Bu 31 Mart seçimleri göstermiştir ki Kürtler İstanbul u belirliyor, İstanbul ise Türkiye yi belirleyecek, oy dağılımı ve siyasi parti oranlarına bakılınca…
İstanbul başta olmak üzere, Antalya, Ankara, Adana, Mersin, Hatay gibi illerde daha önce HDP nin aldığı oyları CHP li oylara eklersek sonuç ortaya çıkacaktır.
Seçim öncesi bu köşe de seslenmiştik, iktidara ve yereldeki idarecilere, siz HDP ye baskı yaptıkça, siz Kürtleri görmezlikten geldikçe siz onları hor gördükçe, onlar mağduriyetin verdiği eziklik psikolojisi ile…
Bir olup bir yere yönelecek ve mutlaka iktidar olacaklarını ifade etmiştik, bu gün manzara ortada, büyük küçük, blok olarak oyların tamamı maalesef CHP li adaylara gitmiştir.
Mağdurların ve mazlumların, haksızlığa uğrayan kimsesizlerin ahını ve sıkıntılarını görmezlikten gelenler, gaflet ve delalet içindedirler.
Bölgemizde, yasal ve demokratik bir parti olan ve mecliste temsil edilen bir partiye ve mensuplarına, demokratik bir seçimde sandıkları önlerine koyacağınız bir seçimde…
Ne yapıyorsunuz, onları evlerinde, bürolarında rahatsız ediyorsunuz, onlara terörist diyor ve onların sokaklara çıkmasına, kitlesel yürüyüşlerine, toplantılarına, bildiri dağıtmalarına ve kaldırımlarda bile yürümelerine engel oluyorsunuz…
Bir maç izlemelerine, bir miting yapmalarına ve bir konuşma yapmalarına bile engel oluyor, onları siyasi ve demokratik ortamdan siliyorsunuz…
Tek millet sloganı ile onları millet olarak tanımıyorsunuz, oysa inandığınız Kuran ve iman ettiğiniz dine bile ters düşme pahasına, onları sınır dışına kovuyorsunuz…
Bu ne ümmetçilikte, ne dindarlıkta, ne de demokratik ve faşist dünya görüşünde kabul edilir bir şey değildir.
Bununla da yetinmeyerek, onlara; siz bu seçimi kazanıp, bu belediyeleri demokratik yollarla alsanız bile biz yine Kayyum atayacak ve sizden alacağız tehditleri…
Kürtler ise ne dedi, biz kazanalım ve biz kendi irademizi ortaya koyalım, varsın Kayyumlar belediyeleri yönetsin, kararlılığını ortaya koydular…
Bu kararlılık bu iddiaları İstanbul dan, Hakkari ye kadar yankılandı ve blok olarak iktidar ve Milliyetçi cepheye karşı bir oldular, işte bizi ayrıştıran ve bizi iten iktidarın bu tarif edilemez tutumu ve davranışı oldu.
Bu tutum ve bu davranış, bu şekilde ve bu sistemle devam etse, korkarım 2023 seçimleri daha ayrıştırıcı ve Kürtler tarafından daha birleştirici olacak!
Bu baskıları yapanlar bu yanlışlarını bu yerel seçim sonrasında iyi düşünüp iyi tahlil etmelerini ve bu politikalarını değiştirmeleri gerekiyor….
Bundan sonrası yaraları sarmak ve birleştirici bir rol oynayarak Kürtleri kazanmak gerekiyor, aksi halde, ne istikrar nede siyasi iktidar mümkün olmaz…
Madem demokratik bir ülkeyiz, madem yasal bir siyasi parti var karşımızda, o zaman bu tabloya tahammül etmeli ve bu partiyi terörizm değil, demokrasi yoluna oturtmalıyız…
Baskı ile kucaklama ile, şiddet ile değil sevgi ile dışlayarak değil, kardeşlik ile hepimiz kazanacağız, en fazla iktidar kazanacaktır.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
