USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SUÇA SÜRÜKLENEN ERGENLERDE EKONOMİK FAKTÖRLER

22-10-2018

Gençlerin sorumluluklardan kaçarak uyuşturucuya ve suça yatkın olduğu Batman’da çocuk suçluluğu ülkemizde değil, dünyada güncel olan ve üzerinde tartışılan bir konudur. Suç sosyal problemlerden biridir.
Suça nede olan faktöre bakarsak aralarındaki ilişkiyi daha iyi anlayabiliriz. Ergenlerin suça sürüklenmesinde ailenin ekonomik durumunun ne denli etkili olduğunu merak edip bu başlıkla yola çıkmak istedim.
Öncelikle ailenin parçalanmış olması, anne babanın eğitim durumu, ailedeki birey sayısı, ailede suçlu birey olup olmaması, konut durumu, istenmeyen çocuk durumu, ailede disiplin ve ceza anlayışı ve ekonomik durumu bu durumların oluşumuna sebebiyet veren veya tetikleyen bir önemli faktör ise göç ve kentleşme olgusudur.
Bunların hepsi birbirine bağlı zincirin halkaları gibidir. İnsanların doğduğu yerde doyuramama ve insanca yaşatamama gerçeğinden saklıdır. Ailenin düzenli bir gelirinin olmaması, aylık gelirin yaşam standartlarının altında olması, kişi başına düşen gelirin üç yüz TL’nin altında olması aile içerisinde problem yaşanmasına, şiddetin olmasına, stres düzeyinin yüksek olmasına neden olmaktadır.
Bu durum çocukları olumsuz etkilemekte, anne babaların ayrılması ve çocukların ihmal edilmesinde veya çocukların aile bütçesine katkı sağlamak amacı ile sokaklarda çalıştırılmasına, çocukların sokaklarda kötü örnek ve yaşantılara maruz kalmasına sebebiyet vermektedir. 
Ayrıca çocukların eğitimi masraflarını karşılamayan, bunu bir yük olarak gören ailelerin çocukları okula göndermemelerine ve eğitim hayatlarının sona ermesine nede olmaktadır.
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar özellikle ekonomik nedenlere bağlı olarak işlenen suçlarda artışların olduğu gözlemlemişlerdir. 
Örneğin; Gaziantep ve Adana Pozantı Bölge Cezaevinde tutulu bulunan 142 çocukla yapılan birebir görüşmelerde işsizlik, yoksulluk ve göçün önce çocukları sokağa ittiği ardından suça bulaştırdığını yapılan görüşmeler neticesinde ortaya koymuştur. Bu çocukların 80 tanesinin babası işsiz, diğerlerinin de düzenli gelirinin olmadığı ortaya çıkmıştır. Ülkemizde 1947 yılına kadar şahsa yönelik işlenen suç oranlarının daha fazla olduğu, ancak bu tarihten sonra mala yönelik işlenen suçlarda hızlı bir artış görülmektedir. Bunlar için yapılacak önlemler ise suç işlendikten sonra veya suça bulaştıktan sonra değil, öncesinde suça sebep kılan faktörlerin iyileştirilmesi ve buna yönelik çalışmaların yapılması daha uygundur.
Maalesef ülkemizde kısa süreli çözümler veya projeler geçici rehabilite etme çalışmaları mevcuttur. Bunların hiçbiri yeterli değildir.
Bu nedenle ülkemizde yoksul ailelere yapılan yardımlar ise “balık vermeyi değil, balık tutmayı öğretmen” mantığı ile yola çıkıp kişilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda çalışmalarına teşvik etmek, istihdamlarını sağlamak, üretime dâhil etmek…
Bunlara yönelik çalışmaların yapılmasına gerekli önem gösterilmelidir. Sonuç olarak ateşli çocuğa direk ağrı kesici vermek yerine ateşe neden olan faktörleri tespit edip iyileştirmek daha kalıcı çözümlere ulaşmayı sağlayacaktır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?