Zam yağmuru devam ediyor, ekonomik kriz derinleşiyor, dolar ve faize ise baskı her geçen gün artıyor, bunun adı size ekonomik program!
Bu program sonucu kimin gözünün bebeği ışıldıyor, doğrusu bilemiyorum, bildiğim tek bir şey ülkemiz ve devletimiz son yıllarda her konuda çok çılgın programlar uyguladığı!
Bu gün yine benzin ve motorine 1 lira 60 kuruşluk zamlar, petrol varili yükselmese de maalesef bizde bu ürünün türevleri her gün zamlanıyor.
Elektrik zamları düşecek diye beklerken, maalesef diğer yandan diğer enerji kaynaklarından her gün soyuluyoruz, daha dün vatandaş harcamadığı gaz bedelini ceza olarak ödemek zorunda kalıyor ve kimse buna müdahale bile edemiyor!
Birde bu sabah başlayan Et ve süt ürünlerine yapılan yüzde 30’luk zam ve diğer önemli ürün şeker e yapılan zamlarla piyasa tepeden tırnağa zamlanmış oluyor.
Bir ay içinde yüzde 50 ya yakın zamlanan temel gıda maddelerinden sonra bu yılsonu itibari ile acaba enflasyon oranı yüzde kaç olur siz tahmin edin.
Hatta bazı kaynaklara göre bu yıl kıtlık olacağı ve birçok temel gıda maddelerinin karneye bağlanacağı iddia ediliyor, yani paran olsa da alamayacaksın!
Bu güne kadar kapılarına bir kadro, bir ihale bir iş için gittiğimiz iktidarın vekillerine, bir teneke yağ, bir ekmek ve bir soğan için gideceğimiz günler geliyor!
Açlığa, susuzluğa ve yoksulluğa tahammül edilebilir ama hukuksuzluğa tahammül edilmez, bu ayakta kalan toplumlar için geçerli olan bir slogan.
Yani toplumlar aç kalabilir, çıplak kalabilir ama hukuksuz ayakta kalmaları mümkün değil, Adaletsizlik toplumları kökten çürüten en büyük gıdasızlıktır.
Devlet ve onun yargısı birkaç kişi değil, bir kişinin dudakları arasında olunca, keyfine göre bunu tutukla bunu bırak denilince, insanları psikolojik men ve ruhen öldürür.
İnsanlar arasında adaletin sağlanması su kadar ve ekmek kadar önemlidir, ama maalesef biz adil bir yargı sistemini çoktan kaybetmiş ve onu arıyoruz.
Rahip Branson olayı ile bir gece de özel uçak ile cezaevinden çıkarılıp memleketine gönderilen, bir yargı sisteminde…
Yine birilerinin emir veya ricası ile Adnan Oktar ve ekibine birden görünmeyen bir adalet sopası değer gibi, toplu olarak serbest bırakılma kararları çıkınca şimdi gözler İsrail Cumhurbaşkanı ve Oktar’ın kediciklerinden ünlü bir ismin, gelen misafire yakınlığına dönüyor!
İşte böyle 1500 yıl ağırlaştırılmış hapis ve Örgüt suçlaması ile ömür boyu hapis cezalarına çarptırılanların ansızın özgürlüğüne kavuşmaları!
Birçok gariban ve sahipsiz bir o kadar da günahsız, kişilerin FETO veya PKMK suçlaması ile cezaevlerinde çürümeleri, bizim ülkemizdeki adalete olan susamışlığımızı açlığımızı gösteriyor!
