Kürt bölgelerinde, demokratik seçimle belediye başkanlıklarını kazanan, belediye başkanları iktidar tarafından meşru görülmedikleri için, devlet yönetimi ile belediyeler maalesef ters düşmektedirler…
Hükümeti ve iktidarı temsil eden valiler, bu belediye yönetimleri ile bırakın bir arada oturup kaynaşmayı, bir arada görünmeyi bir karede yer almayı ve hatta tokalaşmayı bile kabul etmiyorlar.
Bu bölgemiz ve illerinde, yönetim de ve hizmette aksamalara neden olmakta ve iki başlılık ile ikili engellemelerle karşılaşmaktadır.
Devlet yapısı devlet kurumlarının koordineli çalışmasını öngörmekte ve bu esas üzerine hizmetin aksamadan sürmesini beklemektedir.
Halkın iradesini tanımayan ve onların seçtiği temsilcileri tanımayan bir devlet yapısında, Halk ile devlet arasında duvarların yükselmesine neden olmaktadır.
Geçen seçimlerde yine seçimle iş başına gelen birçok belediye başkanını siyasi suçlu ve bölücü faaliyetleri gerekçe gösterilerek, KHK ile görevden alarak Kayyum atayan iktidar, daha aradan iki yıl geçmeden aynı adayları bir daha adaylıklarını kabul ederek seçime koydu.
Bu çelişki bu belirsizlik ve bu hukuksuzluk halk tarafından kabul edilmiyor, işte bütün tepki bundandır, zaten her Kayyum ataması yeni bir hukuksuzluk doğurur…
Bakın iki yıl boyunca bun kadar güzel hizmetlere rağmen, halk kendi dediğinden bir adım geri atmadı, o zaman halkı kazanmak ve örgütten kurtulmanın yolu farklı olmalı…
Farklı yollar denenmeli, bu halk kazanılması için bu halka inmesini bilmek lazım, tamamen duyguları ile hareket eden Halk, haksızlığa uğrayan ve mağdur olanın yanında yer alır!
İlimizin ve Şehrimizin hizmetlerinin aksamaması, devletin iki kurumu, belediye ve valiliğin uyum içinde çalışmasını sağlamak gerekir.
Bunu yapmak için iki yol vardır, ya Kayyum atanacak daha önce olduğu gibi veya devlet ile belediye kaynaşmayı sağlayarak, birlikte çalışmaya karar verecekler…
Birincisi merkezi hükümet kararı olup onun için hükümetin adım atmasını bekleyeceğiz, ikinci yol ise yerli dinamiklerin harekete geçmesi ile olur.
Sivil toplum örgütleri, Odalar, basın ve ileri gelenler bir araya gelerek, devlet ile belediyenin kaynaşması için, vali ile eş başkanları bir araya getirmesi gerekir.
Şayet iki tarafında iradesi kendi kontrollerinde ise iki tarafında bu olumlu ve yapıcı adımlara tepkilerini olumlu olarak ortaya koyarak, el ele vermeye razı olmaları gerekir.
Devlette küskünlük ve devlette düşmanlık yoktur, düşman sınırlar dışında ve bizleri topyekun yok etmeye çalışan güçtür, bizlerin siyasi düşünce ve davranışları, farklılıkları, bizlerin ve ülkenin zenginliğidir…
Bunu böyle değerlendirip bu şekilde iyi niyetle davranış sergilendiğinde, çözülmeyecek sorunumuz kalmaz…
Devletimiz ile örgütümüz istediği zaman bir araya gelerek, çözüm ve barış sürecini sağlayabiliyor ve iki tarafında milli ve yerli olduğunu biliyorsak!
Meselemiz halk olarak kalmayacağına inanıyorum, sözünü ettiğimiz yerli dinamiklerin biran önce harekete geçerek, bu iki makamı bir araya getirmesi memleket yararına çok iyi olacak, Türkiye nin birlik ve beraberliği için çok iyi bir örnek adım olacaktır.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
