Aslında tutumlu olmak ve yerli malı kullanmak, her ülkenin en büyük istek ve talebidir, ancak dünya o kadar hızlı dönüyor ve teknoloji o kadar hızla gelişiyor ki…
Tutumlu olmak ve özellikle global dünya da yerli malı kullanmak adeta olanaksız bir durum, haline gelmiş.
Kimse artık ben yerli malı kullanayım, tutumlu davranayım, ülkeme yatırım yapayım kafasında değil, çünkü öyle öyle bir algı oluşmuş ki…
Ekonomi ve tüketimde sınırları aşmak ve sınıfları yıkmak adeta modernleşme ile eş anlama getirilmiş ve herkes büyük bir israf içine itiliyor…
Özellikle Kadınların fazla lüks ve aşırı tüketim arzuları, bırakın aileleri yıkmayı, ülkeleri bile yıkmaya başlamış bile…
Daha modern ve daha fonksiyonel yani akıllı evler, daha şık ve daha moda giysiler ile dünya trendlerini yakalama arzusu…
Son yıllarda piyasaya sürülen, akıllı telefonlar ve sosyal medya aletleri ile sanal akıl ve robot teknolojileri…
Her gün gelişen otomotiv sanayii ile sadece aksesuarlara verilen paraların, otomobil fiyatını ikiye katlaması…
Son olarak, dünya nın kullanmak zorunda kaldığı geçerli para olan Dolar ve Euro gibi paraların kullanılma arzusu…
Tüm bu gelişen üretim ve teknolojilere rağmen, hala bizim bir iğneyi bile sağlıklı olarak ve tamamen yerli olarak üretemediğimiz gerçeği…
Yani yüz yıldan beri önümüze konulan bu gerçek programların yüz yıl geçmesine rağmen hala bizler yerli malı kullanmaya tutumlu olmaya ve yatırım yapmaya pek istekli olmadığımız bir gerçek.
Son yıllarda zaten ne okullarda nede sosyal hayat içinde bu yerli malı haftası ve tutum haftası nı pek ciddiye almadığımız ortada.
Yani bizler artık daha önce haritada görünen ve coğrafi bölgelerde üretilen sebze, meyve ve tahılları bile son yıllarda yurt dışından ithal etmekte olduğumuz gerçeği karşısında, pek yapacak bir işimizin olmadığını gösteriyor.
Bu gün AB ve ABD gibi süper güçler bile yerli malı ve yerli üretim için global dünya sevdasından vazgeçmeye çalışırken, bizler tamamen dışarıya bağlı ve tamamen, tüketici bir toplum olduk…
Artık bu tür haftaların kutlanmasının pek anlamı kalmadığını çok iyi görebiliyoruz, hatta bizler artık ithal beyinler tarafından yönetilir bir hale geldiğimizi burada açıkça ifade edebiliriz.
Şimdi bu hafta nın anlamı ne olabilir.
“Yerli Malı Haftası, 12-18 Aralık tarihleri arasında Türkiye'de tüm okullarda kutlanan belirli günler ve haftalardandır.
I. Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik darboğazın ardından yabancı ülkelere para akışının önünün kesilmesi ve toplumsal tutum bilincinin oluşması amaçlanmıştır. Bu amaçla Atatürk başkanlığında, 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi toplandı. Bu kongrede yurdun bağımsızlığının korunması, yerli mallar üretilmesi ve kullanılması kararlaştırıldı. Dönemin başbakanı İsmet İnönü 12 Aralık 1929 tarihinde TBMM’de bir konuşma yaptı. Konuşmasında ulusal ekonomi, yerli malı ve tutumlu olma konularını anlattı. 1946 yılından itibaren Yerli Malı Haftası olarak kutlandı. 1983 yılında adı Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası olarak değiştirildi.”
Artık bu saatten sonra bunların bir anlamı var mı, bunu takdirlerinize bırakıyorum.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
