Başta sağlık olmak üzere, eğitim, ekonomi, güvenlik, siyaset, hukuk ve sosyal yaşam ile ilgili birçok sorun ortada ve her gün bu sorunlar büyümektedir.
Ekonomide, her gün çığ gibi büyüyen, yatırım, finans ve desteklerdeki problemler, buna bağlı olarak büyümekte olan işsizlik oranları…
Sektör olarak lokomotif görevi gören tekstil ve ona bağlı büyüyen sorunlar, duyarsız olan bir mülki idare ve sessizliğe bürünen, valilik…
Bu sektörün sorunlarına duyarsız olan, ancak her platformda şow yapmaya meraklı olan meslek odaları ve iş dünyası dernekleri!
Tamamen vitrine ve türbinlere oynayan bu birlik dernek ve odaların, maalesef kendi reklam ve tanıtımlarından ileriye gitmeyen bir faaliyet…
Siyasilerin ise sudan çıkan balık gibi, bir oraya bir buraya, kim onları nereye ve ne taraf yönlendirirse, bir ziyaret bir teşekkür ve bir yemekten sonra, klişeleşmiş bir iki cümle, basına verilen bir milli birlik tablosu!
Ama maalesef ortada sorunlara çözüm bulacak bir iradeye henüz rastlanmadı, rastlanacağına dair bir emare ve bir belirti ortada yok.
Sağlıkta karmaşa ve keşmekeş, sahipsizlik ve bezginlik, çaresizlik ve umutsuzluk hakim. Bölge hastanesinde merkez ve çevre illere kadar hizmet vermeye çalışan, bu kurum tabiri caiz ise tam anlamıyla çökmüş vaziyette…
Yolsuzluk iddiaları, istifalar ve görevden almalar, bakımsızlıktan pislik içinde mikrop saçan bu kuruma kimse yaklaşmak bile istemiyor…
Bölge hastanesinin yerine yapılacak hastane ile ilgili ne siyasilerin, ne de valiliğin hiçbir ciddi girişimlerinin olmaması, bu yılın sonuna gelinirken başka bahara diyeceğimiz hale geldi.
Kadın doğum ve çocuk hastanesi ise yine aynı sahipsizlik ve belirsizlik içinde, ne olacağı ve ne zaman biteceği meçhul bir yatırım haline geldi.
Bu alanda çaresizliğini örtmek için, işi seyyar araçlarla mahalle aralarında dolaşan ekiplerine bağlayan sağlık il müdürü, bu şekilde hizmet etmeye çalışıyor…
Bu çaresizliğe bu sahipsizliğe maalesef siyasiler ve mülki amir seyirci kaldığı gibi, hiçbir çözüm üretememe alışkanlığı ile yatmaya devam ediyorlar.
Son olarak eğitim sorunlarımıza değinmek isterim, bu sorunlar tabi ki bu yılın ve yılların sorunu değil, ama her gelen, Milli Eğitim müdürü maalesef bu sorunları çözecek yerde daha da arttırmıştır.
Hiçbir zaman siyasiler tarafından, gündeme alınmayan eğitim ve öğretim sorunları, ilkokuldan, Üniversiteye kadar, tamamen eğitimimiz, liyakatsız ve yalaka takımının elinde yok olmaya ve tamamen çürümeye başlamıştır.
Siyasiler tarafından vefa borcu olarak atanan il müdürlerinin, makamını korumaktan başka ne öğrenciyi, ne öğretmeni, ne de okulu takip edecek zaman ve bilgisi bulunmamaktadır.
Okullar pislik altında, öğretmenler baskı altında, öğrenciler ise başıboşluk içinde, valilik ile il milli eğitim müdürü ise günlerini gün etme peşinde…
Bir ay sonra okullar açılacak, hiçbir çözüm, hiçbir uyarı ve hiçbir sahiplenme yok ortada, başarı oranı bir iki hafta konuşulduktan sonra şimdiden unutuldu bile…
Milli eğitim müdürü onuru ile istifa edeceğine, hala koltukta şımarık çocuk misali oyun bozanlık yaparak, arkasındaki siyasi desteğe güvenerek, ben değildim, başkasıydı, tavrı ile oyunun içinden çıkmayı hiç düşünmüyor.
İl müdürlüğünü bıraksa veya bu görevinden alınsa, emziği elinden alınmış çocuk gibi oturup ağlayacak, çünkü ilimize verdiği zarardan haberi yok, o bilinçte bile değil…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
