SUÇLU DAĞITIM ŞİRKETLERİ DEĞİL!...

Zaman zaman, arada sırada, bazı bazı… Şöyle iddialarda bulunuluyor. Neymiş, yağlı ihale yine yandaşa, benzine ve akaryakıta vicdansız zam, beşli çeteye büyük ihaleler, beşli çeteye vergi affı, beşli çeteye kıyak. Bunlarla bitmiyor, elektrik şirketleri zamma doymuyor, elektrik faturalarında şişirme ve kullanılmayan elektrik bedeli… Doğal gaz şirketleri büyük zam peşinde, doğal gaz faturaları şişiriliyor veya doğal gazada zamlar otomotik e bağlandı. Bu haberlerin hepsine dikkat edecek olursanız, şirketler, firmalar ve kurumlar suçlanmakta onlara yönelik haberler yapılmaktadır. Kimse devleti ve iktidarı suçlamıyor, suçlu olarak görmüyor, bu algı ile her zaman devlet ve iktidar masum ve suçsuzdur. Bakın hafta sonu devletin bir bakanının bir soru önergesine verdiği cevaba ve siz kararınızı verin, adeta suçüstü, yakalanmış gibi. Yani devlet yoksul ve çaresiz vatandaşa verdiği elektrik yardımını da gücü yeten vatandaşın faturasına zam olarak ekleyerek, telafi ettiğini açıkça itiraf ediyor! “Yanık'ın, "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Mart 2019’dan beri ayda 2,1 milyon ihtiyaç sahibi haneye 68-137 TL arasında Elektrik Tüketim Desteği veriyoruz. Şimdiye kadar toplam desteğimiz 2,9 milyar TL’yi geçti. Farkındayım hızımızı takip etmek kolay değil ama biraz daha çaba beklemek hakkımız" sözlerine yanıt olarak; sosyal medya hesabından şu paylaşımı yapmıştı: "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Genel Başkanımıza cevap vermeye kalkıp şecaat arz edeyim derken sirkatin söylemiş. 19 yıllık yönetimlerinin sonunda bu ülkede 2,1 milyon aile elektrik faturasını ödeyemiyor. Söylemek istediğimiz tam da buydu.” Her ne kadar muhalefet bu cevabı farklı yorumlayarak başka pencereden bakmaya çalıştıysa da benim bakış açım farklı. Ben bu ülkeden devlet istemediği sürece ve iktidar ortak olmadığı sürece hiçbir zam ve hiçbir haksız kazanç kimse sağlayamaz. Beşli çete denilen müteahhitlerden tutun, haksız maaş alan ve haksız zam yapan tüm kurum ve kuruluşların bu zamlarını iktidarın dolaylı veya dolaysız bütçelerine aktardığı ve kendilerine hiçbir ek gelir sağlamadıkları kanaatindeyim. Bakmayın bu güne kadar yapılan haksız kazanç ve haksız ihalelerinde vatandaş kazanıyordu, ama tek adam iktidarında ve saray rejiminde her kazanılan bir liranın bile hesabı sorulmakta ve bunun saray payı alınmaktadır. Hem de en büyük pay ve en yağlı lokması, sıradan müteahhitler ve küçük iş adamlarına dikkat edin kar eden ve gelişen ilerleyen iş adamı var mı? Sarayda torpilli görünen iş adamları ve şirketler vise birer emanetçi olarak, günlerini geçirdiklerinden en çok sıkıntıda olanlar onlardır. Yani iktidar davulu bu birkaç kurum ve kuruluşun boynuna takarak, her seferinde tomağı vurup ses çıkarmakta ve herkes sesin davulu boynunda olandan geldiğine inandırmaktadır! Esas suçlu ve esas karlı olan tokmağı elinde olan, iktidar ve onun yandaşlarıdır. Bu haberde siyasiler elektrik faturalarını ödeyemeyen, 2, 1 Milyon hane sahibi olduğunu tespite etmiş oluyorlar ama bu rakamın iki katı ise bu yardımı alamayan borçlu hane halkı var!