları sanki yeni olmuş gibi şaşırırcasına yaklaşım göstermemiz, gereksiz yere bizde olmayan bir ilkeye sahip çıkmamız…
Hiçbir iş ve mesleğin kendine has ilkelerinin ortadan kaldırıldığı saf tribüne oynamak ve tamamen menfaate uygun hareket etme prensibi…
Nerde kaldı insanlığımız ve nerde kaldı vatanseverlik ile milliyetçiliğimiz, bize emanet edilen kamu malını kendi özel çıkarlarımız için kullanmaktan çekinmeyen…
Kul hakkına saygı göstermeyen, yeri gelince namuslu, yeri gelince namussuzluk karşısında susan, iğne ucu zarar geleceğini bildiğimiz olaylar karşısında tepkisiz kaldığımız bir toplum…
Bu toplumun helak olması, bu toplumun yok olması gerekirken, hala içimizde ermiş olan insanların varlığı binde bir de olsa onların hatırı…
Bize maaşı ile çalışan memurların, atam yolu ile kerhen dahi olsa ilimizde vazife yapmalarına, ‘ bizim değerlerimiz’ diyen sizde akıllılarımızın bu güne gelene kadar yalakalık üzerine ne değer ürettiklerini sorgulamak gerekir…
Ömür boyunca arkalarında ve etraflarında fır döndüğü onun değerleri olan makam ve merkezlerin en sonunda onu nasıl suçlayarak, nasıl onu bir kenara itip, hiç saydıklarını ne çabuk unuttu, gerçekten bu değerimize çok yazık oluyor…
Hak etmeyene, ilgisi olmayana sırf hoş görünmek için olmayan bir misyonu yüklemek günahtır, haramdır, bunu iyi bilmek lazım!
