USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Yaşlılara saygı, gençliğindeki yaşama göre…

22-03-2018

İnsanlar doğar, büyür, gençleşir ve ömrünün sonuna doğru ise ihtiyar, yanı yaşlı, güçsüz ve çaresiz kalarak, sıkıntı içinde ve yardıma muhtaç kalır…
İşte bu yüzden yaşlılık dönemi insanoğlu için tıpkı bebeklik dönemi gibi, yardıma ve desteğe muhtaç olduğu bir dönemdir.
Ataerkil toplum yapısında, aile içinde yaşlanan insanlara aile fertleri yardım ve destekte bulunur onların yaşamının kolaylaşması için her türlü fedakarlığı yaparlar…
Ayakları tutmayan, bacakları titreyen, gözü görmeyen, kulakları duymayan bir aile ferdi nin gözü, kulağı ve gerektiğinde kolu bacağı olur aile fertleri.
Tabi bu tür ailelerde, genellikle sıkıntılar ve rahatsızlıklar hat safhada olmasına rağmen, bu şekilde güçten düşen yaşlılarını idare etmeye çalışırlar.
Modern çağdaş toplumlarda, yaşlılara en büyük saygı, yaşlılarını huzur evlerinde ve bakımevlerinde, kendilerinden uzak ortamlarda, ölüme terk ederek göstermektedirler.
İnsanlığın en büyük dramı haline gelen huzurevleri ve yaşlı bakımevleri, genç neslin, yaşlı nesil ile arasına büyük setlerin çekildiği…
Yaşlıların torunlara ulaşamadığı, çocukların yaşlılarından hiçbir deneyim kazanmadığı toplum yapısı ile karşı karşıyayız çağımızda…
Oysa inancımıza göre yaşlılarımıza bakım ve yardımda öf bile demek yanlış olduğu halde, yaşlıların ulu çınar olduğu, gölgelerinden istifade edilmesi gerektiği…
Bu yüzden yaşlıların en iyi olarak bakımının yapılacağı ortam aile ortamı olduğu, bu ortamda yama imkanı bulamayan yaşlıların maalesef mutsuz bir yaşlılık sürdürdüklerini biliyoruz…
Bu yüzden bizler yani genç yaşayanlar, gençliğin kıymetini bilerek, gençliği ve olgunluğu iyi değerlendirmeli, kalıcı bir yaşam için çaba sarf etmeli…
Gençlere örnek olacak ve hayata dair unutulmayacak çalışmaları sergilemeleri gerekir…
Yeni nesle saygıyı, sevgiyi, toplum içinde beraber yaşamayı, toplumun değer yargılarına sahip çıkmayı öğretmeliyiz…
Gençliğin kıymetini bilmeyen, olgunlukta üretemeyen, maalesef yaşlılıkta, sahipsiz ve kimsesiz, yardımsız ve desteksiz kalmaya mahkumdur…
İşte inancımıza göre yaşlılık, 
İmam-ı a’zam hazretleri, İmam-ı Ebu Yusuf’a, (İlim sahiplerine hürmet et! Yaşlılara saygı, gençlere sevgi göster!) buyurdu. Özellikle Müslüman ihtiyarlara saygı göstermek gerekir. Kötü-iyi ayrımı yapmadan herkese iyilik etmelidir! Mesela, belediye otobüslerine genç yaşlı, sağlam sakat, kadın erkek, zengin fakir, âlim cahil gibi çeşitli sınıflardan insanlar binmektedir. Güçsüzlere yardım etmeli, otobüse binerken, inerken yardımcı olmalı, onlara yer vermeli, ihtiyarlara, muhtaçlara yardım etmelidir. Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şu mealdedir:
(Güçsüzlere, hastalara, yaşlılara ve küçüklere merhamet ediniz!)[Şir’a]

(Yaşlılarımıza hürmet ve ikram, Allahü teâlâya saygıdandır.)[Buhari]

(Büyüklerimizi saymayan, küçüklerimize acımayan bizden değildir.) [Buhari]

(Halkı içindeki ihtiyar, ümmeti içindeki peygamber gibidir.) [İ. Neccar]  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?