Sason İlçesi’nde 19 Eylül’de yaşanan çatışmanın önlenmesi ve can kayıplarının yaşanmaması için bölgeye giden ancak güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve aralarında Batman Belediye Eş Başkanı Gülistan Akel’in de bulunduğu 26 kişinin serbest bırakılması talebiyle bir basın açıklaması yaptı. Batman Belediyesi önünde yapılan ve aralarında Belediye Eş Başkanı Sabri Özdemir, HDP-DBP İl yöneticileri, Tüm-Bel-Sen ve Genel İş Batman Şube Eş Başkanları ve yöneticileri ile belediye çalışanlarının katıldığı basın açıklamasında tutuklanan seçilmişlerinin fotoğrafları ve "İrademe dokunma", "Soykırım operasyonlarına hayır!" yazılı pankartlar açıldı. İki sendika adına basın açıklamasını okuyan Genel İş Batman Şube Eş Başkanı Narin Erol, yolsuzlukların girdabında boğulmak üzere olan AKP ve Saraydaki Sultan'ın, halkın 7 Haziran seçimlerinde sonra da hesap soracağını anlayınca ülkede iç savaşı yeniden başlatarak canlar üzerinden oy devşirme hesaplarına girdiğini söyledi. Açıklamasının devamında Erol: “Barış Sürecini” bitirip dağlara bomba yağdıran ve şehirlerde de bir yandan infazlar, yıkımlar geliştiriliyor. Bizler bu filmi daha önce de görmüştük. Bizler de KCK operasyonlarında olduğu gibi bugün de diyoruz ki; Bu halk dün olduğu gibi bugünde iradesine karşı geliştirilen bu hukuk dışı cinayetlere, siyasal soykırım operasyonlarına her türlü demokratik tepkisini ortaya koyacak ve yılmayacaktır.” dedi.
‘KARAR HUKUKİ DEĞİL SİYASİ!’
Basın açıklamasında söz alan Belediye Eş Başkanı Sabri Özdemir yaklaşık bir hafta önce bir duyum üzerine gönüllü vatandaşlar, yöneticiler ve seçilmişler olarak Sason bölgesine gittiklerini belirterek: “Orada çatışmanın olduğu ve bir sivil vatandaşın hayatını kaybettiği bildirilmişti bize. Dolayısıyla bu halkın seçilmişleri ve sorumluluğumuzun gereği olarak oraya gittik. Oraya gittiğimizde asker ve güvenlik güçleri tarafından ablukayı alındık ve biliyorsunuz sonrasından da gözaltına alındık. Oradayken yaptığımız görüşmelerde orada bulunan bütün insanların elçi olduğu, seçilmiş olduğu, yönetici olduğunu biliyorlardı. Bizleri, seçilmişleri – tabi hukuksuz bir şekilde - gözaltına alacaklarını söylediler. Biz de direnmeyeceğiz, elimizde silah, taş, kesici bir alet yok. Biz buraya insani görev ve sorumluluk bilinciyle geldik. Burada ne olduğunu bilmiyoruz henüz, burada yaralı asker olabilir, siviller olabilir, çatışma sürüyor olabilir, biz bu akan kanı durdurmak, varsa yaralılara yardım etmek üzere tamamen insani bir görev ve sorumlulukla buraya geldik dedik. Biz dedik ki burada insanlar ölmesin, bu çatışma, bu kavga artık son bulsun. Biz bu eylemi dünyanın herhangi demokratik bir ülkesinde yapmış olsaydık, inanın ki takdirle karşılanırdı. Sivil insanlar olarak canlarını hiçe sayarak başka insanlar ölmesin diye ölüme göğsünü siper eden insanlar öyle hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı ve seçilmişlerimiz tutuklanarak cezaevine atıldı.” dedi.
HUKUKA VE DEMOKRASİYE AYKIRI UYGULAMA YAŞADIK
Tutuklamaların siyasi bir karar olduğunu bildiklerini dile getiren Eş Başkan Özdemir, “Orada yaşadıklarımızdan ve yaptığımız görüşmelerden zaten bunu anlamıştık. Orada yaşadığımız tamamıyla hukuka, demokrasiye aykırı bir uygulamaydı. 83 kişi aynı dosya ve aynı suçtan adliyeye sevk edildik. 83 kişinin verdiği ifadenin tamamı birbirinin aynısıydı. Kimseye bu ifadeler ezberletilmedi. Bu insanlar orada sadece doğruyu konuştuğu için ifadeleri de aynıydı. Ama savcılık 27 kişiyi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti. Bunların tamamı seçilmiş ve yöneticilerdi. Bizler hakim karşısına çıktığımız zaman bir avukat arkadaşımız reddi hakim talebinde bulundu. Avukat arkadaşımızın hakime söylediği şuydu; bunca yıllık meslek hayatımda bir kez olsun reddi hakim talebinde bulunmuş değilim. Fakat burada şunu görüyoruz ki, siz anayasayı çiğniyor, hukuku tanımıyorsunuz, burada bir hukuksuzluk vardır. Bundan dolayı reddi hakim talebinde bulunuyoruz dedi. Hakim bir dakika ara verdi, ama bu bir dakika tam bir saat sürdü. Bir saat boyunca telefonla görüştükten sonra geldi ve reddi hakim talebinin reddine karar verdi. Sonra ifadeler alınmaya başlandı.”
