Cumhurbaşkanı ve AKP yönetimine karşı sözde muhalefet yapanların tamamına bakarsanız, kıyamet kopmuş, ülke gitmiş ekonomi dibe vurmuş, Cumhurbaşkanı neredeyse ölmüş!
Oysa iktidar cephesinde hiçte öyle görünmüyor, bu iddia edilenlerden hiç biri ile alakası ypk iktidarın ve cumhurbaşkanının…
Onu uyuklarken yaptığı konuşmada, konuşmalarında tripottan okunana demeçlerinde ve gazetecilerle yaptığı toplantılarda, hazır soru ve hazır cevaplardaki, klişe laflarında bitirenler bence yanılıyorlar!
Öncelikle şunu belirteyim ve iyi bilinsin ki hiçbir sarayda, sultan veya kralın, ne hastalığı ne de ölümü kolay kolay dışarıya sızdırılmaz…
Nedeni ise saray erkanının ve saraydan beslenen iktidarın hakim olduğu bu güç kuvvet ve servetin ellerinden çıkmaması ve kaynaklarının başkasının eline geçmemesi için.
Bakın Büyük İskender e, hayatı boyunca At üstünde savaştan savaşa koşan bu kral, ölümünden çok uzun bir süre sonra onun öldüğü ortaya çıkıyor.
Bu yüzden Allah korusun bazılarının iddia ettiği gibi, hasta veya çaresiz bir değil cumhurbaşkanımız, bunamış veya ne dediğini bilmeyen biri de değil…
Örnek istiyorsanız işte size Afrika gezisi ve Angola’da ki konuşması ile tüm Avrupa ve emperyalist güçlere karşı, özellikle Fransa ya karşı kükremesine hepimiz şahit olduk.
Yani sözde muhalefet ne kadar hasta ve gidici dese de, kendisi Afrika da ve tüm coğrafya da kükrüyor, tehditler savuruyor ve silahlar satıyor…
Ekonomik çöküntüyü ise, yeni bir ekonomi stratejisi olarak algılamamızı istiyor iktidar ve onun saraylı ekonomistleri, yani ucuz iş gücü yaratmak için, doları yükseltmek ve asgari ücreti düşük tutarak, yoksulluğu daha da aşağı indirmek, Çin deki sanayi tesislerini ülkeye getirerek, üretimi artırmak ve büyümeyi sağlamak!
Bilmem bunu anladınız mı, bu enflasyonun ve bu pahalılığın, bu döviz kurlarının ve bu düşük GSMH’nın ne anlama geldiğini?
İhracatı artırırken ihracatçımım daha fazla kar etmesini sağlamak, ucuz iş gücü ile beyinsiz ve eğitimsiz aç ve muhtaç bir işsiz kitlesi oluşturmak ve karın tokluğuna işçi çalıştırmak…
Gerekirse açlıktan ölenler ve sokaklarda yatanlar olabilir, aç karınlar ve çıplak baldırlarla, sabahtan akşama kadar geri kalmış teknoloji ile sanayi tesislerinde ölünceye kadar çalışmak…
Okumak ve eğitim görmek için bir elit sınıf çocuklarına bu imkanı sağlarken, eğitime fazla bütçe ayırmak ve onun için yatırım yapmaya bile ihtiyaç duymamak!
Eli iş tutsun, beli sağlam olsun, gözü görsün yeter, bunlarla biz son yüz yılın kalkınmış en fazla büyümüş ve kasası dolmuş bir devlet olma imkanına kavuşmuş olacağız…
Bunları anlamanız lazım ey muhalefet, çoluk çocuğunuzu, gelecek için okutmanıza gerek yok, ona sermaye bırakmanıza gerek yok, onun için endişelenmenize gerek yok, sırtından copları ve elinden yağları ekşitmeden onu karın tokluğuna çalıştıracak, bir saray rejimi oluşturuluyor…
Ne hasta olan var, ne de şimdilik ölecek olan, ne ekonomi ne de devlet çöküyor, sistem değişiyor anlayın bunu.
