Yaklaşık yedi yıllık bir anormal yönetim ve idare şeklinden sonra tünelin ucunda görülen normalleşme, izleri maliye bakanı Mehmet Şimşek in sözleri ile sanki hayata geçecek!
Temkinli ve ihtiyatlı yaklaştığım normalleşmenin ilk emarelerini kabine açıklanınca sizlerle paylaşmıştım.
Saygıdeğer okurlarım ve takipçilerim bilirler, ben bu kabineye daha ilk günden çok büyük umutlarla bakmıştım, inşallah yanılmamışımdır.
Karadeniz lobisinden ziyade, inançlı ve imanlı, aynı zamanda vicdanlı Kürt bürokrat ve siyasilerden oluşan bu kabine umut verici ilk adımları ve emareleri gösteriyor.
Bence bariz ve açık adımlar Adalet bakanlığından ve yargıdan beklenmelidir, hukuk devletine ve adil yargılamaya dönülürse, diş işleri, maliye ve ekonomi, eğitim ve güvenlik için sağlam adımlar atılması beklenir ve kalıcı olur.
Ama tüm gözler şimdilik maliye bakanlığının atacağı adımlarda, bu bakanlığın göstereceği performansa bağlı.
Bakan şimşek, reel ekonomi, açıklık ve şeffaflık ile sürdürülebilir gerçekçi bir yöntemle, ekonomik kararların hayal ve manipüle değil, gerçek ve doğru olanı ile sürdüreceğini ifade etmişti.
Daha ilk günlerden yani iki üç gün içinde, dövizlerin hızla reel değerine doğru hızla yükselmesi ve merkez bankasının müdahale etmemesi bu programın şimdilik müdahalesiz yürüyeceğini gösteriyor!
Merkez bankasının başına getirilecek bağımsız bir başkandan sonra iş kaynak bulmaya kalacağını çok iyi biliyoruz.
Bunun için güven endeksinin düşmesi yani dış kredi itibarımızın yükselmesi ve ekonomiyi kontrol altına alması gerekir.
Ben bu gün erken olsa dahi şu iddiada bulunuyorum, şayet maliye bakanlığı bağımsız ve hazine bağımsız olursa, hesapların kontrol altına alınması ve dış sermayenin hızla akışının sağlanması için İMF ve stand by anlaşması gibi bir anlaşmanın yapılması gerekir.
Aksi halde böyle bir anlaşma ile harcamalar kontrol altına alınmaz ise yaklaşmakta olan yerel seçimler nedeniyle, siyasiler popülist politikalarını devreye alarak, bu harcamaları kontrolsüz ve insafsızca yapacaklar!
Ben maliye bakanı Mehmet Şimşek in saraydan gelen baskılara fazla dayanamayacağına inanıyorum, ama bir dış sermaye ile İMF protokolü sağlanarak, maliye ve hazine dış sermayenin kontrolüne verilir ve bağımsız kalırsa, belki biraz sıkıntı çekeriz dört beş yıl, ama sonrası iyi olabilir.
Aksi halde Mehmet Şimşek ve ekibinin İMF usulü bir sistem kurarak, bu şekilde içerde kontrol, denetim ve şeffaflık sağlamaları gerekir.
Bu fırsatı iyi değerlendirmek ve bu kadro ile bu kabine ile yeni ve doğru bir yönetim şekline kavuşma umutlarım yeşeriyor.
Bu kabinenin çalışma ve verimliliğini ilk üç ay içinde görmemiz gerekir aksi halde beslediğimiz umutlarımız suya düşmüş olacak!
