Ankara’da meydana gelen bombalı saldırının en küçük kurbanı olan Veysel Deniz Atılgan, babası İbrahim Atılgan’ın, Barış Annesi Meryem Bulut ve HDP Üsküdar İlçe Eş Başkanı Aycan Kaya’nın taziyesine katılmak Havayolu ile Diyarbakır’a gelen Demirtaş, buradan da karayolu ile Batman’a geldi. Batman’a gelişinde çok sayıda partili tarafından karşılanan Demirtaş, patlamada hayatını kaybeden İbrahim Atılgan ve oğlu 9 yaşındaki Veysel Deniz Atılgan’ın ailelerine taziye ziyaretlerinde bulunmak üzere önce Gercüş’e daha sonra ise Batman’a geldi. Gercüş’te konuşan Demirtaş: “Ateşin düştüğü yerde yani ailelerimizin yüreği yanında yer alıyoruz. Sadece biz değil dünyada bu katliama lanet okuyor. Maalesef, bu katliamdan sevinç çığlıkları atanlarda oldu. İnsani değerlerle acılar etrafında birleşen herkesten Allah razı olsun. Bu tür katliamlar bizi insanlıkta birleştiremese durum katliamdan daha vahim olur. Çok şükür Türkiye’nin her yerinde vicdanlı insanlar bu katliamı lanetliyor. Keşke hükümet ve devlet elinden geleni yapmış olsaydı. Azami düzeyde güvenliği alacak tedbirleri almış olsaydı. Bu konuda içimiz rahat olsaydı, yine de böyle bir şey ortaya çıktığında bizler devleti suçlamaz eleştirmezdik. Biz başımıza getirilen bu katliamın devlet sorumluğunda değil derdik. Ama durum öyle değil. AKP miting yapmadan önce miting yapacağı yerde saatlerce detektörlerle aramalar yapar. On sokak ötede güvenlik önlemi alır. Helikopter ve güvenlik kameralarıyla her türlü güvenlik tedbiri alır. Ama barış için Türkiye’nin 81 vilayetinden oraya insanlar toplanırken ve saldırı tehdidine yönelik önceden devletin elinde istihbarat bilgi varken, başbakanın elinde canlı bomba listesi varken, siz öyle bir mitingde en küçük bir güvenlik önlemi almazsanız, birinci derece sorumlu kişi sizsiniz. Ayrıca gece gündüz bizi tehdit eden açıklamalar yapıyorsunuz. Bizi vatan haini, bölücü terörist ilan eden sizsiniz. Sonra katliamlar yaşanınca sorumluyu gene bizde arıyorsunuz. HDP bombayı kendinde patlattı noktasına getiriyorsunuz. Bunların hepsi ülke adına büyük yanlışlar ve hatalardır. İşte bu nedenle hükümet hesap soramıyor ve hesap veremiyor.” dedi.
“ÜLKENİN DÜŞMANI DEĞİLİZ”
Ankara’daki bombalı saldırının en küçüğü olan Veysel Deniz Atılgan ve babası İbrahim Atılgan’ın taziyesine katılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, taziye sonrası patlama ile ilgili açıklamalarda bulundu. Demirtaş: “Cumhurbaşkanı, Başbakan ve hükümet sözcüleri bizi hedef göstermekten vazgeçsinler. Biz diyaloga kapalı ve ülkenin düşmanı değiliz. Biz bu ülkenin onurlu yurttaşlarıyız. Devletin içerisinde halen sizin içinizi boşaltamaya çalışan güçlü odaklar var. Siz bunların üzerine gitmek yerine bunları kullanmaya, çalışıyorsunuz. Bunların üzerine gitmeseniz, Vali olur Emniyet Müdürü olur. Eğer samimiyseniz bakanına kadar gözden geçirmezin gerekiyor. İkincisi İŞİD’i kendinize elverişli bir araç olarak görmekten vazgeçin. İŞİD, İslam’ında ülkemizin de en büyük düşmanıdır. Bununla mücadele edecekseniz adam gibi mücadele edeceksiniz. Gencecik çocuklar slogan attı diye onlara terörist muamelesi yapıyorsunuz, İŞİD gibi canlı bombalar ortalıkta canlı bomba olarak gezerken onlar eylem yapmadan gözaltına bile alamıyorsunuz. İşte bunların hepsini çözmek siyasetin boyunun borcudur.” diye konuştu.
ABDULLAH GÜL’ÜN TAZİYELERİNİ İLETTİ
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Barış Annesi Meryem Bulut ve HDP Üsküdar İlçe Eş Başkanı Aycan Kaya'nın ailelerine taziye ziyaretinde bulundu. Beşevler Mahallesi Taziye Evi'nde taziyeleri kabul eden Bulut ve Kaya'nın ailelerine başsağlığında bulunan Demirtaş: "Üzerimde kalmasın, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül beni telefonla arayarak sizlere taziyelerini iletmemi istedi, üzerime bir borçtur sizlere ileteyim" dedi. Demirtaş: "İki barış insanı, ömürlerini barışa adamış iki insanın bir barış mitinginde katledilmesinin acısını yaşıyoruz. Herkes o gün o meydanda, bir daha kan akmasın diye, savaş dursun diye sesini barış isteyenlerin sesine katmak için bulunuyordu. Meryem anada Aycan arkadaşımız da hayatlarının büyük bir kısmını bunun için adadılar. Nerde bir barış mitingi olsa Meryem ana oradaydı. Savaşın acısını en derinden yaşamış evlatlarını torunlarını kaybetmiş ama bir gün ağzından intikam sözcüğü çıkmamış. Böyle bir insan asker, polis, gerilla ölmesin diye çıkıp Ankara'ya gidiyor, barış istiyor, ancak dünyanın en alçak en soysuz katilleri gelip bu annemizi ve onun gibi 98 kardeşimizi orada katledebiliyorlar. Bu vahşeti elbette ki tarih karşısında vicdanlarda mahkum ettik, fakat hukuk karşısında bunun hesabını sorana kadar asla peşini bırakmayacağız." ifadelerinde bulundu. Konuşmasının devamında Demirtaş; "Bu iki gencin kafasına göre takılıp gelip kendini patlatması olayı değil, Suruç, Diyarbakır, Ankara bombalamaları, Mersin, Adana parti binalarımızın bombalanması hepsi aynı gurupların işidir. Ölen sadece Kürt değil, ölen sadece Türk değil, ölen sadece Alevi değil, ölen sadece Sünni değil, ölen sadece HDP'li değil. İnsan kimliği ile barış isteyen barışseverler katledildi Ankara'nın göbeğinde. Bu çok büyük bir trajedidir. Elbette ateş düştüğü yeri daha fazla yakar ama ailelerimiz de biliyor ki bugün dünyanın her yerinde vicdanlı, ahlaklı her insan bu acıyı paylaşıyor.” dedi.
