8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü, dün tüm dünya da çok farklı ve çok renkli etkinliklerle kutlandı, bu gün nedeniyle hatırlanan kadınlar, hediyelerle avutuldu yine!...
Bu önemli ve bu güçlü varlığımızın bu gün nasıl ve ne şekilde istismar edildiğine hep beraber şahit oluyoruz…
Ben bu değerli ve önemli, bir o kadar da gerekli ve lazım olan, bu dünya ve diğer dünya için elzem olan Kadınların, aslında günümüz toplumunda çok önemsizleştirildiğine inanıyorum!
Madde ve çıkar, kapitalizm ve sömürü, temelleri üzerine inşa edilen günümüz sistemlerinde, her şeye ve her varlığa maddi çıkar penceresinden bakıldığı için Kadın da bu çıkarlara alet edilmektedir…
Keşke Kadınlarımız yaratılış amaçları doğrultusunda, saf ve doğal şekliyle kalabilseydi, bize ve tüm doğaya dokunup idare etmesine müsaade edilseydi…
Kadınları çıkar ve menfaat, kullanılma ve değersizleştirilme konusunda, bu gün ki sistemler kadar, hiçbir zaman acımasız olmamışlardır…
Kadınlarda ne duygu, ne düşünce, ne vicdan, ne merhamet bıraktılar, Kadınları, eğitimsiz ve inançsız, Kadınları, iş ve işlevlerinden uzaklaştırarak, niteliksiz ve beceriksiz bırakmak için her şey yapılıyor!
Öncelikle kadın toplumda bir asalak ve bir işe yaramaz hale getirilmesi için, onu eğitimden uzaklaştırdılar, sadece ona öğrenmeyi ve öğretmeyi bıraktılar…
Onun toplumu yetiştirip yönlendirmesi için yaratan Allah, toplumun eğitim görevinden uzaklaştırılması demek, Dünya’nın doğasının değişmesi ve kimyasının bozulması demektir…
İşte bu yüzden bizler bu gün tüm dünya olarak bu sıkıntıları yaşamaktayız ve bir türlü güzel dünyamıza sulh ve barış getirememekteyiz…
Kadınların şefkat ve merhamet duygularını, sevgi ve ilgi melekelerini ortadan kaldırdık, onları birer robot ve birer makine haline getirirken, onları savaş ortamına bile sürerek, ellerine silah almalarına neden olduk! Oysa onların ellerine Gül yakışır, gül kokusu saçılır olmalı…
Biz toplum olarak, Kadınlarımızı kaybetmenin, onlara düşman olmanın gerçek nedenini hala kavrayamamış ve hala anlayamamışız…
Kırık kalplerinin ve bükük boyunlarının bir Karanfil ve bir hediye ile tedavi edileceğine inanıyoruz, oysa onların kalpleri ve kimyaları ancak onlara hak edilen statünün verilmesi ile tedavi olur…
Bunun için bu değişimin toplumun acımasız Erkek hakimiyetinde olacağına inanmıyoruz, Kadınlara hakları verilsin ve onların hakları üzerinde durulsun diye, Erkekler den beklenti içine girilirse!...
Onlar da Kadınları, siyasette, meydanlarda kendi çıkarlarına, ticarette, iş hayatında kendi menfaatlerine, öbür dünya da ise kendi günahlarına alet ederler!
Bu sorunun tek çözümü ise Kadınların kendi hakimiyetlerini ellerine almak ve kendi öz akıl ve iradeleri ile hareket ederek, dünya yı yeniden ele almaları ile olur!
Bu da günümüz Kadınının birkaç süslü laf ve birkaç parlak madde ile kandırılması ile olmaz!, Kadınlar a birkaç şey öğretilerek onların kendilerini zirvede his etmesine neden olan aldatıcı unvanlar değil…
Kadınların düşünce ve duygularına hitap edecek, eğitim kalitesine yeniden kavuşmaları ve bu aldatıcı dünya da Barış, Kardeşlik, Dostluk, sevgi ve İnsanlığın hakim olması için Kadın statüsünün yeniden ve eskiden olduğu gibi belirlenmesi gerekir…
Yüzyıllardan beri Kadın kendi statüsünün peşinde koştukça, hakim toplum onu ezmekte, kullanmakta, kişiliksizleştirerek, onu toplum dışına atmaktadır!
Kadın 8 Mart ta ve diğer tüm günlerde hakimiyetini ele alması için yeniden, Kadınlara farklı bir eğitim politikası ile kendi çocuk kadınlarını kendileri en iyi şekilde yetiştirerek, onları duygu, düşünce ve inanç konusunda mükemmelleştirerek, kendilerini ve toplumu kurtarmak için amaçlarını, ortaya koymalıdır…
Kadına bu yüce değerlerin yeniden kazandırılmasına neden olacak (8 Mart Dünya Kadınlar günü) nün uyanmaya ve dirilişe sebep olması dileği ile tüm kadınların gününü kutluyoruzm…
