Son bir hafta boyunca, sosyal medya da, ulusal medya ve tüm tv kanallarında tek bir gündem ve en önemli gündem oldu, Kadın cinayetleri, Emine Bulut olayı ile beraber…
Emine Bulut cinayeti aslında en dramatize olanı olmasa da en çok duygusal yönden etkileyen bir hadise oldu…
Kızının gözü önünde ve ben ölmek istemiyorum, inlemesi arasında can veren bir Kadın, eski kocasının darbeleri ile kanlar içinde kalan bir yeni kurban…
Her olayda, her Kadın cinayetinde olduğu gibi, bu cinayette de herkes biraz üzülecek, biraz nefret ve biraz tepki ardından unutulup gidecek bir sıradan olay…
Bu tür haberler eskiden gazetelerin, üçüncü, hatta dördüncü sayfalarında yer alırken, son yıllarda, manşet haberler olmaktadır, nedeni ise toplumsal bir tepkinin oluşması…
Daha bu olayın üzerinden birkaç gün bile geçmeden, başka bir ilimizden başka bir cinayet haberi sosyal medya ya düştü, hem de hastane de doğum yapan bir Kadın a…
Bu olaylar, bu cinayetler ve bu baskıların asıl nedenine ve sosyolojik, psikolojik, kültürel, toplumsal yönüne, çok detaylı bakmak lazım.
Bu cinayetlerin ve Kadına şiddetin olduğu bir sırada, tam da gündem olmuşken, sosyal medya ya bir istatistik düştü, Kadına şiddetin olduğu iller sıralamasında Batman en az şiddetin yaşandığı il olarak kayıtlarda yer alıyordu.
İşte tam da ben bu konuya değinmek istiyorum, aslına bakarsanız, bu illerin tamamı Doğu ve Güneydoğu da yer alması zaten dikkat çekiciydi…
Bu illerin tamamında, kırsal ve az nüfusa sahip iller olması, bu illerin demografik yapısının yanı sıra, birde sosyal ve kültürel yönlerine bakmak lazım.
Bu illerin tamamında, feodal yapı hakim ve aileler arası güç ve iletişim kuvvetli olan iller, bu illerde aşiret ve tarikat yapılarının yanı sıra, gelenekler ve inanç biçimleri çok önemli…
Bu illerde doğru dürüst bir kayıt ve istatistik bile bulmak mümkün değil, bir çok Kadın cinayeti başka nedenler le gösterilmektedir, ailelerin namus anlayışı gereği….
Bu illerde özellikle bu tür cinayetlerin ve şiddetin adı ve rengi değişik gösterilmektedir, Kadın gördüğü şiddeti, hiçbir zaman dışarıya yansıtmaz, konu komşunun duymasını istemez…
Bizim toplumda birçok kadın yediği darbeler ve gördüğü şiddeti, evliliğin bir gereği, Erkekliğin şanından bilmektedir ona inanmaktadır.
Hemen, hemen her evde, her kadın bölgemizde bu tür şiddete maruz kalmıştır, birçoğu ailelerine bile bunu açıklama gereği duymazlar…
İş cinayet merhalesine gelince, toplum bunu namus meselesi olarak algılar ve o cinayetleri mümkünse konuşmamaya ve dile getirmemeye gayret eder…
Biz Batman olarak öyle bir ilde yaşıyoruz ki çok dedikodu yaparız ama hiçbir zaman işin gerçeği ile yüz yüze gelmeye çalışmayız…
Biz Kadınlarımızı boşar sokağa atarız, ama arkasından Kadının kendi ayakları üzerinde durması için hiçbir davranış sergilemeyiz…
Biz Kadının arkasından konuşur her türlü iftirayı atarız, biz erkeğin fahişesini korumaya ve masum göstermeye çalışırız…
Sonuç olarak sosyal medyadaki istatistiklere değil, toplumsal gerçeğimize bakalım, çok geçmeden yanlışlarımızı düzeltelim.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
