USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ÖNCE AHLAK VARDI, SONRA ETİK OLDU…

26-05-2019

Biz toplumsal kuralların tamamına ahlak diyorduk ve bu toplumsal mutabakat gereği doğru ile yanlışı belli bir kurallar silsilesi ile sıralamıştık…
Bu kuralların temelinde ise inançlardan gelen İlahi emirler yatmaktadır, inancı doğrultusunda, toplumsal kurallar birleşince Ahlak meydana çıkmış.
Ticaret ahlakı, iş ahlakı, aile ahlakı, komşuluk ahlakı, köylü ahlakı ve şehirli ahlakı… Tüm bu ahlak kurallarını belirleyen ana kaynak ise İnsanların ilişkilerinde vicdan, yasa ve kanunlar yatmaktadır.
Ticaret ahlakında, bir birini aldatmama, hakka riayet etme, alacak verecekte, zamanında tahsil ve ödeme, tartıda adil olma, ortaklık hakkına saygılı ve hileli mal satmama…
İş ahlakında ise, işçinin alın teri kurumadan, hakkını ödemek, emeğin karşılığını vermek, ağır ve yıpratıcı işlere zorlamak, yediğinden, giydiğinden işçine de, yedirip giydirmek.
Aile ahlakında ise aile içi fertlere saygıyı hak edene saygı, sevgi bekleyene sevgiyi vermek, çocukların hakkını istene kurallar çerçevesinde, iyi bir isim, iyi bir eğitim, iyi bir ortam ve iyi bir aile kurmasına yardımcı olmak…
Komşulara arasındaki ahlakı yapıda ise, komşunun namusu kendi namusu, malını ise saygı duyulacak emanet olarak görmek, onu rahatsız edici iş ve davranışlarda bulunmamak, iyi bir diyalog sağlamak.
Bu ahlak üzerine örnekleri daha da çoğaltabiliriz, birde yozlaşan ahlak kurallarında, yaşanan ahlaksızlıklara ise kılıf uydurarak, ahlak içi davranış olarak göstermek…
Örneğin tefeciliği, sistemsel bir ticaret olarak göstererek, paranın karı olarak tanımlayıp, ahlaken ve dinen helal hale getirmek…
Örneğin içki ve kumar gibi ahlak ve inanç dışı kurallara, bazı kılıflar bularak, bunları sadece aşırıya kaçmamak ve eğlenerek vakit geçirme olarak değerlendirmek…
Örneğin rüşveti işini bilen ve iş bitiren olarak, çok normalmiş gibi göstermek, hatta bu ahlak kuralını alaya almak, sıradanmış gibi göstermek.
Zinayı ve karşı cins ilişkisini, sosyal arkadaş ve sosyal tatmin normal ilişki gibi göstererek, meşrulaştırmak…
Bu örneklerde olduğu gibi, ahlak yozlaşması olarak görülen ve çağımızda yaygınlaşan bu tür,
 Ahlak dışı yaşam biçimi hayata tamamen hâkim olduğu sırada bu sefer devreye Etik kurallar girmeye başlıyor.
Sanki ahlak kuralıymış gibi görünen oysa hiç alakası olmayan kurallar bunlar, bunlar sistemin kendi işleyişi içinde çıkarılan kurallar takımıdır ve bunlar sadece, kurallarda kalır…
Etik kurallar hiçbir zaman ahlak kuralları yerine geçmez ve geçemez, ahlak kurallarında sorgulama olmaz, oysa etik kurallarda sorgulama vardır ve uyma zorunluluğu yoktur.
Her kurum ve kuruluşun kendisi için sıraladığı Etik kurallar mevcuttur be kurallara ise pek az insan uyar ve çok az iletilir.
“Etik, pratik felsefenin bir konusudur. Pratik, çünkü insanların ne şekilde davranmaları gerektiğiyle ilgili somut ve kanıtsal bilgiler sunar.
Kelime anlamıyla ‘etik’ Yunanca ethos yani “töre” sözcüğünden türemiştir, özgün Yunanca kullanımı ‘Etika’dır, tıpkı politika (siyaset bilimi), poetika (şiir kuramı), gibi. Felsefenin dört ana dalından biridir. Yanlışı doğrudan ayırt edebilmek amacıyla ahlâk kavramının doğasını anlamaya çalışmaktadır. Bu yönüyle, kendine ait kuralları olsa da, halen de tartışılarak gelişen bir daldır.”
Ülkemizde, Etik günü veya Etik haftası olarak bir hafta kutlanır bu haftanın yasalaşması ise…
“Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun kuruluşuna ilişkin 5176 sayılı Kanun, 25 Mayıs 2004 tarihinde TBMM’nde kabul edilmiştir. Kurul, kamuda etik kültürünü yerleştirmek üzere çalışmalar yapmak veya yaptırmak, bu konuda yapılacak çalışmalara destek olmak ve etik uygulamayı gözetlemek görev ve yetkisi çerçevesinde, 2008 yılından itibaren her yıl 25 Mayıs gününün ülke genelinde “Etik Günü”, aynı günün yer aldığı haftanın da “Etik Haftası” olarak kutlanılmasını kararlaştırmıştır.”
Kısacası ahlakın ve kurallarının çöktüğü bir sistemde, ikameci bir sistem ile yeni kurallarla bunun yerini doldurmak mümkün değildir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?