‘KÜRTLER İÇİN HUKUK YOK’
İfadelerinin alındığı sırada hakimle aralarında geçen konuşmaya da değinen Eş Başkan Özdemir: “Hakim hanıma şunu söyledim, maalesef coğrafyamızda adaletiniz Kürtlere karşı çok farklı bir şekilde uygulanmaktadır. Bunu açıkça görüyoruz. Hakime hanımın cevabı şuydu; olur mu öyle şey, adalet herkese eşit uygulanır. Ben de bunu zaten iki saat sonra vereceğiniz kararda göreceğiz. İki saat sonra bakalım adalet Kürtlere ve bütün insanlara eşit mi uygulanıyor, farklı mı uygulanıyor diye. Nitekim gördük. Benim serbest bırakılmam adaletin yerine getirildiği anlamına gelmiyor. Ben de onların arasında olabilirdim. Bana ilişkin verdiği denetimli serbestlik kararının tutuklamadan hiçbir farkı yok. Batman Belediyesi Eş Başkanı olarak herhalde kaçacak, saklanacak halimiz yok. Gördüğünüz gibi halkın içindeyiz, işimizin başındayız. Yerimiz belli, kaldığımız yer biliniyor. Yani haftanın yedi günü imzaya gitmek rencide etmekten başka bir şey değildir. Bize şu mesajı veriyorlar; bakın size istediğimiz muameleyi yaparız.”
‘MİLLİ İRADE DİYENLER NEDEN SANDIĞA SAYGI GÖSTERMİYOR’
Aynı hukuksuzluğu 2009 yılında Belediye Başkanı Nejdet Atalay’ın döneminde de yaşadıklarını hatırlatan Eş Başkan Özdemir: “Şimdi bunu tekrar yaşıyoruz. Gönül isterdi ki o günden bugüne demokratik adımların atılması, ülkemizin demokratikleşmesi, huzur ortamın sağlanması gerçekleştirilseydi. Ama hükümetin ve iktidarın mantığı hiç değişmemiş, Kürtlere karşı hala aynı mantık yürürlüktedir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Batman’ın seçilmişleri, iradesi bir kez daha zincirlenmiş ve cezaevine konulmuştur. Bu kabul edilebilir değildir. Her ne kadar Türkiye’de AKP iktidar olsa da yerelde, bölgemizde, iktidar olan HDP’dir. Bunu kabul etmeleri lazım. 7 Haziran seçimlerinde yaşadıkları mağlubiyeti bu şekilde tüm Kürtleri topyekun düşman gözüyle görmeleri kabul edilecek bir şey değildir. Hani halkın iradesine saygı gösterilecekti? Yıllardır platformlara çıkarak sandığı gösteren şahıslar neden sandığa saygı göstermiyorlar? Neden halkın seçtiği insanları, iradesini zindanlara atıyorlar. Demek ki bunların halkın iradesine saygıları yoktur. Halkın iradesi onlardan yana olduğu sürece saygı gösterirler. Halk başkasını irade olarak seçtiği zaman düşman kabul ederler. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Biz bunu tekrardan kınıyoruz, lanetliyoruz, arkadaşlarımızın da derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz.
‘BİRİLERİ BATMAN’I KARIŞTIRMAK MI İSTİYOR?’
Tutuklamalarla, birileri Batman’ı karıştırmak mı istiyor gibi soruları akla getirdiğine dikkat çeken Eş Başkan Özdemir: “Zorlu süreçlerden geçtik. Hele 7 Hazirandan önce ve sonra bu seçilmiş arkadaşlarımız kendilerini bütün olaylara siper ettiler. Batman’da çatışma olmasın diye, Batman’da seçimlerin selameti için canla başla çalışan bu arkadaşlarımız şu anda cezaevinde bulunmaktadır. Bu bize şunu mu söylüyor; acaba birileri bu insanları cezaevine atarak Batman’ı karıştırmak mı istiyor? Batman’da savaş ortamı mı yaratmak istiyor? Çünkü tutuklanan bu insanlar savaşa karşı olan insanlardı. Batman’ın iradesiydiler ve Batman halkıyla hiçbir olay olmasın diye gece gündüz çalıştılar. İşte olay olmasın diye gece gündüz çalışan bu insanlar hukuksuz bir şekilde cezaevine atıldı. Bu bizim için düşündürücüdür. Birileri Batman’ı karıştırmak istiyor. Biz her zaman olduğu gibi inadına barış, inadına çözüm süreci diyoruz. Halkın talepleri karşısında hiçbir iktidar duramaz. Halkın taleplerini görmezden gelen iktidarlar tarih karanlığında yerini alacak, kaybetmeye de mahkumdurlar. Diğer iktidarlar gibi bu iktidar da 1 Kasım’da bölgemizde sandığa gömülecektir, arkadaşlarımız da özgürlüğüne kavuşacaklardır” dedi.
