Gerçekçi olmak gerekirse insan üzülüyor. Hata yapmak insana mahsus. Ancak politikacılar geleceği tahmin edebilecek kadar bilgili ve donanımlı olmalıydılar.
23 Yıldır iktidarda olan partinin lideri ve tabası benzeri olayların gelecekte yaşanacağını göstererek bugüne geldiler. Sistem çok basit ve kolay işledi. Ancak hiç bir parti bu gizli planı fark edemedi. Hiç bir iktidar bütün muhalefeti karşısına almaz. İktidarı için risk oluşturan partileri teker, teker devre dışına çıkarmaya çalışır.
2014'ten 2018'e kadar Halkların Demokratik Partisi'nde eş genel başkan olarak görev aldı. 4 Kasım 2016'dan beri Edirne Cezaevi'nde tutukludur. Bunun nedeni neydi? 2013-2015 yılları arasında yürütülen Çözüm Süreci, Temmuz 2015'te sona ermiş ve çatışmalar yeniden başlamıştı. Bu süreçten sonra Kürt meselesine dair çeşitli siyasi aktörler farklı yaklaşımlar benimsemiş, ancak resmi bir müzakere süreci tekrar başlatılmamıştı.
Aynı yılda yapılan seçimlerde HDP 80 mevkiliyle meclise geldi. Bu durum iktidarın HDP’yi listesine almasına neden oldu. Birçok milletvekilleri eş başkanlar onlarca partili hapse atıldı. Birçok il ve ilçenin seçilmiş belediye başkanları hapse atılarak yerlerine kayyım atandı.
Meseleyi daha fazla detaylandırmadan konunun asıl amacına gelelim. İktidarın o zaman verdiği mesaj çok açıktı. Beni başkanlıktan uzaklaştırmak isteyecek hiçbir partiye ve lidere izin vermem mesajını vermişti. O günde mecliste birçok muhalefet partisi varken kimse bu haksızlığa ses çıkarmadı.
Bu anlatı bugün yaşananlara ne kadar netlik getiriyor okuyun sizler karar verin.
“Ermeni, Kürt ve Türk olan 3 arkadaş sıcak bir yaz gününde dolaşıp yorulduktan sonra susadıklarını anlayıp
Birbirine hadi şu üzüm bahçesine girelim de biraz üzüm yiyip susuzluğumuzu dindirelim der. Derken bahçeye girip gölgede üzümlerini afiyetle midelerine indirirken bahçe sahibi adam elinde bir sopayla karşılarına dikilir “ne yapıyorsunuz benim bahçemde der” adam. Bizim üç arkadaş; bahçe sahibinden özür diler “çok susamıştık “der üzümü görünce de canımız çekti der. Der demesine ama bahçe sahibi öfkeli bunları bir güzel pataklamaya da niyetli. Ama tek başına da üç kişiye gücü yetmediğinden hemen aklına bir cinlik gelir
İlk önce ermeni olana döner, hadi anladık bunlardan biri benim kan kardeşim, diğeri din kardeşim peki sen ne cüretle benim bahçeme girip hırsızlık yaparsın, üzümlerimi yersin deyip ermeni olanı bir güzel pataklar ve bahçeden atar. Bunları gören Kürt-Türk arkadaş Ermeni’ye atılan sopaları umursamaz ve seyrederler. Ermeni’den sonra sıra Kürt olan gelir. Bahçe sahibi Kürt olana hadi bu Türk olan benim kan kardeşim, canım ciğerim o bahçemde girse helali hoş olsun. Peki, sen ne cüretle benim bahçeme girip hırsızlık yaparsın deyip Kürt olanı da bir güzel pataklar ve bahçeden atar
Sıra Türk olana gelmiştir. Bahçe sahibi şöyle der “ hadi anladık bunlardan biri ermeni, diğeri Kürt, bahçeme girip hırsızlık yaptılar peki sen utanmadan nasıl onlarla bir olup hırsızlık yaparsın” der ve Türk olanı da bir güzel benzetir
Onu da bahçeden def eder
Sonradan bu 3 kafadar yedikleri dayağın etkisiyle birbirlerini, suçlar ve Türk olan şöyle der: biz en başından Ermeni’yi dövdürtmeyecektik. Eğer onun dayak yemesine mani olsaydık biz de yemezdik. Üstelik adam da üçümüzle baş çıkamazdı bizi dövemezdi”
