Belediye seçimleri için partilerin göstermiş olduğu süre hemen, hemen bitmek üzere, hatta iktidar partisi için bitti diyebiliriz…
En son aldığım bilgilere göre iktidar partisinden adaylık için iki kişinin başvurduğu, bu kişilerinde pek heyecanlı olmadıkları iddia ediliyor…
Yani tamamen saraya ve onun kararlarına bağlı olan bir atama usulünün hakim olduğu iktidardan kimsenin beklenti içinde olmadığı iddia ediliyor…
Bu tablo diğer partiler içinde farksız değil, belediye de kazanmasına kesin gözü ile bakılan, HDP içinde bundan farksız bir tablo yok…
Bir partide öz güven ve merkezi atama hakim iken bir diğerinde ise korku, endişe ve belirsizlik hakim olduğu için, başvurular yetersiz kalıyor…
Eskisi gibi aday adaylığı yarışı ve aday adaylığı enflasyonunun yaşanmadığı yerel seçimlerde, vatandaş ta pek heyecan duymuyor, beklenti içinde değildir.
Birincisi siyasette tek kişi ve tek merkez döneminin hakim olması nedeniyle, liyakat ve kabiliyet yarışına kimsenin girmediği…
İkincisi seçilse dahi muhalefet olduğu zaman KHK ve başında sallanan Kayyum ataması beklentisi ile pek verimli bir başkanlık yapamayacağını bilen muhalefet adeta sinmiş vaziyette…
Yerel seçimlerde yarışacak olan iki partinin de o kadar hevesli olmamasının altında, siyasi ortamın pek güven vermemesi…
Etrafa bakılırsa, yalnız bu nedenler değil, bir de ekonomik sıkıntılar sebebi ile seçim için kimsenin elini cebine atmaya yanaşmaması söz konusu…
En açık ve kısa anlatımı ile iki partide merkez atama ile ilimize aday atayacakları şimdiden ortada, kimin kazanacağı, halkın kime oy vereceği önemli değildir…
Önemli olan saraydan kimin onay alması ve kime evet demesi olunca, tıpkı vali ataması gibi, belediye başkan ataması, pek halkı ilgilendiren, halkın üzerinde düşüneceği bir konu halinden çıkmış.
Tıpkı Valiler kararnamesi gibi, belediye başkanları kararnamesi de bundan sonra saraydan onaylanarak çıkacaktır.
Tıpkı Rektörler gibi ve diğer sivil toplum kuruluşları gibi, bundan böyle saraydan vize alamayan, saraydan olur alamayan, aday ağzı ile kuş tutsa bile başkan olmayacak…
Nasıl olsa bir yerde teröre bulaşmamış veya hakkında şüphe olmayan kimse kalmamış, nasıl olsa hepimiz potansiyel vatan haini olmuşuz…
Hemen bir gerekçe uydurulur görevden alındıktan sonra, yıllar süren mahkemeler sonucu aklanırsa aklanır, aklanmazsa, cezaevini boylar…
Bunu düşünen siyasiler bu süreçte aday olmayı düşünmediklerinden eminim, başka düşünce ve fikirleri olanlar ise hariçtir.
Bu gün sadece ben İktidar partili görüneyim, sadece ben bu parti tarafından tanınayım veya ben HDP li olayım bu partiden görüneyim gerekçesi ile yapılan başvuruların, pek anlamı kalmıyor…
Kısacası saray uyumuyor, her şey onun kontrolünde, kimi nereye atayacağını o daha iyi bilir, halkın düşünmesi ve karar vermesi, boşa ve beyhude çabalardır…
Bu seçim ve sonrası bir vali ataması veya Kayyum tayininden pek farklı olmayacaktır, başımıza gelene ise kader deyip sabır göstereceğiz!..
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
