USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Sağlıklı yaşam için damak zevki…

20-03-2018

Tüm sağlık sorunlarının başında, beslenme bozukluklarının geldiğine inanıyorum, yani can boğazdan çıkar sözü tam olarak, yerinde bir söz…
Eskiler bu kadar bilimsel çalışma yapmamalarına rağmen, İnsan sağlığı ile ilgili her türlü tespit ve teşhisi yerinde koymuşlar…
Az yemek, az uyumak, az çalışmak ve her alanda az ile yetinmek yine eski insanlarımızın en başta gelen beslenme prensibiydi.
Son zamanlar da, en büyük ve yaygın hastalıkların başında Obezite, şeker, kalp ve kanser… gibi öldürücü ve rahatsız edici hastalıklar gelmektedir.
Bu hatalıkların nedeni ise hazır besinlerde kullanılan katkı maddeleri ve özellikle Tuz ile verilen damak zevkinden kaynaklandığı gösteriliyor…
Tuz doğadan karşılanan ve besin maddelerine çok olumlu bir damak zevki veren, besin maddesi, bu maddeyi yerli yerinde ve az miktarda tüketmediğimizde ise…
Kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, damar sertleşmesi, obezite ve diğer ağır hastalıklara neden olduğu tespit edilmiştir…
Bilim adamları çağımızın bu hastalıkları ile mücadele etmek için her gün farklı tedavi yöntemleri ve ilaçlarını bularak, insanlara hizmet etmekteler…
Oysa bu hastalıkların en büyük nedeni olan yemeklerde tatlandırıcı olarak kullanılan tuz olduğu yine bilim madamlarınca tespit edilmiştir…
Damak zevkimizden biraz olsun feragat ettiğimizde, tuz u sofradan ve yemeklerden uzak tuttuğumuzda, bu hastalıkların tamamından uzak kalacağımız bir gerçek.
İşte bilimsel araştırmalar sonucu tuz un tespit edilen zararları:
“Aşırı tuz tüketimi, yüksek tansiyon başta olmak üzere kalp ve böbrek ve şeker hastalığı gibi ciddi rahatsızlıkları beraberinde getiriyor. Uzmanlar, “Sağlıklı bir yaşamın yolu daha az tuz tüketiminden geçiyor. Beslenmede taze sebze ve meyveye ağırlık vererek, paketli ve işlenmiş gıdalardan uzak durarak ve tuzlukları sofralardan kaldırarak ciddi hastalıklar engellenebilir” dedi.
Dünya çapında etkili olan sağlıklı yaşam hareketi, insanları sağlıklı ve dengeli beslenme konusunda bilinçlendiriyor. Her ülkenin yaptığı gibi bizim ülkemizde kendi beslenme alışkanlıklarımıza uygun geliştirdiği rehberlerde tuz kullanımı ve tüketimine eğilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı bir insanın günlük tüketmesi gereken tuz miktarını 5 gram olarak açıklarken, Türkiye’de bu miktar günde 15 gramı buluyor. Aşırı tuz tüketimi, yüksek tansiyon başta olmak üzere kalp, böbrek ve şeker hastalıklarında başrolü oynuyor. 
“Ciddi hastalıkların sebepleri arasında aşırı tuz tüketimi de bulunuyor. Türkiye’de hafife alınan tuz tüketimi kalp, böbrek ve şeker hastalıklarını tetiklerken, obezite ve bazı kanser türleri için de risk oluşturuyor” denildi.” 
Uzmanlar, tuz tüketimini sınırlandırmak için şu önerilerde bulundu:
Taze yiyecekler daha az tuz içerir. Özellikle taze sebze ve meyve seçimleri tuz tüketimini sınırlandırmak için tercih edilmelidir.
Tuz kullanımı kontrol edilebildiği için evde hazırlanmış besinler, hazır ve paketlenmiş ürünlere göre daha az tuzludur.
Yemeklerin tadına bakmadan tuz eklenmemelidir. Sofrada tuzluk bulundurmamak, tuz kullanımını yaklaşık yüzde 15 azaltır.
Lezzetli bulduğumuz yemeklere genelde tuz eklemeyiz. Taze baharatlar, maydanoz, nane, kekik, dereotu, fesleğen gibi taze otlarla hazırladığınız yemeği lezzetlendirebilirsiniz. 
Salamura besinler, turşu, peynir, zeytin, soya sosu, hazır yemek, salata sosları ve çorbalar, kuru yemişler, cipsler, kabartma tozu eklenmiş besinler, balık konserveleri, tuzlanmış, tütsülenmiş ve/veya salamura edilmiş et ve balık ürünleri ile aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan mineralli içecekler, tuzlu bisküviler, şarküteri ürünleri vb. yiyeceklerin yüksek oranda tuz ve tuzlu bileşikler içerdikleri unutulmamalıdır.
İşlenmiş gıdalar önemli miktarda tuz içerir. Bunun önüne geçilmesi adına gıda etiketlerinin incelenmesi gerekir. Alışveriş yaparken ürün etiketlerinin incelenmesi alışkanlık haline getirilmeli ve tuzsuz ya da tuzu azaltılmış ibarelerinin bulunduğu ürünler tercih edilmelidir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?