95 kişinin hayatını kaybettiği ve yüzlerce kişinin yaralandığı Ankara’daki Barış Mitingi’nde gerçekleştirilen bombalı saldırıda hayatını kaybedenleri anmak için Halkların Demokratik Partisi Batman Milletvekilleri, Batman’daki birçok Sivil Toplum Kuruluşu temsilcisi ve yüzlerce vatandaş Batman Demokrasi Platformu adı altında bir araya geldi. Saatler 10:04’ü gösterdiğinde Ankara’daki patlamada yaşamını yitiren 95 kişi için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulduktan sonra konuşan HDP Batman Milletvekili Adayı Mehmet Ali Aslan, barışın kimsenin babasının malı olmadığını söyledi. Aslan konuşmasının devamında: “Barışı, istedikleri zaman buzdolabına, istedikleri zaman fırına ve istedikleri zaman mermilerin, topların, tankların ağzına veremezler. Bizim çocuklarımızı toprağa, bizim çocuklarımızı buzdolaplarına atıp kendi çocuklarını İtalya’ya gönderemezler. Halkımız bunu görmelidir. Halkın güvenliği için olduğunu iddia eden güvenlik mensuplarının insanlarımız ölürken ve yaralanırken düşmanca bir tutum içine giriyorlar.” dedi. Batman emniyetine de uyarıda bulunan Aslan: “Bizler, ölen insanlarımızın yasını tutarken, bunu görünür kılmaya çalışırken halkımıza su ile biber gazı ile müdahalede bulunmanızı da şiddetle kınıyoruz. Sizin aleyhinize de suç duyurusunda bulunacağız. Cumhurbaşkanına laf söyletmeyip devlet büyüklerini korumak zorundayız diyorsanız bu halkın vergisi ile aldığınız maaşın hakkını vermek zorundasınız. Hepimizin elbiselerini o biber gazı ile, o tazyikli su ile kullanılamaz hale getirdiniz. Tazminat davası da açacağız. Cebinizden 100 TL çıksa bir daha bu halka bu saygısızlığı yapamazsınız. Bu halkın çayını içip yemeğini yiyorsunuz, suyunu içiyorsunuz. Bir daha nasıl bu halkın yüzüne bakacaksınız. Halkın önünde olmanız gerekirken, halkın karşısında oluyorsunuz. Halkı kışkırtıyorsunuz! Bizimle beraber yürümeniz gerekirken, bizim karşımızda duruyorsunuz ve sonra kalkıp Milletvekillerine, seçilmişlere diyorsunuz ki bu halkı kışkırtıyorsunuz. Asıl bu halkı kışkırtan, provake eden sizlersiniz ve sizlerde kanun önünde hesap vereceksiniz. Bu halk sizin 50 yıl ötenizdedir. Düşünce olarak, fikir olarak ve insan hak ve hürriyetleri açısından. Sözde Adalet Bakanı bizim ölülerimize gülüyor. Bundan sonra açıklamalarımızın hepsi halka yönelik olduğu gibi 5 dakika da emniyet mensuplarına barış ve demokrasi dersi eğitimi vereceğiz. Her açıklamamızda size bunları öğreteceğiz ve buna uymayı sizleri mecbur edeceğiz.” diye konuştu.
“CANIMIZDAN CAN GİTTİ!”
Ankara’da yaşanan patlamada hayatını kaybedenler için bir araya gelen yüzlerce kişi Yılmaz Güney Sineması önünde patlamanın olduğu saat 10:04’te 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu. Saygı duruşu öncesi konuşan Tabipler Odası Başkanı Zülfikar Cebe, Cuma günü Türkiye’nin birçok ilinden otobüsler ile Ankara’ya Barışı, özgürlüğü ve demokrasiyi haykırmaya gitmiştik diyerek: “Bizler yüz binler olarak Ankara’ya akın ettik, alçaklar, korkaklar orada bizlere pusu kurmuşlardı. Orada bütün korkaklıkları ile insanlığa kin kusmak için bizleri toprağa düşürmek için bulunuyorlardı. Bizler bu ülkenin emekçileri olarak yıllardır yaptığımız gibi meydanlarda ölsek de, öldürülsek de inadına barış, inadına birlikte yaşam, inadına halkların eşitliği, özgürlüğü ve demokrasi diyeceğiz. Yasımızı tutmak adına bugün de hizmet üretmeyeceğiz. Halkımızdan da bu duygularla bizlerle dayanışma içerisinde olmalarını istiyoruz.” dedi.
“SIRITARAK GÜVENLİK ZAFİYETİ YOK DİYORLAR”
Aylardır dökülen kanlara dur demek, savaşa karşı, barışı savunmak için 10 Ekim’de Ankara’da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için yollara düştüklerini belirten Eğitim Sen Batman Şube Eş Başkanı Aziz Turay, kamu emekçilerinin, işçilerin, halkların özlemlerini haykırmak, umutlarını yaşatmak için, kandan ve savaştan beslenenlere karşı “Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi!” demek için Ankara’ya gittiklerini söyledi. Konuşmaların ardından basın açıklamasını okuyan Turay: “Türkiye’nin dört bir yanından, emek, barış ve demokrasi taleplerimizi haykırmak için gelmiş, kadını erkeği, genci yaşlısı, barış türküleriyle birlikte halaya durmuştuk. Türkiye’nin göbeğinde, Ankara Garı’nın önünde, binlerce polisin gözü önünde patlattılar bombalarını. 128 canımızı aldılar aramızdan. Canımızdan can gitti, yüreklerimiz dağlandı. Annelerimizi, babalarımızı, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, yoldaşlarımızı kaybettik. İki gündür yüreğimiz yanıyor, içimiz kanıyor. Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ve isyan ediyoruz. Bizler patlama sonrasında canlarımızı kurtarmaya çalışırken, polislerini gaz bombaları ile üzerimize gönderenler, yüzümüze sırıtarak “güvenlik zafiyeti” yok diyorlar. Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin. Ankara’nın orta yerinde göz göre göre bombaları patlatanları, yakın tarihimizin en vahşi saldırısına göz yumanları biliyor, katillerin hepsini tanıyoruz. Katiller; yarattıkları şiddet, korku ve katliam atmosferinde “tek başına iktidar” olmak için ülkeyi ateşe atıp, kendilerini kurtarmaya çalışanlardır. Emek, barış ve demokrasi mitingimizi kana bulayanlara ve katliama seyirci kalanlara sesleniyoruz: Bütün vahşetinize, bütün şiddetinize, bütün katliamlarınıza rağmen eşit, özgür, demokratik bir ülkede bir arada yaşamı ve barışı savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz! Bizi korkutmaya, yıldırmaya, sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz: Ne kadar saldırırsanız saldırın, korkmayacağız, yılmayacağız, unutmayacağız ve asla affetmeyeceğiz! Hepiniz döktüğünüz kanda boğulacaksınız! Kanlı ellerinizle işlediğiniz bütün suçlardan yargılanacak ve hesap vereceksiniz! DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak katliamda kaybettiğimiz arkadaşlarımızı anmak, faşist katliamı protesto etmek için dünden itibaren üç gün yastayız. Bugün ve yarın bütün Türkiye’de Grevdeyiz! Acımız büyük, yaralarımız derindir! Katiller ve arkasındaki güçler bulunana kadar bize rahat yok! Katliamın sorumluları hesap verene kadar susmayacağız, yılmayacağız ve asla affetmeyeceğiz! Hepimizin başı sağ olsun!” dedi.
