Ben 2 Eylül Salı günü sabah teslim olduğum Kampüste fiziki durumu sizlere anlatmak isterim, yüksek beton duvarlarla çevrili üstünde ise dikenli tellerin olduğu açık bir havlu.
Kira dağının eteklerinde Beşiri ilçesi içinde kurulan bir ceza evi. Etrafında beyaz toprak yokuşlar ile ve sarp toprak vadi, bu yıl su sıkıntısından dolayı kuruyan ağaçlar ve bir rüzgar ile kampüse dolan toz bulutları ile terli tutukluların vücudunda, oluşan çamur ve kir.
Kampüs içi de farklı değil, yaklaşık on dönümlük spor sahası tamamen toz deryası, oyun değil tozla savaş, yeşillik ve çim adına hiçbir şey görmedim.
İki binadan oluşuyor yatakhane kısmı, A blok ve B blok olarak, her bir katta 24 oda her oda da ise 12 kişilik ranzalar. Her blok iki kattan oluşuyor, her katta ikişer tuvalet bölümü ve her tuvalet bölümünde 6 tuvalet, ayrıca her katta o kadar da duşluk.
İki binanın alt katında ise kafeterya ve idari kısımlar yer almaktadır, bina olarak çok mükemmel olmasına rağmen temizlik konusunda, maalesef hiç hijyen değillerdi.
Odalar tamamen vantilatörler yardımı ile serinletilmeye ve yaşanacak bir hal almaya çalışılsa da 42 derecede bu odalarda rahat uyumak mümkün değil.
Birde her odaya 12 kişi yerine 20 veya 18 kişi tıkıştırılmışsa! İşte o zaman odalar çekilmez bir hal alıyordu.
Bunun nedeni ise Siirt Cezaevinin mahkum ve İnfaz koruma memurlarının Beşiri’ye nakledilmesi olarak değerlendiriliyor.
Yeme içme konusu; Yükümlüler tüm ihtiyaçlarını, kantinlerden karşılamak zorundaydılar, sabah içtimadan sonra başlayan, kantin kuyrukları gece 01.00’e kadar sürmektedir.
Bir çay ve bir su almak için en az bir saat zaman harcamanız gerekiyor, özellikle birkaç ay önce suların tamamen kesik olduğu zamanlarda bu kampüste yaşam tam bir rezalet haline dönüşmüştü.
Herkesin bir para harcama kartı var ve 500 TL günlük harcama limiti, para ve gıdanın kampüs alanına girmesi yasak!
İlk giriş yapan yükümlüler dört gün boyunca bu ihtiyaçlarını eski yükümlülerden karşılamak zorundalar.
Yemekhanede yemekler gayet güzel ve besleyici olması ve doyurucu olmasının yanında, kaşık ve bardak sorunu ile karşılaştım, kaşığı olmayan elle yemek zorunda, bardağı olmayan ise çaysız kuru kahvaltı yapma zorunda.
Birde yatan hükümlü oranına bakacak olursak, tahminen kampüsün yüzde doksan oranı 20-25 yaş arası gençlerden oluşurken, suç nevi ise uyuşturucu satış ve kullanımı, geri kalan kısmı ise sanal kumar ve sanal dolandırıcılık!
Sıkışıklık ve huzursuzluğun, kaynağında ise Siirt Cezaevinin infaz koruma memurları ile Batman Beşiri kampüsüne taşınması ve oradaki çeteleşme ile korumaların yapılaşmasının bu kampüse taşınmasından kaynaklanıyor.
Kısacası o kampüs alanına girip çıkmam, deneyimlerim ve bilgilenmem açısından faydalı olduysa da, bu cezamda bana tam bir babalık yapan kahraman ve Beşiri infaz kurumunun babası olan şahsa borçlu olduğumu ifade etmek isterim.
İyi ki varsın koca yürekli İnsan ve Baba adam…
