Dünya ekonomisindeki durgunluk, Pandemi süresince kapatılan iş yerleri ve işten çıkartılan işsizler, dışarıdan, karşılanan temel ihtiyaçlar…
Her gün katlanarak büyüyen cari açıklar, yandaşlara bol keseden verilen ihaleler, faizi bastırarak, dövizin başını serbest bırakmak…
İkameli, dışa bağımlı bir sanayi ve kalkınma, bir türlü oluşmayan AR GE çalışmaları ve sonuç vermeyen, prodüktivite çalışmaları…
Çıldıran döviz kurlarına karşı hiçbir önlemin cevap vermemesi üzerine, hazinenin döviz stoklarının tükenmesi, en sonunda borçlanma yani SWAP piyasasında bile karşılık bulamayan TL
Bu gün açıklanan YEP yeni ekonomi programında 2023 hedefleri açıklanırken, hiçbir başlığın rasyonel verilere dayandırılmadan, sadece olacak, bitecek ve cek, cak lar ile sonuçlandırılması…
Piyasaya ve iktidara hiçbir güven sağlamadığı, gelen tepkilerden anlaşılmaktadır. Bu sonuca göre vatandaş karamsar ve yarınından emin olmadan, kaderine boyun eğmektedir.
İşte açıklanan Yeni Ekonomi Programı ve eleştirileri:
“Dengelenme sürecinin sonuna yaklaşırken pandemi sonrası dünya yeni bir sınamayla karşı karşıya kaldı. Kimi ülkeler ekonomilerini ve sınırlarını tamamen kapattılar. İşsizlik arttı. Belirsizlik ortamında Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin para birimi tüm dünyada değer kaybetti. Enflasoyn oranımızdaki trend yerini yatay bir seyre bıraktı. Altın ithalatındaki hızlı artış ve turizmdeki düşüş nedeniyle cari işlemlerde geçici de olsa bozulma ortaya çıktı. Bu program salgın sonrası yeni normale nasıl uyum sağlayacağımızı ortaya koyacak.”
Yani ekonomideki kötü gidişatı, cari açıkları ve döviz darboğazının tamamını, Pandemi ye bağlayan, maliye bakanı, iktidarın ve maliye teşkilatının hiçbir sorumluluğuna değinmemektedir.
“Enflasyon alanında sözleşmeli tarım ve girdi finansmanı ile gıda fiyatlarında istikrar sağlanacak. Kur geçişkenliğini azaltacak tedbirler kapsamında yerlileştirme programları, TL bazlı alım garantili kontratlar artırılarak devam edecek. Altın talebi ve turizm gelir kaybı olmasaydı bu yılı cari fazla vererek bitirecektik.”
Tamamen dışa bağımlı ve tamamen dışardan temin edilen gıda ihtiyacımızın fiyatlarının düşmesi için gerçekçi bir tarım ve hayvancılık politikası oluşturulmadan, gıda fiyatlarının düşmesi beklenir mi?
“Yenilenecek doğalgaz kontratları ve Karadeniz'deki doğalgaz keşfinin etkisiyle oluşacak uygun enerji ithalat fiyatları cari dengeye katkı sağlayacak.
Program dönemi boyunca bütçe açığının GSYH'ye oranının kademeli gerilemesini ve dönem sonunda yüzde 3,5 olmasını bekliyoruz.
YEP döneminde kamu yatırımlarını sağlık, demiryolu yatırımı, sulama projeleri, eğitim alanına yoğunlaştıracağız.
Finansal istikrar için TL bazlı finansal ürünler teşviki, dolarizasyonun azaltılması öncelikli hedeflerden olacak.”
”Yenilenen doğalgaz kontratları olmadığı gibi, bu kontratlardan en yüksek fiyatlarla doğalgaz aldığımız, ayrıca 10 yıl sonra çıkarılacak bir gazın bu iki yıl içinde enerji maliyetlerine nasıl bir etki yaratacağı, bunun bilimsel bir açıklaması yok.
Türk lirası bazlı finansal ürünler, daha önce denendiği gibi, dünyanın bu ürünleri pazarladığı bir Pazar olmadığı ortada, bunu nasıl gerçekleştirecekler?
Kısacası tamamen hayal ve tamamen kağıt üzerinde, hiçbir umut vaad etmeyen, hiçbir gerçekliği olamayan bir programla, büyük bir ekonomik krize hazırlıklı olmamamızı ve bu günden bu hesabı yapmamızı gerektirmektedir.
