TÜİK verilerine göre, genç nüfus artışı olmadığı gibi gerileme olduğu, doğurganlık oranının düştüğü ve genç nüfusun gerilediği görüldü.
İlk defa yaşlı nüfus artarken, orta yaş nüfus çoğunluğu elde etti, ihraç ettiğimiz en kaliteli ürün olan genç asker ürünümüzün bu gidişle eriyeceği ve bu ihraç ürününde de düşüş olacağı açıklandı.
TÜİK'in verilerine göre Türkiye nüfusu 83 milyon 614 bin 362 kişi oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her fırsatta dile getirdiği "en az üç çocuk" çağrısının dikkate alınmadığı görüldü. Yıllık nüfus artış hızı 2019 yılında binde 13,9 iken 2020 yılında binde 5,5'e geriledi.
Türkiye’de ikamet eden nüfus, 31 Aralık 2020 tarihi itibarıyla bir önceki yıla göre 459 bin 365 kişi artarak 83 milyon 614 bin 362 kişiye ulaştı. Erkek nüfus 41 milyon 915 bin 985 kişi olurken, kadın nüfus 41 milyon 698 bin 377 kişi oldu. Diğer bir ifadeyle toplam nüfusun yüzde 50.1’ini erkekler, yüzde 49.9’unu ise kadınlar oluşturdu.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre ülkemizde ikamet eden yabancı nüfus bir önceki yıla göre 197 bin 770 kişi azalarak 1 milyon 333 bin 410 kişi oldu. Bu nüfusun yüzde 49.7’sini erkekler, yüzde 50.3’ünü kadınlar oluşturdu.
Yıllık nüfus artış hızı 2019 yılında binde 13,9 iken 2020 yılında binde 5,5’e geriledi.
Türkiye’de 2019 yılında yüzde 92,8 olan il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı, 2020 yılında yüzde 93 oldu. Diğer yandan belde ve köylerde yaşayanların oranı yüzde 7,2’den yüzde 7’ye düştü.
YAŞLI NÜFUS ARTTI
Nüfus piramitleri, nüfusun yaş ve cinsiyet yapısında meydana gelen değişimi gösteren grafikler olarak tanımlanmaktadır. Türkiye’nin 2007 ve 2020 yılı nüfus piramitleri karşılaştırıldığında, doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalmaya bağlı olarak, yaşlı nüfusun arttığı ve ortanca yaşın yükseldiği görüldü.”
Yaşlı nüfusun arttığı ülkemizde, sosyal güvenlik bütçesinin daha da zorlanacağı, istihdam alanında yaşlı nüfusun daha fazla değerlendirileceği…
Kadın erkek nüfustaki eşitlik ise dikkat çekici, demek ki eskisi gibi kadınların daha uzun yaşaması söz konusu değil, onlarında ömrünün kısaldığını gösteriyor.
Dikkat çeken bir önemli konusu ise yabancı nüfustaki rakamlar, bunların hala 1 milyon 333 bin 410 kişi oldukları, yabancıların nüfus oranı cinsiyete göre erkeklerin daha fazla olduğu…
Nüfustaki artış hızı ise yarı yarıya düştüğü görülüyor, kimsenin milli ve yerli nüfus çağrısını dinlemediği ve toplumun bu çağrıyı ciddiye almadığı görülüyor!
“SİNOP VE ŞANLIURFA
Ortanca yaşın illere ve cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde, erkeklerde 40,2 ile Sinop en yüksek ortanca yaşa sahip olan il olurken, 20 ile Şanlıurfa en düşük ortanca yaşa sahip olan il oldu. Kadınlarda 42,7 ile Sinop yine en yüksek ortanca yaş değerine sahip olan il olurken, Şanlıurfa ve Şırnak 20,9 ile en düşük ortanca yaş değerine sahip olan iller oldu.
Çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş grubundaki nüfusun oranı, 2007 yılında yüzde 66,5 iken 2020 yılında yüzde 67,7 oldu. Diğer yandan çocuk yaş grubu olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfusun oranı yüzde 26,4’ten yüzde 22,8’e gerilerken, 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun oranı ise yüzde 7,1’den yüzde 9,5’e yükseldi.”
Nüfusun bu kadar fazla gerilemesinde, sosyal ve ekonomik gerilemenin, yanı sıra, aile mefhumunun giderek erozyona uğraması ve kimsenin geleceğinden umutlu olmamasına bağlanıyor…
Eğitim sistemindeki dengesizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik, cinsiyet ayrımcılığı Kadınlara olan baskılar sonucu, Kadın nüfusunda gerilemeye neden olduğu iddia ediliyor.
