Hani birileri diyordu, siz o yokluk kuyruklarını ve karaborsa dönemini unuttunuz mu? Siz mum ışıklarını ve yağ kuyruklarını unuttunuz nu?
Diyerek siyasi propaganda yapan lider ve siyasilere haber vereyim, yıl 2022 ve biz aya kafa vurmaya hazırlanırken, bazıları gece 12 sıralarına kadar akaryakıt istasyonlarında yüz metrelerce araç kuyruğu oluşturmakta ve kuyruk çilesi çekmekteydi!
Bir gerçek vaka daha açıklayayım, bu kuyruklara girecek benzin ve motorin bulamayan, benzinliklere kadar gidemeyen birçok vatandaşımız, tabana kuvvet ce toplu taşıma araçlarına yönelmek zorunda kaldı!
Şaka değil ama bisiklet satışlarında tam bir patlama yaşanıyor yani yakıtsız araçlara yönelim hızla başladı, bunun nedeni ise bu kadar yüksek fiyatlara çekilen akaryakıta bütçe ayırmanın imkansız olması!
Bir litre benzin her zaman bir dolar olarak hesaplanmaktaydı, ama bu son zamlarla, benzin litresi maalesef bir doları geçti!
Bu realite şu gerçeği gösteriyor, korumalı ve dövize endeksli mevduata fazla kur farkı ödememek için döviz kurunun bastırılması anlamına geliyor, bunun yani döviz kurunun kısa bir süre sonra, patlayarak, enflasyon seviyesine geleceği işaretini veriyor!
Biz çok yakın bir zamanda enflasyon oranı kadar döviz kuru göreceğimizi iyi bilmemiz ve hesabımızı ona göre yapmamız gerekiyor!
Zaten birçok alışverişlerde iki fiyatlı döviz kuru ortaya çıkmış ve vadeli satışlarda dolar kuru 22 tl olarak hesaplandığı iddia ediliyor!
Piyasaya ve fiyatlara müdahale maalesef üretimin durmasına, dövizin yükselmesine ve enflasyonun patlamasına neden oluyor!
Bu gerçeği deneme yanılma yolu ile öğrenmeye çalışan saray iktidarı, bu büyük ekonomik yükün faturasını vatandaşa ödetmektedir!
Geçen gün bir un fabrikası yetkilileri ile sohbet ediyordum, un fiyatlarının baskı sonucu düşürülmesi sonucu, tedarik edemedikleri buğday nedeniyle ve ürettikleri ürünün maliyetinin yüksek olması nedeniyle, kapasitelerinin yüzde 10 oranında çalışmak zorunda kaldıkları…
Ayrıca maliyetleri yükselmesin diye vardiyalı işçi ve saat gece 22 den sonra üretim yaparak 2 saatlik düşük enerji fiyatından yararlanmaya çalıştıkları…
Yani bu baskılarla bu plansız gelişmeler sonucu birçok imalatçının fabrika kapısına kilit vurması ve şalterleri indirmesi an meselesi!
Yani ucuz ekmek kuyrukları, ucuz benzin kuyrukları, ucuz meyve kuyrukları… Bunun gibi ucuz kuyruklar yerine yokluk kuyruklarının da yakın olduğunu söylemem gerekir!
Bu ekonomi politikaları, daha doğrusu bu politikasızlıklarla bizim hiçbir temel tüketim maddesi ne erişimimiz in kalmayacağı, ne un üreten fabrika, ne ekmek yapacak fırın, ne de akaryakıt ithal edecek ihracatçı kalacaktır!
Bu kıtlık tam bir siyasi kıtlığa dönüşerek, yönetim kıtlığı halinde, yakacak mumumuz, yiyecek ekmeğimiz kalmayacaktır!
