Bizi dolar ile vuran, bize düşman ve bizden intikam almaya çalışan bir ülke, bu güne kadar bu şekilde lanse edilen ABD, bizdeki ekonomik krizi fırsata çevirdi.
Doların yükselmesi, faizin yükselmesi, enflasyonun patlaması, fiyatların ikiye katlanması, tüm ödeneklerin durdurulması, iş adamlarının peş peşe iflas etmesi…
Tüm bunların sebebi olarak bilinen baş düşman Amerika, bizleri köşeye sıkıştırmaya çalışan, terör örgütleri ile iş birliği yaparak, ulusal bütünlüğümüze zarar veren…
Bizlere sözde gümrük tarifeleri uygulayarak, ihracatımızı önleyen, silah ambargosu uygulayarak, hayalet uçak almamızı rafa kaldıran…
İş adamları ve öğrencilere vize uygulayarak onların ülkelerine giriş çıkışını engelleyerek, özgür seyahat haklarımızı gasp eden…
İsrail in emrinde büyükelçiliğini Kudüs e taşıyarak İslam aleminin düşmanlığını alenen yürüten, Suriye de Esat ile iş birliği yaparak, dış politikamızı baltalayan…
Güney sınırlarımızda, Kürt koridoru açmaya çalışarak, bu sınırları risk altına atmaya çalışan, yine bu örgütlere, yüzlerce TIR silah sağlayan…
Bu sözüm ona tüm coğrafyamızda ve özellikle iktidarımız tarafından büyük şeytan ve büyük düşman olarak bilinen, Amerika Birleşik devletleri!
Bu düşman hala dolarını yükseltemeye devam ederken, hala faizi arttırmayı beklerken, hala silahlarını bize yöneltmişken…
Birleşmiş milletler genel kurulunda, o ülkenin başkanı, bizim başkana çok samimi bir merhaba ile el sıkışarak, teşekkür ediyor…
Yine biz bu düşman olduğunu bildiğimiz bu ülkenin bir danışmanlık firmasına hazinenin anahtarını teslim ediyoruz…
Hem de sessiz sedasız, hem de habersiz ve açıklamasız bir şekilde, her kes İMF yi beklerken, iktidar yine bizi ters köşeye yatırarak, daha etkili bir kurumun insafına bizleri terk etti.
Peki Kuzu yu kurt a teslim etmek, sizce doğru bir karar mı? Yoksa Kurt gösterilen, bir aldatmacadan ibaret olan bizim Kuzu muz mu?
Yani ona sarılıp yatmakta bir behis yok mu? Yani bu yılanı koynumuzda besleyebilir miyiz, yani bu tıpkı Mısır hazinesini Hazreti Yusuf a teslim etmeye mi benziyor?
İşte muhalefetin bu konudaki endişeleri:
“Ekonominin anahtarını, ABD'li McKinsey'e teslim etme kararı ne demek?
1- Başkanlık sisteminin daha 3 ay içinde çöktüğünün göstergesi.
2- IMF ismi geçmeden bir IMF programı yapmanın yan yolunu bulmak.
3- Devlete ait en gizli bilgilerin bir ABD'li şirkete teslim edilmesi
4- Türkiye'de "devlet yönetiminin şirketleşmesinde" bir üst noktaya geçiş.
5- Devleti yönetmek için dünya yüküyle ve "dolar" la ABD'li bir şirkete para ödenmesi
Oysa, yerle bir ettikleri güven böyle parayla satın alınmaz!”
Bakın el düşmanına en sonunda onların sanayi ve teknolojilerini elimizin tersi ile itersek bile, sonunda bunların akıllarına ihtiyaç duymaktayız…
Bu gavurlar bizim en sonunda hazinemize oturarak, tüm sermayemizi kontrol etmeye başladılar bile, hala biz, yani saf ve temiz, bir o kadar keriz vatandaşlar ise onları düşman belliyoruz.
Bu krizi fırsata çeviren ABD yi kutluyorum doğrusu.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
