USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEDE AİLE…

28-06-2020

Her şeyin başında Aile geldiğini, ailenin ise eğitiminin ön planda olduğunu her konuda vurguluyoruz, toplumsal tüm hastalıkların başında ailenin eğitim sorunu yatmaktadır.

Bakın son yıllarda aile denilen büyük sistemin sarsıntı geçirmesi ve tamamen yıkılması nedeniyle, başta terör olmak üzere, çocuğa şiddet, kadına şiddet, kötü alışkanlıklar ve istismar ile uyuşturucu alışkanlıkları, giderek artmaktadır.

Uyuşturucu haftasını da bu yıl korona virüse kurban ettik ve bu alandaki çalışmaları ihmal ettik maalesef…

Ama bu hastalık toplumu çok büyük bir hastalık olarak çepeçevre sarmakta ve gittikçe bu hastalık, bu virüs yayılmaktadır!

Bu alanda hükümetlerin ve iktidarın büyük ihmalinin olduğunu vurgulamak isterim, önce devlet bu maddenin bağımlılarının yaygınlaşmasına göz yumuyor, daha sonra onunla mücadele başlatıp, özel timler oluşturuyor!

Böyle bir mücadele yöntemi görülmemiş doğrusu, öncelikle ailelerin bu alanda eğitilmesi gerekirdi, aile düzeni ve sisteminin bozulmamasına özen gösterilecekti, okullarda, büyüklerine saygısızlık yapan ve hazır cevap olan çocukları “Kendini ifade edebilen çocuk” olarak el üstünde tutan bir eğitim sistemine dur demek lazımdı!  

Ana, babasını saymayan ve onlara karşı hazır cevap saygısız yetişen çocuk, dışarda ve içerde istediği gibi hareket etmeye başlayınca, önce sigara, sonra alkol ve ardından uyuşturucu, belasına çok rahat yakalanır, dışarıda bu alışkanlıklara özenti gösteren arkadaş çevresi daha etkili olunca!...

İşte bizler bu neslin büyükleri aileleri, çocuklarını maalesef bu yanlış eğitimin etkisinde, sözde modern eğitim sistemi adı altında verdikleri yanlış eğitimle, her alanda kaybettik!

Saygısız, hazır cevap, arkadaş kurbanı ve kendine aşırı güven onları maalesef her türlü kötü alışkanlıklara itti, bunların başında ise, sigara, içki ve uyuşturucu…

Bakın beni bakanlığın yaptığı bir ankette doğrulamaktadır, uyuşturucu kullanan çocukların en büyük oranı ailelerinin yanında yetişen çocuklar oluşturmaktadır. 

“Geçen yıl zehir tacirlerine yapılan operasyonlar ise bir önceki yıla göre %25'lik artış göstererek 147 bin 562 sayısına ulaştı. 

Bakanlığımız, son 3 yılda ise operasyon sayısını %70.3 artırdı. Operasyonlardaki artış gözaltı ve tutuklu sayılarına da yansıdı. 

Son 3 yılda (2016-2017-2018) gözaltı sayısında yaklaşık %57, tutuklu sayısında %204’lük bir artış yaşandı. 

Bakanlığımız uyuşturucu madde suçlarının arkasında yatan nedenleri belirlemek, madde kullanımı sorunu ile daha güçlü ve etkin mücadele etmek için NARKOLOG projesini de hayata geçirdi.

 Proje kapsamında Türkiye Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM)'in de görüşü alınarak 64 sorudan oluşan bir anket hazırlandı. 

Hazırlanan bu anket, uyuşturucu suçundan işlem gören 6 bin 143 şüpheliye gönüllülük esasına göre uygulandı.

Bakanlığımız bu anket ile uyuşturucuya başlama yaşı, nedenleri gibi faktörler hakkında sonuçlara ulaştı. 

NARKOLOG projesi kapsamında yapılan ankette, kullanıcıların %67,7’sinin anne-babası ile birlikte yaşadığını, %10’nun anne babasının ayrı olduğunu, %18’sinin ise anne ya da babasının öldüğü belirlenirken, uyuşturucu madde kullananların %44’ünün anne baba arasında şiddet olmadığı, %44,6’sının ise ailesinden şiddet görmediği saptandı. 

Yapılan ankette uyuşturucuya başlama yaşının ortalama 18 olduğu belirlendi. Kullanıcıların uyuşturucu madde kullanımına başlamadan önce tütün ve alkol kullandığı görüldü. 

Uyuşturucu maddeye başlama nedeni olarak katılımcıların %33’ü merak, %23’ü arkadaş ısrarı, %14’ü özenme olduğu belirlendi. 

Kullanıcıların %31,4’ü uyuşturucuyu ilk denediği yılda, %22,7’si 5 yıl sonra düzenli olarak kullanmaya başladığı tespit edildi. 

Ankette, bağımlıların uyuşturucu maddeyi arkadaş ve arkadaş çevresinden temin ettiği görüldü. Maddenin genel temininin %87’sinin ise sokak satıcılarından yapıldığı belirlendi.”

İçişlerinin bu anketi çok dikkat çekici olduğu gibi, mücadele yöntemlerinde ise çok yanlışlar görülmektedir.

En büyük mücadele eğitim sisteminin değiştirilmesi ve ailelerin yeniden aile ortamına kavuşturulması ile mümkündür.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?