Seçimde yeni bir sürece girildi, çok çekişmeli, çok şaibeli ve çok tartışmalı bir aday belirleme dönemimi geride bıraktık!
Birçok kişi mutsuz olurken yerlerine atananlar ise her şeye rağmen mutlu ve umutlu, kazananın umurunda değil, kaybeden kişi!
Partiler içinde aday atama sistemi tıpkı bizim sandık demokrasimize uygun bir şekilde, hukuki ve demokratik olmayan, adam kayırma ve bedel ödeme ile çalışıyor!
İktidar partisinden herhangi bir demokratik seçim yöntemi ile aday belirlemesi beklenmezken, maalesef diğer partiler özellikle ana muhalefet ondan farksız değildi!
İktidar partisi her yönü ile kendisini ortaya koymuş, ben buyum diyor ve seçmenine bunu kabul ettirmiş, Reis ne dese o olur, kimse sesini çıkarmaz ve tıpış, tıpış oyunu kullanır!
İktidar partisi sarayın, Emir il Müminin, tarikat, ziyaret ve cemaat partisi yani tam inanç ve tam biat yöntemi ile çalışır.
Onlar için gösterilen ve işaret edilen aday kim olursa olsun, kutsaldır ve tartışılmaz, o daya için sandık sadece formaliteden ibarettir!
Bunları anlamamış olmamız, bu partiyi Demokratik teamüller çerçevesinden tartışmamızı ortadan kaldırır.
Ama ana muhalefet olarak rol alan bir parti için bu tür tanımlar yapmak tamamen onun aslına ve özüne aykırı, felsefesi ve inancına ise tamamen ters gelir.
Kendini Atatürk ün çizgisinde, cumhuriyetin ilkelerine bağlı, demokratik ve hukukçu bir parti olarak değerlendiren bu parti de ise işler tam tersine dönüyor.
Tam bir Karadenizli düşüncesi ve kafası ile yönetilen bu parti, iktidar partisinden daha katı kurallara ve daha despot ilişkilere, çıkar ve menfaat, adam kayırma ve satma üzerinde kurulmuş.
Kimin eli kimin cebinde belli olmayan, hangi ilkelerin hakim olduğu bilinmeyen, birkaç adamın kendi inisiyatifi ile çalışan, özellikle iktidar tarafından dizayn edilen bir parti!
Aday belirlemesi anti demokratik olduğu gibi, aday satması ise tam bir rezalet, böyle bir partiye seçmenin alternatif olarak bakması ise çok zor!
Bu yüzden muhalefet denilince seçmen bu partiye burun kıvırıyor ve bu parti ile muhalefet yapmanın anlamsız olduğuna inanıyor!
İkinci en büyük muhalefet ise Kürt seçmenleri temsil ettiğini iddia eden ve tam bir demokratik ve hukuk devleti ile adil ve katılımcı olduğuna inanan bir parti!
Bu parti ise sözde aday seçimi için ön mülakat, aday seçimi ve tam bir demokratik, tarafsız ve adil olduğunu iddia etmekteydi!
Bu halk ve yerelde yapılan şeffaf ve demokratik seçimler yapıldıktan sonra, halk ve kamuoyu adayım bu dur derken, hiçte öyle olmadığı ve genel merkez gücünün her gücün üstünde olduğu, tam bir Türkiye siyasi parti ilke ve davranışı içinde hareket etti!
Oda siyasi partilerin gittiği yoldan ve o da bu ülkenin ilkesizliği ile hareket ederek, birçok aday halk seçimi ile seçilmesine rağmen, genel merkez diktatörlüğü ve çıkar menfaat ilişkisi ile adam kayırma sistemi ile hareket ederek, kendi adaylarını atadı.
Adaya belirlemede yapılan bu ayak oyunlarının sandık demokrasi si ile düzeleceğine inanıyor musunuz?
