Toplumsal uzlaşı ve toplumsal barış için son virajda olduklarını belirten Saadet Partisi Batman Milletvekili Adayı İbrahim Güneş; “Barış temennisinde samimi ve ısrarcı olanlar, bu sefer Saadet Partisi’ni tercih etsinler; ülke kazanacak, bölge kazanacak, Batman kazanacak.” dedi. Duygusal, mazlumdan yana, zalime karşı olan, halkın söylemleri ve vaatleri bir tarafa bırakarak bugüne kadar partilerin icraatlarına bakıp ona göre tercih kullanmasını istediğini belirten Güneş; “İnsanlarımızın kardeşçe, huzur ve güven içerisinde yaşamalarını isteyen herkesin temennisine sahip çıkan tek partiyiz. Akan kanın durması için güya mücadele ettiğini ifade eden AK Parti’nin de HDP’nin bunu istismar ettiklerini gördük. Bu iki partinin içinde barışı ve kardeşliği dinamitleyecek etkiye sahip güçlerin olduğuna tanık olduk. İnsanlarımızın kanı üzerinde siyasi rant elde etmeye çalıştılar. İnsanlarımız katledilirken, analar gözyaşı akıtırken, bölge insanımız evine götürecek ekmek bulamazken onlar, tüm bu acıları ranta çevirdiler. Bunların üzerinden siyaset yaptılar. Gelin Saadet’te birleşelim ve cevap hakkımızı kullanalım” diye ifade etti.
İLK SİYASİ BEDELİ BİZ ÖDEDİK!
Bugün ortalıkta akan kanı durduracağını söyleyen taklitçilere aldanmayın diyen Güneş; “Kürtlere yapılan sistematik zulmü durdurmak için ilk siyasi bedeli parti ve dava liderimiz merhum Sayın Erbakan Hocamız verdi. Özellikle 1990’lı yıllardaki Kürtlere asimilasyon dayatmalarına karşı dik duran siyasi geleneğimizin liderine siyasi yasak verildi.” dedi.
ZULÜM KİMDEN GELDİYSE KARŞI DURDUK!
Bugüne kadar zulüm kimden geldiyse hep karşı durduk diye ifade eden Saadet Partili Güneş sözlerini şöyle sürdürdü: “Irak lideri Saddam, İran’a saldırırken zulme uğrayan İran’a sahip çıktık. Humeynici diye isimlendirildik. 1. Körfez krizinde ABD işgaline maruz kalan Irak’a sahip çıktık; Saddamcı dediler. Suriye iç savaşa sürüklenirken, masum insanlar ölmesin diye Esad ile görüştük. Esadçı dediler. Dikkat edin hep mazlumdan yana, zalime karşı durduk. Tüm dezenformasyonlara rağmen bu tavrımızı sürdürdük ve sürdürmeye de devam ediyoruz. Çünkü biz istismarcı değiliz. Gelin, 1 Kasım’da bu tavrı birlikte güçlendirelim.”
