USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MARKA VE BİRLİKLERİN ÖNEMİ…

28-07-2019

İlimiz hızla ekonomik ve sosyal yapısını değiştirmeye başladı, Petrol ve kuru tarımdan, tekstil ve sulu tarım ile bahçecilik işlerine kayıyor Batman ekonomisi…
Bu ekonomik yapısının sürdürülmesi ve bu alanda insan kaynaklarının yeterliliği çok önemli, şimdiden yeterli planlama ve eğitimi yapmak lazım.
Bu planlamanın ise lokomotifi yine devlet ve devletin ilgili kurum ve kuruluşları olacak, bunun oluşmasına yeterli desteğin verilmesi gerekir.
Tekstil atölyeleri ve onların yapısal, idari oluşumlarına baktığımızda maalesef bu alanda ileriyi görebilecek ve ileriye yönelik adımları atacak potansiyel mevcut değil.
Tekstil atölyelerinin başında olanlar ve bu işletmeleri çalıştıranlar birkaç ortaklı ve tekstil hayatları İstanbul da işsizlik dönemlerinde hasbelkader bu atölyelerde çalışmış birkaç yılını vermiş, eğitimsiz ve deneyimsiz kişilerden oluşmaktadır.
Bu yatırımcılar hem çok küçük sermayelerle bu işe girmekte, hem de faaliyetlerinde devlet destek ve teşviklerinden büyük bir beklenti içindedirler.
Kafalarını ve zamanlarını bu işleri düzene koymak ve bu destekleri almak için, harcadıklarından, ilerisini düşünmek ve sürdürülebilir bir yapı oluşturmak için, hiçbir çaba içine girmemektedirler…
Oysa tekstilcilerin biran önce birlik veya dernek oluşturmaları bu birliklerin başına ise yeterli deneyim, bilgi ve birikime sahip CEO niteliğinde kişileri oturtmaları gerekir.
Bu alanda, yani Batman tekstil alanında hızla markalaşmaya ve tekstilde entegre tesis kurma çalışmalarına başlaması gerekir.
Bunu sağlayamadığı zaman, yani kısa sürede bu alanda ciddi adımlar atılmazsa, maalesef o zaman, gelip çatınca, devlet destekleri kalkıp, fason üretim durunca, bu alanda ciddi bir işsizlik baş gösterecektir.
İkinci ekonomik alanımız ise tarım ve tarıma dayalı bahçe işleri, özellikle seracılık ve hayvancılık alanında, son yıllarda, önemli gelişmelere sahne olan ilimizde, ürün çeşitliliği ve ürün pazarlama konusunda, sıkıntıların olduğuna şahit oluyoruz…
Köylülerimiz, seraları yetersiz olmasına rağmen çok önemli bir gelişmeyi sergilediler, birkaç yıl içinde, seralarında yetiştirdikleri domatesleri, biberleri, patlıcan ve salatalıkları ile hem ilimizin, hem de çevre illerin ihtiyacını karşılayacak seviyeye geldiler.
Bu ürünlerini çeşitlendirecek ve piyasa koşullarında fiyatlandırarak, planlayacak, onlara yeni pazarlar bulacak, beyinlere ihtiyaç duymaktadırlar.
Örneğin sadece Balpınar beldesinde, üç bine yakın seracının üretim yaptığını ve bunların yaz kış sebze yetiştirerek, tüketicilerin ihtiyacını karşıladıklarını biliyoruz.
Bunlar mevsimine göre karalahana, Patates, soğan, karnabahar, marul… Gibi ürünleri yetiştirmek için, öncü bir güce ihtiyaç duymaktadırlar.
Bunun için Kooperatifleşme yoluna gitmeleri, ürünlerinin sağlıklı yetişmesi ve yeterli desteği almaları, istedikleri fiyata pazarlama ve kapıdan ürünlerinin alınması için, bu tarımsal birlikleri oluşturmaları şarttır.
Bu birliğin önündeki tek engel ise Köylü kafası ile çekememezlik ve güvensizliğin yattığına inanıyorum, yine bu alanda da devlet yetkilileri, il tarım veya bizzat il özel idaresinin eğitimci ve uzmanları tarafından öncülük yapılması gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?