USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Şehirleşmenin kâbusu, göçler…

07-11-2018

Şehirleşmenin önünde en büyük engel maalesef göçlerin aşırı derece artmasından dolayı, varoşlarda, plansız yerleşim alanlarının oluşmasına neden olmaktadır.
Bu gün 8 Kasım yani dünya şehircilik günü, bu gün dolayısı ile gözümüzü yaşadığımız şehre ve onun sorunlarına çevirmemiz gerekiyor.
Özellikle günümüz dünyasında, şehirleşmenin en büyük sorunu, aşırı nüfus yoğunluğu ve bu nüfusa cevap verecek altyapı ve şehirleşme imkânlarının kısıtlılığı…
Şehirler 50 yıl önce bu kadar fazla nüfus alacaklarını hiçbir zaman tahmin etmemişlerdi, çünkü bu kadar olumsuz koşulların bir arada olduğu bir dünya olmamış olamaz…
Özellikle eko sistemin değişmesi ile tarım ve hayvancılık ile kırsalda yaşam hakkı bulamayan köylü nüfusun, göç etme zorunluluğu…
İkincisi ekonomik şartlar ve sermayenin büyük şehirlerde yoğunlaşması ile sanayi yatırımlarının şehirlerin hemen yanı başında kurulması…
Bir diğer ve en büyük etken ise savaşlar, bu savaşların kalıcı ve uzun süreli oluşturduğu olumsuzluklar, bunlardan kaynaklı terör ve işsizlik…
İşte bu önemli doğa ve insan etkisi ile zorunlu göçlerin meydana gelmesi sonucu, şehirlere çok fazla yığılmalar olduğunu gözlemlemekteyiz…
Bu felaketlerin sonucunda, büyük şehirlerde ve metropollerde çok aşırı şekilde varoşların oluşmasına ve çarpık kentleşme ile sağlıksız yerleşim imkânlarının oluşmasına neden olmaktadır.
Bizler bu gün bu sorunlarla mücadele etmek için ne kadar çabalasak, ne kadar harcama yaparsak yapalım, uluslararası bir sorun olduğu için…
Tüm dünyayı ilgilendiren bir sorun olduğu için maalesef bir ülkenin hatta birkaç ülkenin beraber hareket etmesi ile bile bu sorunun çözülmesi imkânsızdır…
Şehirlerin varoşlarının yanında, birde mülteci kampları ve çadır evlerinde milyonlarca insan sağlıksız koşullarda yaşamak zorunda kalıyor…
Bu gün şehirlerimizde ne imar planları, ne altyapı planları sağlıklı bir şehirleşme için yeterli değildir. Bizlerin kısa sürede, bu olayı bu yoğun kırsaldan, şehirlere göç olayını tersine çevirmemiz gerekir.
Bunun için çok geç kalmadan BM nezdinde bu sorunu çözecek dünya ülkelerini harekete geçirmek lazım.
 Bu sadece bir göç sorunu veya bir çarpık şehirleşme sorunu olarak bakılmaması gerekir, kısa bir süre sonra bu şekilde devam ederse, maalesef şehirlerde bırakın barınmayı, karnımızı bile doyurmayı imkânsız hale getireceğiz…
Kırsalda, yani köylü, çiftçi ve besicinin elindekini satıp şehre yerleşmesi, köyünü tarlasını ve ahırını boş bırakması ile besi kaynaklarının tükenmesine neden olacaktır.
Bizler alabilecek bir sebze ve meyve, alabilecek bir parça et bile bulamayacağız, bu şekilde ne kadar sağlıklı şehirler oluşturabilsek bile, sağlıklı insanlar bulmak zorlaşacaktır.
Yani şehirleşme aynı zamanda, insanlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır, bu göçleri tersine çevirecek bir yol bulmalı ve köylerimizi, cazip hale getirmek için, şehir imkânlarını köylerimize taşımalıyız…
Sağlıklı altyapı, sağlıklı yapılar, sağlıklı ulaşım, aynı zamanda, ekonomik ve eğitim şartlarının şehir ile köy arasında bir farklılık bırakmayacak şekilde yeniden düzenlemeliyiz… 
Bence şehircilik ve sağlıklı bir yaşam için, köy ortamına el atarak onlardaki altyapıya öncelik verilmelidir, yani şehirlerin kurtuluşu köylerin dirilişine bağlıdır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?